Üzerine adının kazındığı, gökyüzüne doğru uzanan bir anıt istiyor... | Open Subtitles | إنه يُريد نصب تذكاري يصل إلى السماء ومدون عليه اسمه. |
Bu istila sonucunda ölen münferit siviller için bir anıt oluşturmak istedim. | TED | بل أردت إنشاء نصب تذكاري للمدنيين الذين لقوا حتفهم نتيجة الغزو. |
1927'de tamamlanan bu muazzam anıt Almanya'nın başarma isteğini sembolize ediyordu. | Open Subtitles | انتهى بناء هذا النصب التذكاري عام 1927 ليمثل حق الطموح الألماني |
Ama değerli Rumer Willis tarafından yapılmış olan bu anıt sayesinde onların ne kadar yanıldıklarını bir kez daha kanıtlayacağız. | Open Subtitles | ولكن مع هذا النصب التذكاري لأبطال أمتنا منحوتة من قبل رومر ويلس، نحن سوف نقوم بإظهار كم هم على خطأ |
Bizim gibi insanların yaşamlarının kâti anlamsızlığının üzerine kurulan bir anıt mezar gibi olmalı. | Open Subtitles | إنه ضريح وهراء ولا معنى له مطلقاً والذين يعيشون فيه أُناس مثلنا |
Linç girişimlerinin olduğu her eyaleti işaretleme ve Montgomery Alabama'da linç kurbanları için ulusal bir anıt dikme planları vardı. | TED | ويخططون أن يشيروا إلى كل مقاطعة حصلت فيها هذه الإعدامات ويبنوا نصباً تذكارياً قومياً لضحايا هذه الإعدامات في مونتغومري، ألاباما |
Artırılmış gerçeklikle birlikte bir anıt dikmek için veya bir açıklamada bulunmak için hükûmetten izne gerek olmadığını fark ettik. | TED | أدركنا أنه مع الواقع المعزز لا تحتاج إذن من الحكومة لطرح نصب تذكاري أو للإدلاء ببيان. |
Amsterdam'ın merkezinde yaşıyorum, ev benim değil, bir anıt mümkün değil ve izin verilmedi. | TED | أعيش في وسط أمستردام، لا أملك المنزل وهو نصب تذكاري، لذلك لا يمكنني امتلاكها ولا يسمح بها. |
Ne istediğini biliyorum. - Yaşamım için bir anıt, Howard. | Open Subtitles | أنا أعلم ما تريده نصب تذكاري لحياتي، يا هوارد |
Bir anıt mezar dikmek için önce 1 milyon kurban seçmelisin... | Open Subtitles | ، لبناء نصب تذكارى للضحايا . أولاً تختار مليون ضحية |
Sular altında kalmış kasvetli topraklarda, yalnız anıt mezarlar. | Open Subtitles | نصب ايونلي التذكاري يقف بجانب جتلاند الكئيبه |
Ya da bir şarkı. Ne anıt, ne şiir, ne de dua. | Open Subtitles | لا نصب تذكارية، ولا قصائد الحربِ والشجاعةِ. |
Öyle ki bu anıt aslında bu insanların hayatlarının bir parçası olan sayısız bağlantıyı kapsıyor. | TED | إذن، هذا النصب التذكاري بالاساس يأخذ في الإعتبار كل هذه الروابط اللانهائية. نحن جزءاً من حياة هؤلاء الناس |
Ben bu poza anıt pozu diyorum. | TED | وأطلق على هذا اسم وضعية النصب التذكاري. |
Zor bir iş. 2011, 2013. Özgürlük Kulesi, anıt. | TED | صعب. 2011 ، 2013. برج الحرية ، النصب التذكاري. |
Bu anıt 1. Dünya Savaşı'na ait. | Open Subtitles | إنه النصب التذكاري للحرب العالمية الأولى |
Bu da o gün ölen çocuklar... için yapılmış olan anıt. | Open Subtitles | وهذا هو... النصب التذكاري الذي شيّد للأطفال الذين ماتوا بذلك اليوم |
Karısının küllerini yerleştirmek için deliler gibi minyatür bir anıt mezar yapmaya başladı. | Open Subtitles | انه مهوس ببناء ضريح صغير لإسكان رماد زوجته |
"Buraya, bu şehrin ve bu ulusun kimliğini değiştirecek bir anıt dikeceğiz" dedi. | TED | أسفلنا مباشرة قال:"هنا سنبني نصباً تذكارياً جديداً الذي سيغير هويّة هذه المدينة وشعبها." |
Olmaz, portalda yeterince güç yok. Elimizdeki az miktardaki yakıtı da anıt için kullandık. | Open Subtitles | لم يكن في البوّابةِ طاقةٌ كافية استخدمنا الوقود القليل لدينا على النُصب |
Şu anda çok popüler bir müze... ...ve devlet için büyük bir anıt tasarladım. | TED | و هو متحف شعبي جداً الآن، وكان بناء ذلك المبنى نقطة كبير لصالح الحكومة امام مناصري البيئة |
İnsanlar tarafından sevilen... ...anıt binaları korumak istiyorum. | TED | فأنا أعشق أن أحافظ على النصب و المبان التذكارية التي يحبها الشعب |
Denizde kaybolan balıkçılar anısına yapılmış bir anıt. | Open Subtitles | إنه نُصب إلى كُلّ صيّادو السمك .المحلييّن الذين فُقِدوا في البحر |