ويكيبيديا

    "ama gerçek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ولكن الحقيقة
        
    • لكنها الحقيقة
        
    • ولكنها الحقيقة
        
    • لكنه حقيقي
        
    • لكنّها الحقيقة
        
    • لكن حقيقة
        
    • لكنه صحيح
        
    • و لكن الحقيقة
        
    • ولكن الحقيقه
        
    • ولكنه حقيقي
        
    • لكن حقيقي
        
    • لكنّ الحقيقة
        
    • ولكنه صحيح
        
    • ولكنها حقيقة
        
    • ولكن حقيقة
        
    Ama gerçek şu ki Deanna, eve döndüğümde gidecek hiçbir yerim yok. TED ولكن الحقيقة ديانا، عندما عدت لمنزلي، لم يكن لدي مكان أذهب إليه.
    Ama gerçek şu ki, şu ana kadar ve şu an da dahil hayatımı toplum önünde konuşma korkusuyla sürdürdüm TED ولكن الحقيقة هي أنني عشت حياتي حتى هذه اللحظة، بما فيها هذه اللحظة، في خوف قاتل من التحدث أمام الناس.
    Ama gerçek şu ki şu an eğitim ile yaptıklarımız tamamen çağ dışı. TED ولكن الحقيقة هي أن ما نقوم به مع التعليم عفا عليه الزمن تماما.
    Üzücü Ama gerçek. Bu konuda yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles محزن لكنها الحقيقة لا يوجد شيء يمكنني فعله حيال ذلك
    Bundan hiç bahsetmedim çünkü seni üzmek istemedim. Ama gerçek bu. Open Subtitles لم أقل شيئاً لأنني لم أكن اريد ان ازعجك، ولكنها الحقيقة
    Farkli bir boyut. Evet Ama gerçek. Hepsi gerçek. Open Subtitles ‫بعد مختلف، أجل لكنه حقيقي ‫كل شيء حقيقي
    Ama gerçek şu ki ben tembel biriyim Matmazel Larina. Open Subtitles ولكن الحقيقة هي أنني في فترة ركود ، آنسة لارين.
    Kimse bunu yapmak istemiyor Ama gerçek şu ki, bunu ertelediğimiz her gün 10 kişi daha fazladan kurban edilecek. Open Subtitles لا أحد يريد فعل هذا ولكن الحقيقة ،التي لا مفر منها أن كل يوم نتأخر، ويجب أن نُضحي .بعشرة أشخاص
    Kimse bunu yapmak istemiyor Ama gerçek şu ki, bunu ertelediğimiz her gün 10 kişi daha fazladan kurban edilecek. Open Subtitles لا أحد يريد فعل هذا ولكن الحقيقة ،التي لا مفر منها أن كل يوم نتأخر، ويجب أن نُضحي .بعشرة أشخاص
    Ama gerçek şu ki hiç kimse doğrusunu bilmiyor TED ولكن الحقيقة هي ان لا أحداً يعرف بالتأكيد.
    Ama gerçek şu ki benim toplumumda eğitilmiş kadından korkulur. TED ولكن الحقيقة هي أن مجتمعي يخاف من المرأة المتعلمة.
    Bu can sıkıcı bir şey, Ama gerçek şu; güvenlik işinde bu tür saldırılar olağan şeylerdendir. TED يبدو هذا مرعباً، ولكن الحقيقة هي، أنه في مجال الأمن، هذا النوع من الهجوم شائع إلى حد ما.
    Bu kadar alaycı ve iğneleyici olmaktan nefret ediyorum Ama gerçek bu. Tahmin edebileceğiniz gibi, orası en pis foseptiklerden biridir. TED وأنا أكره أن تكون المفارقة الساخرة حول هذا الموضوع لكنها الحقيقة. انها مجرد واحدة من أقذر البالوعات يمكنك أن تتخيله.
    Biliyorum, acı Ama gerçek. Open Subtitles , أعرف بأن لفظَ ذلك يبدو قاسياً . لكنها الحقيقة
    Bu cinsiyetçiliktir. Ama gerçek bu. TED انه تمييز على أساس الجنس. ولكنها الحقيقة.
    Farklı bir boyut. Evet Ama gerçek. Hepsi gerçek. Open Subtitles ‫بعد مختلف، أجل لكنه حقيقي ‫كل شيء حقيقي
    Benim için yaşamanı istiyorum. Bencilce olduğunu biliyorum Ama gerçek bu. Open Subtitles أريدك أن تعيشي من أجلي، أعلم أن هذه أنانيّة، لكنّها الحقيقة.
    Ama gerçek şu ki, bugün, destansı bir gün olabilir. Open Subtitles لكن حقيقة الأمر أنه يمكن أن يكون يوم ملحمي
    Biliyorum, bu meseleye pek girmememiz gerekiyor, Ama gerçek bu. Open Subtitles أعتقد أن هذا أمر يستحسن أن يترك لوحده لكنه صحيح
    Ama gerçek şu ki Clifton'da hiç kimsenin çok fakir olmaya izni yoktu. Open Subtitles و لكن الحقيقة أنه لا أحد يسمح له بأن يكون فقيراً جداً فى كليفتون
    Hayatım boyunca, özel hissetmek için özel bir şeyin parçası olmak istedim Ama gerçek şu ki ben özelim. Open Subtitles طوال حياتي كنت اشتغل كي اصبح جزء من شيء مميز حتى اشعر بانني مميزه ولكن الحقيقه بانني مميزه حسناً؟
    Ama gerçek. - Sorun o değil, bayatlamış. Open Subtitles ولكنه حقيقي - لا يهم, لا يزال كلامك مبتذل -
    Birkaç park cezasını ödemedi diye küçük kızımı hapse attıklarına inanamıyorum. Amerikalılar İtalyanları kovduğundan beri bu şehrin çivisi çıktı. Acı Ama gerçek. Open Subtitles لااصدق انهم وضعوا طفلتي في السجن بسبب بضع مخالفات انحدرت هذه البلدة منذ طرد الكلومبيون الايطاليون محزن لكن حقيقي
    Ama gerçek şu ki, doğa, ölüm işinde gerçekten iyidir. TED لكنّ الحقيقة هي أنّ الطبيعة جيّدة، جيّدة جدًا في الموت.
    Üstesinden gelmesi zor, biliyorum, Ama gerçek bu. Open Subtitles أعرف أن فهمه صعب ولكنه صحيح
    Çok aptalca, Ama gerçek. Bunu altı yaşımızdan beri planlıyoruz. Open Subtitles إنها غبية جدا, ولكنها حقيقة, ونحن نخطط لهذا من كنا قرابة السادسة من العمر.
    Ama gerçek şu ki gerçekleşmediğinden emin değilim. Open Subtitles ولكن حقيقة الأمر، لست واثقاً أنه بعيد جداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد