Yiyecekleri paketlerden çıkarmak, hediye paketi açmak gibi bir şey. | Open Subtitles | ترتيب المشتريات في الرفوف كأنّه فتح هدايا تلقيتيها من نفسك |
Bu yüzden Tony, zaman zaman giysi odasının kapısını açmak zorunda kalıyordu. | Open Subtitles | ولهذا من حين لآخر كان يتعين على طوني فتح نوافذ الغرفة للتهوية |
Tek yapman gereken senin sözde gerçekliğine döndürecek olan kutuyu açmak. | Open Subtitles | كلّ ما تحتاجه هو فتح الصندوق والعودة إلى ما يسمّى واقعك |
O herifi karga tulumba buradan çıkarın... kapıyı açmak için de kafasını kullanın. | Open Subtitles | أريدكم أن تحملوا هذا الشخص ,و تلقون بة في الخارج,استخدموا رأسة لفتح الباب |
Tabutu açmak ve incelemek için biraz daha emin olarak hakime gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أفتح الصندوق وأبحث بداخله ، أريد الذهاب إلى القاضي مع الكثير من التأكد |
Avatar haline hakim olmak amacı ile bütün çakralarını açmak zorundasın. | Open Subtitles | من أجل أن تتحكم بحالة الافاتار يجب أن تفتح كل الشكرات |
Bir yerlerde meyhane açmak için 20 gümüş yeterli olacaktır. | Open Subtitles | عشـرون فضـية ستكون كافيه لـِ فتح حانة فى اى مكان |
Hiçbir iş adamı hesap defterlerini açmak istemez, özellikle de 43 trilyonu varsa. | Open Subtitles | الآن، لايوجد رجل أعمال يريد فتح كتبه خاصة ؤجل ب 43 مليار دولار. |
Sence dün yaşananlardan sonra madeni açmak iyi bir fikir mi? | Open Subtitles | أحقاً تظن أن فتح المنجم فكرة جيدة بعد ما حصل البارحة؟ |
Savcı dosyayı yeniden açmak için resmin yeterli olmadığını düşünüyor. | Open Subtitles | المدعي العام لا يعتقد أن الرسمة تكفي لإعادة فتح القضية |
- Bakan Hanım, bir uzmana karşılık uluslararası bir yara açmak isteyeceğinizi sanmıyorum. | Open Subtitles | .سيدتي الوزيرة ، لا أظن انك .تريدين فتح جرح دولي .من اجل عالمة |
Benden iş istediğinde, yeni bir sayfa açmak istediğini söyledin. | Open Subtitles | عندما سألتني عن وظيفة أخبرتني أنك تود فتح صفحة جديدة |
Hemen birkaç adam daha toplayıp, bu cephaneliği açmak istiyoruz. | Open Subtitles | الآن نحن سنجند قوة صغيرة و نذهب لفتح تلك الخزانة |
Tamam, biliyor musun, duvarda boşluk açmak için ateş toplarını kullanırsın. | Open Subtitles | حسنا، تعرف ماذا، إستعمل كراتك النارية لفتح فتحة في ذلك الحائط. |
Bir amigo salonu açmak, amigoluğun bir spor olarak görülmesi için çabalayacağım. | Open Subtitles | أفتح صالة تشجيع , وأطارد في حقوق كون التشجيع رياضة معترف بها |
Kenar mahallelerle ilgili söylemek istediğim ikinci konu kenar mahallelere alan açmak zorunda olduğunuzdur. | TED | والنقطة الثانية التي اود توضيحها عن الاحياء الفقيرة هي انه يجب ان تفتح مساحات في الاحياء الفقيرة |
Ama kapıda bir koruma büyüsü var. açmak tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | لكنْ هناك تعويذة حماية على الباب وقد يكون فتحه خطيراً |
Demiryolu için mutabakat yapmak ülkemizin kapılarını onlara açmak gibi bir şey. | Open Subtitles | بالموافقة على إنشاء سكة الحديد لهم وكأننا نفتح لهم المجال ليأخذوا أرضنا |
Herkes bu seçeneğe sahip ve herkes ne zaman onu kapatıp açacağını, erişime açmak veya depolamak isteyip istemediğini biliyor. | TED | والكل لديه هذا الاختيار، والكل يعرف متى يريد أن يفتح أو يغلق الزر. إذا كان سيبيع الطاقة أو يخزنها. |
Henüz ayın 18'i olduğunun farkındayım ama ya hediyelerimizi erkenden açarız ya da havaalanındaki güvenlik görevlilerinin önünde açmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | انا اعلم بأننا مازلنا بـ 18 من الشهر لكن يفضل أن نفتح الهدايا مبكرا أو نجبر على فتحها امام عملاء الجمارك |
Onu kulüp açmak izin veremezdim, burada bu insanlar sağlar. | Open Subtitles | لم أسمح له بفتح النادي و إدخال الأشخاص إلى هنا |
Kendimi savunmam gerekirse, gerçekten açmak istemedim. | Open Subtitles | حسناً، كدفاع عن نفسي، فلم أرد حقاً رفع سماعة الهاتف |
En başta imkansız gibiydi. Mesela, ışıkları elinle açmak gibi. | Open Subtitles | وقد بدا مستحيلاً في البداية أعني مثلاً، تشغيل الإنارة يدويّاً |
Orada olduğunu bilmek, bana gözlerimi açmak için cesaret veriyordu. | Open Subtitles | علمي بأنك هناك , كان يعطيني الشجاعة لكي افتح عيناي |
Şimdi arttırmayı açmak için bir fiyat vereceğim, açılış fiyatı veren var mı ? | Open Subtitles | الان احتاج الى افتتاح العرض من يقدم عرض افتتاحي؟ |
Lane bunu istiyorsa açmak için planı olduğuna emin olabilirsin. | Open Subtitles | إذا لين يريد ذلك، يمكنك الرهان ان لديه خطة لفتحه. |
Kapıyı açmak için ışık hüzmesinin içinden geçmeniz lazım. | Open Subtitles | حسنا، لكي تفتحي الباب فقط عليك أن تتخطي أشعة المصباح |