ويكيبيديا

    "- öyle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هو كذلك
        
    • أجل
        
    • هي كذلك
        
    • هذا القبيل
        
    • نعم
        
    • إنه كذلك
        
    • الأمر كذلك
        
    • الأمر هكذا
        
    • أنت كذلك
        
    • كذلك يا
        
    • حقاً
        
    • ليس هذا ما
        
    • أنا
        
    • إنها كذلك
        
    • آه أجل
        
    - Öyle! - Sizin için öyle. Harika bir hafta sonu geçireceksiniz. Open Subtitles هو كذلك بالنسبة لكما ستمضيان عطلة اسبوع رائعة
    - Bak, ev işinin garipleştiğinin ben de farkındayım. - Öyle. Open Subtitles ـ انظري ، أعلم أن المنزل بالكامل يبدو غريباً ـ أجل
    - İş gezisinde olduğunu sanıyordum. - Öyle. Open Subtitles كنت اعتقد انها مسافرة في عمل - هي كذلك -
    - Öyle bir şey. - Yani, şu anda boşta. Open Subtitles شيء من هذا القبيل اذا هي في حالة الطفرة شعورياً
    - Öyle mi? Ama resimlerini görmüştün. - Resimleri görmüştüm. Open Subtitles نعم , لقد رأيته فى الصور لقد رأيته فى الصور
    - Öyle. Bu kuru temizleme işini düşündüm de... Open Subtitles إنه كذلك. حسناً كنت أفكر بموضوع المصبغة.
    - Sadece seni istiyorlar galiba. - Öyle görünüyor. Open Subtitles إذن الأمر كذلك , أنه يريدك انت يبدو كذلك
    - Öyle yapsa efendim, bu kanun dışı değil. - Hayır ama mantığa aykırı. Open Subtitles لو كان الأمر هكذا, فهذا ليس ضد القانون لا, ولكنه ضد المنطق
    - Sana bir bira borcum var. - Öyle mi? Open Subtitles أنا مدين لك بكأس من البيرة هل أنت كذلك ؟
    öyle diyorsan öyledir. - Öyle ozaman tamam o zaman - tamam Open Subtitles هو خطأ إذا قلت كذلك إذا ً هو كذلك حسنا ً إذا ً
    - Bence bundan daha karmaşık. - Öyle mi? Open Subtitles إن الأمر أكثر تعقيداً من هذا هل هو كذلك ؟
    - Öyle zaten, ancak yakın takibi ıskaladın. Open Subtitles ـ هو كذلك, إلا أنكِ نسيت المتتبع القريب؟ ـ المتتبع القريب؟
    - Öyle mi? Hayatında çok hareket var mı? - Oh, evet. Open Subtitles أجل لديك الكثير من الأعمال الفعالة نعم بالتأكيد
    - Öyle mi? Benim içinse günde üç öğün aynı yemeği yemek gibi. Open Subtitles أجل ، بالنسبة لى كانت مثل تناول نفس الوجبه ثلاث مرات يومياً
    - Herşey normal görünüyor, O'Neill. - Öyle mi? Bana öyle görünmüyor. Open Subtitles * يبدوا ان كل شئ طبيعى * أونيل أجل , ليس لى
    - Ya da "günaydın". - Öyle mi? Gerçekten mi? Open Subtitles او صباح الخير،اوه هل هي كذلك بالفعل؟
    - Sen o herifsin... - Öyle bir şey işte. Open Subtitles .. أنت ذلك الشاب - شيئاً من هذا القبيل -
    - Öyle mi? Ama resimlerini görmüştün. - Resimleri görmüştüm. Open Subtitles نعم , لقد رأيته فى الصور لقد رأيته فى الصور
    Memnun oldum, Oliver. Hem de çok. - Öyle değil mi arkadaşlar? Open Subtitles سعدنا بلقائك للغايه, أليس كذلك , يا اعزائى؟
    - Hayır ama bundan hoşlandığını söyledi. - Öyle mi? Open Subtitles كلا , لقد قال أنه يحب العادة السرية حقاً ؟
    - Öyle demek istemedim dede. Open Subtitles هل أنا جدُّك؟ ليس هذا ما قصدته أيها الجد..
    - Günde iki üç kez çekiyorum. - Öyle mi? Open Subtitles أنا أستمني مرّتين إلى ثلاثة مرّات في اليوم هل تفعل؟
    - Dostluğumuz daha anlamlı sanıyordum. - Öyle. Open Subtitles لقد ظننت أن صداقتنا تعني الكثير - إنها كذلك -

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد