"ama bir şey" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لكن هناك شيء
• لكن شيئا ما
• ولكن هناك شيء
• ولكن شيء واحد
• ولكن هناك شئ واحد
• ولكن شيئا ما
• ولكن شيئاً
• ولكن هناك أمر
• لكنّ شيئاً
• لكنّكَ تُخفي شيءً مّا

Programın yarısı bitmiştir, ama bir şey sizi içine çeker ve merak edersiniz.
هي بالفعل في منتصف الطريق، لكن هناك شيء قد جذب انتباهك وأنت تهتم.

DNA örneği ve tırnaklarında metal kalıntıları var. ama bir şey daha var.
هناك دليل يرتبط بالحمض النووي وشظايا الحديد تحت الأظافر, لكن هناك شيء آخر

ama bir şey bana onun senin ellerinde güvende olduğunu söyledi.
..لكن شيئا ما أخبرني بحق أنها كانت في أيد أفضل معك

ama bir şey oldu ve yanında kalmam benim için güvenli değildi.
لكن شيئا ما حدث... ولم يكن من الآمن لي أن أبقى معك

Evet, ama bir şey daha var. Evimizde kalan bir ezik var.
أجل، ولكن هناك شيء آخر، هناك رجل فاشل يقيم بمنزلنا

ama bir şey sırf kalıcı olduğu için güzel değildir.
ولكن شيء واحد ليست جميلة لأنه باق دائما.

- Çoğu zararsız, ama bir şey var.
-اشياء غير ضارة ، ولكن هناك شئ واحد

Tam olarak çalışmasını bir türlü sağlayamamıştı, ama bir şey oldu.
انها لم حصلت عليه يعمل بالضبط ، ولكن شيئا ما حدث.

Buyurun. l ne, bilmiyorum ama bir şey oluyor.
ها قد فعلتيها مجدداً ، لا أعلم ما هو لكن هناك شيء يحدث

Pekala, seni daha fazla tutmak istemiyorum ama... bir şey daha var.
-أنا أفهم أنا لا أريد أن أؤخرك و لكن هناك شيء آخر

Bu sizin suçunuz demiyorum, ama bir şey Chris'i hassas hale getirdi.
لا أقول أن هذا خطأك لكن هناك شيء جعل كريس ضعيفا

ama bir şey Coletti'yi rahatsız etmiş.
لكن شيئا ما لم يشعر كوليتي بالراحه

Bağlantı duruyor ama bir şey reintegrasyon kablolarını tamamen yaktı.
الاتصال مستمر ولكن هناك شيء احترق تمامًا في أسلاك إعادة الدمج

Nedenini ya da nasıl olduğunu bilmiyorum ama bir şey onu feci hâlde teşvik etti.
لا اعرف كيف او لماذا ولكن هناك شيء اوقد ناراً بداخله

ama bir şey var beni.
ولكن شيء واحد حصلت لي من خلال.

ama bir şey kesin.
ولكن شيء واحد مؤكد.

Her şey değişir ama bir şey doğru, anla
*كل شئ يتغير ولكن هناك شئ واحد حقيقي*

Bak, bunu açıklayamam ama bir şey beklememi söylüyor.
أنظر، لا أستطيع التوضيح ولكن شيئا ما يقول لي أن انتظر

Bak, karşına bu şekilde çıkmak istemezdim ama bir şey çıktı. Önemli bir şey.
هذه ليست الطريقة التي أردتها ولكن شيئاً ما طرأ, شيئاً ما كبير

Yıllar içinde böyle kaç kişinin kaybolduğunu bilmiyorum, ama bir şey açık.
ولكن هناك أمر واحد واضح وهو أنني الوحيدة التي تهتم بهذا الموضوع

Belki de böbreklerinin iflas etmesi gerekiyordur ama bir şey onları koruyordur.
ربّما يجب أن تصاب كليتاهُ بالقصور لكنّ شيئاً ما يحميهما