Northmount Üniversitesindeki bir Promisin dağıtım şebekesi hakında söylentiler duyuyorduk. | Open Subtitles | سمعنا إشاعات عن شبكة لتوزيع البروميسين فى كلية ، نورثمونت |
- Elektrik şebekesi. Şuradaki panoya gidip, elektrik şebekesini açtı. | Open Subtitles | و شبكة الأسلاك لقد ذهب عبر النفق و قام بفتحها |
Ama elektrikli araçların elektrik şebekesi üzerinde yük olmak gibi bir durumları yok. | TED | لكن المركبات الكهربائية لا تحتاج إلى زيادة الحمل على شبكة الكهرباء. |
Son zamanlarda üzerinde çalıştığımız ana konulardan birisi tıbbi aletler ve apaçık bir ortak nokta görülemese de tıbbi aletler ile Irak’ın elektrik şebekesi arasında bazı ortak noktaları var. | TED | أحد االمشاريع المهمة التي نعمل عليها حديثا هو أجهزة طبية, وقد لا يكون واضحا أن تلك الأجهزة الطبية لديها شيء مشترك مع شبكة الكهرباء في العراق هنالك بعض القواسم المشتركة |
- Telefon şebekesi arıyorum. | Open Subtitles | ما الذى تفعله هناك؟ ابحث عن تغطية لشبكة المحمول |
Yer altı terörist şebekesi yok edildi. | Open Subtitles | شبكة الإرهاب السرية تم تدميرها هنا على الساحل الغربي ، لقد انتهت حالة التأهّب |
Savunma Bakanlığı bunu kullanmak için uzaktan beyin taraması yapabilen deneysel bir uydu şebekesi geliştirdi. | Open Subtitles | لذا ، لإستغلال ذلك وزارة الدفاع قامت بتطوير شبكة قمر صناعي تجربيبة قادرة على التحّكم برسم المخّ |
KANSAS EYALETİ SU VE ELEKTRİK ŞEBEKESİ | Open Subtitles | المياه والطاقة في ولاية كنساس شبكة المياه والطاقه |
Owen Davian'ın kimliğini teşhis için. Telefonunu dinledim ve bir konuşma yakaladım. I.M.F. şebekesi üzerinden aramanın kaynağını araştırdım. | Open Subtitles | قمت بتتبع هاتفه و تلقيت إرسالاً قمت بمتابعة الهاتف عبر شبكة الاتصال |
Ülkelerin uydu sistemlerini birleştirerek eşi benzeri görülmemiş küresel bir iletişim şebekesi yaratmış olacağız. | Open Subtitles | ،و بدمج أنظمة الأقمار الصناعية لجميع الدُّول سـنبني شبكة إتصالات عالمية موحـَّدة |
Düşmanımız radikal terörist şebekesi ve onları destekleyen tüm devletlerdir. | Open Subtitles | عدونا هو شبكة جذرية مِنْ الإرهابيين وكُلّ حكومة تدْعمهم |
...savaş boyunca bombalanmamış eski bir yedek güç şebekesi. | Open Subtitles | إنها شبكة كهرباء احتياطية قديمة لم تُقصف أثناء الحرب |
Sengi, avını en kolay şekilde avlamasını mümkün kılan karmaşık bir yol şebekesi oluşturmuş. | Open Subtitles | صنعت شبكة مُعقدة من المسارات، تُمكنها من اصطياد فريستها الحشرية بفعالية تاّمة. |
Hali hazırda zaten iki suç mahali ile koca bir Romanya şebekesi var. | Open Subtitles | الان لدينا مسرحين جريمة لنعمل عليه شبكة كاملة من الرومانيين لنبحث بها |
Bizim ruh dediğimize, milyonlarca yılda evirilmiş, "beyin bağlantılarının öz-farkındalık şebekesi" diyorlar. | Open Subtitles | ولا يؤمن معظم العلماء بهذا يقولون أن ما ندعوه بالروح هو شبكة ذاتية واعية من الروابط المخية |
Enerji şebekesi arızası gerçekleşmek üzere. Acil durum protokolüne geçiliyor. | Open Subtitles | فشل شبكة الطاقة حتمي، بدء بروتوكولات الطواريء |
Elinin altında dünyanın en büyük gizli güvenlik şebekesi var ama sen yine de insanlığın kaderini bir avuç ucubeye bırakacaksın. | Open Subtitles | أنت نُدير أضخم شبكة أمن بالعالم بأكمله وأنت ستترك أمل البشرية بيد حفنة من غريبي الأطوار. |
- Bu katın tamamen bağımsız bir şebekesi var. - Camlar? | Open Subtitles | هذا الطابق له شبكة طاقة منفصلة وماذا عن الزجاج ؟ |
Güç şebekesi desen şaka gibi. | Open Subtitles | شبكة الطاقة الكهربائية هنا عبارة عن مزحة ؟ |
Bağımsız güç şebekesi, geri dönüşümlü su, iki yıllık erzak, ve bolca bira. | Open Subtitles | شبكة الكهرباء المستقلة، ماء مُعاد، تجهيز غذاءِ السنتانِ، وكثيراً مِنْ البيرةِ. |
Güç şebekesi için pek çok tasarım verdim ve çoğunu kullandılar ve güç şebekelerini ben tasarladım. | Open Subtitles | لقد قدمتُ الكثير من تصاميم لشبكة الكهرباء، وإنهم أستخدموا الكثير منها ولاحظتُ ذلك، وهذه شبكات الكهرباء صممت من قبلي. |