Bir toplantıdayken fikrinize karşı şeytanın avukatlığını yapması için birini belirleyin. | TED | في أي اجتماع، عيّن أحدهم محامي الشيطان ضد فكرتك التي تدعمها |
Anlaşmadan alacağımı alır sonra cayardım... ve o şeytanın kıçını delerdim. | Open Subtitles | سآخذ الصفقة وبعد ذلك أهرب وأركل ذلك الشيطان القديم في مؤخرته |
Şimdi, işte bu şeytanın müziğinin Ozzie ve Harriet'a nasıl geçtiği. | Open Subtitles | حسنا الان إليك الطريقه كيف سنمرر موسيقى الشيطان بدون علم مستضيفك |
Yaratıcını şimdi hatırla, gençliğinde, şeytanın günü gelmeden, ne de son yılların yaklaşmadan. | Open Subtitles | تذكر الان خالقك بينما ايام الشر لن تأتي, وسنوات الخير لم ترسم بعد |
şeytanın işbirlikçilerinin perdeye boydan boya serdiği iğrenç pislikleri seyretmeye gidecekler. | Open Subtitles | ليتمرّغ في القذارة المقرفة ويُـفـــرّغ عـبر العالــم من قبل أنصار الشيطان |
"Hastalıklı işaretler ve şeytanın zulmü azaldı sonra bitti karanlık ay küçülürken." | Open Subtitles | سوء الطالع و لعنة الشيطان, انخفض ثم ارتفع بينما القمر المظلم يتراجع, |
Hiçkimse, şeytanın yattığı yer olan karanlığın merkezinden geri donemedi. | Open Subtitles | لم يعد احد قبل من قلب الظلام حيث مكمن الشيطان |
Alınmayın ama biz şeytanın kapısını açan aptallarla birlikte çalışmayız. | Open Subtitles | لاأقصدالاهانة, لكننا لن نعمل مع المغفلين الذين فتحوا بوابة الشيطان |
Hepsi akıllarını kaçırdıklarından sonra, Peder Davis şeytanın yok edilmesi gerektiğine karar verdi. | Open Subtitles | لاحقاً وبعد أن فقدوا عقولهم المحترم ديفيس قرر بأنه يريد أن يدمر الشيطان |
Şimdi, işte bu şeytanın müziğinin Ozzie ve Harriet'a nasıl geçtiği. | Open Subtitles | حسنا الان إليك الطريقه كيف سنمرر موسيقى الشيطان بدون علم مستضيفك |
Evet, Dr. Falk şeytanın, yani Satan, biliyorsun kendini insanlar yoluyla gösterdiğine inanıyor. | Open Subtitles | اجل ,انه يؤمن ان الشيطان او ابليس تعرف يظهر نفسه من خلال البشر |
Ne yazık ki bayan Carr şeytanın ayrıntıda gizli olduğundan bihaber. | Open Subtitles | سيء جدا انسه كار ألا تعلمي ان الشيطان يكمن في التفاصيل |
Belki bu şeytanın kutsal emaneti kutsal toprakların dışına götürdüğümüzü bilmesinin nedenidir. | Open Subtitles | ربما هذا كيف عرف الشيطان أننا سوف نأخذ الآثر خارج الأرض المُقذسة |
Hak ettiğim yer orasıydı. şeytanın bir tür oyunu falan sandım. | Open Subtitles | اعتقدت أنه لابد وأن هذه خدعة من الشيطان او ما شابه.. |
şeytanın varlığını kanıtlamak oldukça zor ve çok karışık bir mesele. | Open Subtitles | تتعقد المسئله حيث لا دليل لوجود الشيطان فكيف سنثبت وجود الشيطان |
Kızlar her şeye "göğüs" gerebiliyor ama erkeklere şeytanın eli değmiş. | Open Subtitles | البنات كبيرات الصدر لكن الرجال , تم تقبيلهم من قبل الشيطان |
Ve deliliğin bittiği yerde, şeytanın başladığını öğrenmek beni kaygılandırıyor. | Open Subtitles | ومع ذلك، أنا متلهف لمعرفة أين يقف الجنون ويبدأ الشر. |
Sana kalsa, şeytanın hizmetkârına daha fazla kötülük yapması için serbest bırakacaksın. | Open Subtitles | أما رأيك سيطلق سراح وكيل للشيطان يمشي حراً للقيام بالمزيد من الخبائث. |
Stella, Marabar'daki şeytanın yok olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | و اعتقدت ستيلا أن شيطان مارابار قد أُبيد |
Bu Bulgakov konseptinden Hz İsa ve şeytanın Gethsemane'de mehtaba doğru el ele yürüdükleri o resimdir. | TED | في هذه المواضيع للكاتب بولياكوف ،فإن تلك الصوره لعيسى مع الشرير يدا بيد في طور زيتا يسيرون تحت ضوء القمر |
Bayanlar ve baylar, hepimiz biliyoruz ki havuç, şeytanın en sevdiği yiyecektir! | Open Subtitles | سيداتي , سادتي, إننا نعرف جميعاً أن الجزر هو طعام الشياطين المفضل |
şeytanın yardımı olmadan evin kirasını ödeyemeyiz! | Open Subtitles | لن نتمكن من دفع الإيجار لأننا لن نكون مزودين بقوة إبليس. |
Tanrının bir lütfü müsünüz, Bay Porter yoksa, şeytanın oğlu mu? | Open Subtitles | هل انت رجل صالح ارسلت من الرب سيد بورتر؟ ام شرير لايمكن الوثوق به |
Kim düşünür ki şeytanın onun içinde bir hizmetçi bulduğunu? | Open Subtitles | ولكن من كان ليعتقد أن الشرّ قد وجد الخادم فيها |
Güvenlik kameralarında gördüklerime göre şeytanın ele geçirmesinden bahsediyoruz. | Open Subtitles | مما شاهدته على كاميرات المراقبة، نحن نتحدث عن حالة استحواذ شيطاني |
şeytanın robotuna karşı kazandığımız zaferi duymuşsundur. | Open Subtitles | بالتأكيد سمعت عن النصر العظيم علي الانسان الآلي الشيطاني |
Tüm binalar yıkılmıştı ve ben tek bir ses duyuyordum, ...şeytanın benle dalga geçtiğini düşünüyordum, diyor. | Open Subtitles | كنت بين الركام والهدوء الا من هذا الصوت توقعت ان الصوت هو لارواح شريرة |
Tek sebep; karısı olacak şeytanın çizmelerini bağlayıp Nancy Sinatracılık oynaması. | Open Subtitles | كل ذلك بسبب شيطانة دميمة الوجه تزوجها جمعت حاجتها وتخلت عنه |
Başrahip ve arkadaşları şeytanın bu duvarların ardında faaliyet gösterdiğine inanıyorlar. | Open Subtitles | الشيطان يقوم بأفعاله الشريرة من داخل هذه الجدران هو |