"anı" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لحظة
• ذكرى
• الذكريات
• ذكريات
• اللحظه
• الذاكرة
• ذاكرة
• اللحظات
• لحظه
• الذكرى
• لحظات
• اللحظة التي
• الحاضر
• بلحظة
• باللحظة

"Zaman'ın her anı hafifçe sarsılarak kendisini altın kumlara akıttı."
كل لحظة ، اهتزت بلطف كانت تركض فى الرمال الذهبية

Bu, emeklilik yaşantımın en önemli anı ve kıçını kaldırıp... havaalanına gidemeyen bir aptal uğruna mahvolmasına izin veremem.
هذه لحظة نصر لى فى تقاعدى ولن أهدرها بسبب بلهاء لا يمكنها ان تصل الى المطار فى الوقت المحدد

Yıllar sonra bunu komik bir anı olarak hatırlayacağız, değil mi?
فى المستقبل سوف يكون هذا مجرد ذكرى مُضحكة , أصحيح ؟

Sadece 3 gündü ama unutmak istediğim bir çok anı kaldı.
لقد كانت ثلاثة أيام، لكن العديد من الذكريات أفضل أن أنساها

Yıllar sonra geriye bakacağız ve bunlar soluk birer anı olacak.
،في غضون سنين ،سنلقي نظرة للوراء وكل هذا سيعتبر ذكريات مبهمة

Bu anı dört gözle beklediğimi itiraf etmeliyim, kalan son kişiye bunları anlatabilmek için.
يجب أن أعترف .. أننى كنت أنتظر هذه اللحظه لأكون قادرا على أن أخبر الشخص الأخير الذى نجا عن كل هذا

Zihnini silip, sonra da tüm deneyimi gizleyecek bir anı yerleştirmeliydiniz.
كان من المفترض ان تمسحوا ذاكرته وبعدها تزرعوا غطاء من الذاكرة

Ve kalbimde bir telaş var Bu anı hiç unutmayacağım
وهناك إضطراب في قلبِي أي لحظة التي أنا لَنْ أَنْسي

Derin bir hasrete düştüm her anı seninle geçirebilme seninle bir olabilme hasretine.
واستمعت الى شوق خفى يخبرنى بتمضية كل لحظة معكِ يخبرنى بان اكون لكِ

Mesleki hayatımın en zor anı ve sen yardımcı oluyormuş numarası bile yapamıyorsun.
إنها أصعب لحظة في حياتي العملية ولا تتظاهر حتى بتسهيل الأمر علي ؟

"O zaman ortada bir hikaye yok." diye bana karşı çıktığın anı hatırla.
تذكري هذه اللحظة لحظة مقاومتك لي عندما قلتِ هذه الكلمات لا يوجد قصة

Torunuma kavuştuğumda, babasının eski bir anı olarak kalacağından emin olacağım.
عندما أحصل على حفيدتي، سنتأكد أن والدها، ليس سوى ذكرى فقط.

- Bir anısı var-- - O evde bulunduğum bir anı.
ـ لقد حظيت برؤية هُناك ـ ذكرى بشأن تواجدي بذلك المنزل

Bu yüzden bilinçli olarak anı yaratmada aktif rol alma düşüncemi paylaşmak istiyorum
لذا اريد أن اتشارك معكم بفكرة متعلقة بالعمل الفعال في نسق صناعة وعي الذكريات

Ayrıca yaşımız anı yapabilme yetilerimizi de etkiliyor.
كما يؤثر العمر أيضا على قدراتنا على تكوين الذكريات.

..saçma sapan bi anı mı yoksa, yaptıklarımın bir özrü mü ?
ليس فقط مجرد ذكريات تافهه أو محاولةً للاعتذار عن كلِ ما فعلتُه

Dinle, kargaşanın maksimum olduğu anı bekle sonra güvenlik görevlilerinin odasına doğru yerleri silmeye başla.
إنتظرى اللحظه الأكثر تشويشاْ وبعد ذلك قومى بالتنظيف بإتجاة حجرة الحرس

Böylece ne zaman bir anı oluşturulsa, o anı için aktif olan her bir hücre aynı zamanda bu anahtarı da kurmuş oldu.
فكلما تتكون ذاكرة، أي خلايا فعّالة في هذه الذاكرة سوف تحتوي أيضاً على مفتاح التحكم هذا.

Birincisi, beyinde bir anı bulup onu işaretlersiniz ve sonra onu bir düğme aracılığıyla etkinleştirirsiniz.
أولاً، جد و ضع علامة لتمييز ذاكرة في الدماغ، و ثم فَعِّلها بمفتاح.

Ve bu anı,yeni geleceğin sevgi ve bağIıIığını... kutlamak için kullanacağız.
و نستغل هذه اللحظات لإحتفال بمستقبل جديد من الإلتزام و الحب

İnsanlar, gemiler ve uçaklar gerili yay gibi üzerimize salınacakları anı bekliyor.
جنود و سفن و طائرات تتمنى لحظه إطلاقها نحونا

Bu ikinci anı diğeri gibi güçlü değil, ama neden? Neden bazı şeyleri hatırlıyoruz ama bazılarını hatırlamıyoruz?
قد لا تكون الذكرى الثانية بوضوح الأولى، ولكن لماذا؟

bir çarpışma anı hayatta deişikliklere sebep olue... hemde düşünüp tahmin edeyemeyeceğiniz şeylere.
لحظات الصدمات تحدث إحتمالات للتغيير كنتيجه لإنعكاساتها المتعدده بشكل يفوق ما قد نتوقعه

Onların öldüğü anı görebilmem için yeterli bir süre.... ...bir perde kenara çekiliyor.
إنها تبدو مثل ستارة إنفتحت كفاية لي لكي أرى اللحظة التي يموتون فيها

Mantıklı olabilir. Sonuçta geçmişi, geleceği ve şu anı görebiliyordu.
هذا منطقيّ، فقد كانت باستطاعته رؤية الماضي، الحاضر و المستقبل.

Öyle korkuyorum ki tek bir anı bile bana ait olmayan hayatım... beni tüketecek ve yakında sona erecek.
أنا خائفة جداً من حياتي التي أعيشها وقريباً ستنتهي ولم أحظ خلالها بلحظة واحدة خاصة بي

Benim insanlarım kendilerini küçücük bir koltuğa sıkıştırıp, ...ağızlarına bir Xanax atarlar ve yüzlerini taze tütüne gömecekleri anı hayal ederler.
قومي يحشرون أنفسهم بين مقاعد صغيرة جداً يتناولون المهدئات ويحلمون باللحظة بأن يتمكنوا من حشو وجههم بالتبغ الطازج.