ويكيبيديا

    "amsterdam" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أمستردام
        
    • امستردام
        
    • لأمستردام
        
    • وأمستردام
        
    • أمسترادم
        
    • أمستيردام
        
    • امستيردام
        
    • بأمستردام
        
    Amsterdam'dan gelen LH450 sefer sayılı Lufthansa uçağı alana indi. Open Subtitles تُعلنُ لوفتهانزا عن وصولَ رحلتها إل إتش 450 مِنْ أمستردام
    Umarım hayvanlarla sevişmek Amsterdam'da yasak değildir çünkü o kız tam bir domuz. Open Subtitles أتمنى أن يكون هناك الكثير من هذا في أمستردام لأن هذه مثيرة جداً
    Bak, Amsterdam'a iki üç kere gitmişti, bu sefer malı kaybetti. Open Subtitles لقد سافر لمرتين او ثلاث الى أمستردام وهذه المرة فقدَ البضاعة
    İçeriği ise, Amsterdam kentinde gönderilen SMS mesajlarının görüntülenmesi. TED وهو يصور الرسائل النصية المرسلة في مدينة امستردام.
    Amsterdam'daki kurbanın sahte doktorlar tarafından çalınan orijinal bir Van Gogh tablosu vardı. Open Subtitles ضحية أمستردام كان لديها لوحة فان قو الأصليّة سرقت من قبل مسعفيين مزيفين
    Şarapla yemeği ve Amsterdam'daki kahve dükkanlarında daha birçok zevki paylaşıyoruz. TED وتشاركنا في المشرب والمأكل وتشاركنا في تجارب رائعة أخرى. في مقاهي أمستردام.
    Ağustos 2007'de Claron Amsterdam Sanat Ödülü'ne layık görüldü, onun fevkalade mükemmeliği, şaşırtıcı ve çok kapsamlı repertuvarları ve canlı sahne kişiliğine bir övgü olarak. TED في أغسطس 2007 ، منحت كلارون جائزة أمستردام للفنون ، الفوز ثناء لعبقريتها لها مراجع واسعة و مدهشة على نطاق واسع وشخصيتها الحية على المسرح
    İşte burada gördüğünüz her şey 3B ile basılmış durumda, Amsterdam moda gösterisindeki bu ayakkabılar da dâhil. TED كل ما ترونه هنا قد طبع بأبعاد ثلاثة، بما فيه هذه الأحذية من عرض أزياء أمستردام.
    Doğduğum yer olan Belgrad'dan sonra Amsterdam'a gittim. TED بعد بلغراد، أين وُلدت، ذهبت إلى أمستردام.
    1630'lardan itibaren Amsterdam önemli bir liman ve ticaret merkeziydi. TED بحلول العام 1630 كانت أمستردام ميناءا ومركزا تجاريا مهما.
    Dolayısıyla Amsterdam, çiçek bahçeleriyle çevrili konaklarda yaşayarak refahlarını gözler önüne seren varlıklı ve marifetli tüccar ve tacirlerle doluydu. TED وبذلك كانت أمستردام مليئة بالتجار الأغنياء والأثرياء الذين أظهروا ثراءهم بالعيش في قصور محاطة بحدائق من الزهور.
    Şu anda Joris ve Yapay Zekâ Amsterdam'da bunun üzerine çalışıyorlar. TED وبذلك، يصمم جوريس و الذكاء الصنعي هذا الشيء الآن، ونحن نتكلم، في أمستردام.
    Eğer San Francisco'nun parmak izini alabiliyorsanız, aynı şeyi Oakland, Amsterdam veya size yakın başka bir ülke için neden yapamayasınız? TED إذا تمكنت من وضع بصمة علي سان فرانسيسكو، حسنََا، ماذا عن أوكلاند أو أمستردام أو مكان أقرب كثيرا إلى المنزل؟
    Böylece devrimsel yoksulluk teorisi hakkında konuşmak için, Amsterdam'da buluştuk. TED لذلك التقينا في أمستردام للحديث عن نظريته الثورية الجديدة حول الفقر.
    imalat ve mimari açısından güzel bir örnek de, 70'lerde Amsterdam'da inşa edilen bir kilometre uzunluğundaki bu taş bloktur. TED من حيث البناء والتصنيع ، هذه هي كتلة سكنية بطول كيلومتر تم بناؤها في السبعينيات في أمستردام.
    Ve de Amsterdam polisi gelip olayı gördü ve bütün bilgeliği ile projeyi korumak istedi. TED وشرطة أمستردام بحكمتهم البالغة٬ أتوا٬ رأوا وأرادوا حماية العمل الفني.
    Video çekildikten birkaç saniye sonra, Beijing'deki insanlar Sydney'deki insanlar, Amsterdam'daki insanlar, Washington D.C.'deki insanlar bunu izliyordu. TED بعد ثوان من أخذ هذا الفيديو أناس في بكين وأناس في سيدني, وأناس في أمستردام وأناس في واشنطون العاصمة كانو يشاهدون هذا
    Ve şimdi de Amsterdam'daki bir kopyalama binası. TED و نحن الآن نملك نسخة أخرى نقوم ببنائها في امستردام
    Benim malım Amsterdam'daki pislikle boy ölçüşür. Open Subtitles لذلك هذا هو المكان الذي يأتون إليه والآن ببضاعتي .. سأدخل التحدي ضد بضاعة امستردام السيئة
    Amsterdam'a eğitim gezisi için para toplamaya çalışıyoruz. Open Subtitles نحن نحاول أن نجمع المال لرحلة حقل في امستردام
    Hollanda'da Amsterdam'a çok yakın küçük bir kasabadaki bir mahalle. TED في حي في بلدة صغيرة قريبة جدا لأمستردام في هولندا
    Maggie Paris'te, Brüksel'de, Amsterdam'da dövüştü ve hep Makuşlaydı. Open Subtitles قاتله في باريس وأمستردام وغيرها من الاماكن كان دائما موكوشلا
    Yolunuz Amsterdam'a düşerse boş bir vaktinizde lütfen ziyaret edin." Open Subtitles (لكن إن وجدت نفسك في (أمسترادم" "فلتأتي لزيارتي إن أردت
    Amsterdam'da. Buzlu şeker ve koli bandıyla. Open Subtitles حدث ذلك في "أمستيردام" بواسطة مصاصة وشريط لاصق
    Amsterdam'dan dönüşte çantasında uyuşturucu sevkettiler. Open Subtitles كانوا يهربون الماريجوانا من امستيردام في حقيبته
    Amsterdam'ın en büyük bankacısı, şimdi burada tatlı ustamız. Open Subtitles أكبر مصرفي بأمستردام حلواني مطبخنا الآن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد