ويكيبيديا

    "ahlak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأخلاق
        
    • الأخلاقية
        
    • أخلاق
        
    • الاخلاق
        
    • الرذيلة
        
    • الآداب
        
    • أخلاقياً
        
    • الفضيلة
        
    • السلوك
        
    • الأخلاقيات
        
    • اخلاقية
        
    • بالأخلاق
        
    • اخلاق
        
    • أخلاقي
        
    • أخلاقيات
        
    ...ahlak ve değerler üzerinde duran lobi gruplarını kontrol ettiğinden emin ol. Open Subtitles ويحرص على التحقق من أي مجموعة . تدعو لتعزيز الأخلاق و القيم
    Yani sana geometri, kampçılık ve hatta ahlak dersleri veremem. Open Subtitles لا يمكنني تعليمك أنت وأخيك التخييم أو حتى الأخلاق الحميدة
    Sarah Stanner'ı sözleşmesindeki ahlak şartını ihlal ettiği için kovmak üzere olduğunuzu biliyoruz. Open Subtitles نعرف أنكم على وشك طرد ساره ستانر لأنها انتهكت الفقرة الأخلاقية في عقدها.
    Ama aslında, ahlak felsefecisiydi ve neden ahlaksal olduğumuz konusunda haklıydı. TED ولكنه في الحقيقة في بداية مسيرته كان فيلسوفاً ذات نوازع أخلاقية، وكان مصيباً فيما رآه من سبب كوننا أناس لنا أخلاق.
    Bence bu, doğum kontrolü konusunda sorulabilecek mantıklı bir soru: Doğum kontrolünün cinsel ahlak üzerindeki etkisi nedir? TED واعتقد انه سؤال يستحق الطرح حول موانع الحمل ما تأثيره علي الاخلاق الجنسيه ؟
    Unutmadan. şu ahlak masasından arkadaşın, kendisini aramanı istiyor. Open Subtitles كدت انسى صديقك من قسم مكافحة الرذيلة يريد منك أن تتصل به جاك ، هل ما زلت هناك؟
    Yarasa gibi giyinmiş bir üşütükten ahlak dersi almaya ihtiyacım yok. Open Subtitles أنا لست بحاجة لدرس في الأخلاق من معتوه يرتدي زي كالوطواط.
    Winesburg Üniversitesi'nde süre gelen ahlak anlayışını tekrar inşa etmeye çalıştım. Open Subtitles أحاول أن أعيد بناء بتلك الأخلاق التي واكبتني في كلية وينسبيرغ
    Günlerimiz bittiğinde ahlak, saygı ve haysiyetsizlik arasında kalan şeyler olacak. Open Subtitles في نهاية حياتنا, الأخلاق هي الحد الفاصل الوحيد بين التبجيل والعار.
    ahlak polisi boynu kırılarak öldürülen kelepçeli katilin yanında bilinçsiz halde bulundu. Open Subtitles وجد شرطي الأخلاق فاقداً للوعد قرب قاتل مصفقد اليدين و منحور الرقبة
    Bu küçük şırınganın içinde ahlak molekülü var. TED هذه الحقنة الصغيرة .. تحوي جزيئات الأخلاق
    Böylece, aklıma oksitosinin ahlak molekülü olabileceği fikri geldi. TED فخطر لي فكرة عن إحتمالية أن يكون الأوكسيتوسين هو هرمون الأخلاق
    Kefalet için yeterli parası olmadığı için insanları hapsetmek toplumsal olarak yaptığımız en adaletsiz ve ahlak dışı şeylerden biri. TED حبس الأشخاص لأنهم لا يملكون المال الكافي لدفع الكفالة، هو أحد أكثر الأشياء الظالمة، وغير الأخلاقية التي نفعلها كمجتمع.
    Yolsuzluk geniş bir alana yayılmış, sistemi ve sistemin ahlak yasasını baltalıyor. TED الفساد منتشر على نطاق واسع ويضعف النظام وشرعيته الأخلاقية.
    İşe yaramayacak bir yöntem: ahlak Bilgisi dersleri vermek. TED ثمة طريقة واحدة لا يمكنها القيام بهذا: تدريس المزيد من المقررات الأخلاقية.
    Kadın sözü dinleyen bir manyak mısın yoksa ahlak kurallarına bağlı biri misin? Open Subtitles هل أنت مهووس تتحكم به النساء أم صاحب أخلاق يتبع مبادئه؟
    Meslek ahlakına aykırı, ahlak dışı, kibirli bir pisliksin. Open Subtitles بين أشياء أخرى مثل كم أنت أحمق غير محترف بلا أخلاق متعجرف
    ahlak, ne yöne baktığınızdır ikileme dayanır... ama ibre, daima kuzeyi gösterir. Open Subtitles الاخلاق هي الطريقه التي تواجهين بها .. المأزق الذي تقابليه ولكن المقاييس تحصرنا في قالب واحد
    Ben de ahlak masasından çıkıp cinayet masasına girmek istiyorum. Open Subtitles أريد الخروج من قسم مكافحة الرذيلة وولوج التحقيق بالجرائم
    Dinle, McCarthy, eğer buradan gitmezseniz ahlak polisini çağıracağım. Open Subtitles إسمعني يا مكارثي، إن لم تخرج من هنا سوف أتصل بشرطة الآداب.
    Kendi ülkeniz için şiddete başvurarak yaptığınız savaş çok daha ahlak yüklü olabilir. Open Subtitles القتال من أجل بلدك بالعنف قد يكون أخلاقياً بعمق
    Geçen iki bin yıl, insanlığın doğayla mücadelesi ideal toplum ahlak. Open Subtitles كفاح لألفيتين مع طبيعة البشر المجتمع الفاضل الفضيلة
    Kendini demode ahlak kurallarıyla yaşar halde bulmak iyi bir şey değil. Open Subtitles أنه ليس شيء جيد أن نجد أنفسنا بواسطة رمز بالي من السلوك
    Bu senaryo, bundan 30-40 yıl önce ahlak kuramını irdelemek adına filozoflarca yaratılan tren ikileminden esinlenerek ortaya konmuş. TED تم استلهام هذا السيناريو من مشكلة الترولي، والتي تم اختراعها من طرف فلاسفة قبل عقود قليلة للتفكير حول الأخلاقيات.
    Ayrıcalıklar ahlak dışı olduğundan değil. Open Subtitles ليس بسبب الأمتيازات الا اخلاقية وانما بسبب الأمور الغير عقلانية
    İnsanlar, ahlak timsallerinden esinlenirler. TED فالأبطال الذين يتحلون بالأخلاق يلهمون الناس.
    Bir ahlak Bilgisi hocasının demesi gereken şey mi bu? Open Subtitles هل هذه الامور يجب ان تقولها استاذة اخلاق ؟
    Yoksa Ahlâk dışı ya da etiğe uymayan bir şey yapmak istediğimden değil. Open Subtitles أن ما أريده.. ليس, على نحوٍ ما.. غير أخلاقي
    Tabi ya, devlet malı bileklikle eve zincirlenmişken, ahlak dersi ver. Open Subtitles تلك هي أخلاقيات الواعظين فيما هم مكبلون في زوايا معضلات حكومية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد