ويكيبيديا

    "ancak bu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لكن هذا
        
    • ولكن هذا
        
    • لكن هذه
        
    • ولكن هذه
        
    • لكن ذلك
        
    • ولكن ذلك
        
    • ولكن تلك
        
    • فقط هذه
        
    • لكن في هذه
        
    • لكنها
        
    • و لكن
        
    • هذا أقصى
        
    • لكن كان هذا
        
    • لكن هؤلاء
        
    • لكن بهذه
        
    Senden asla bir talebim olmadı, Ancak bu çok önemli. Open Subtitles لم يسبق لي أن طلبتك شيئًا, لكن هذا مهم جدًا.
    Ancak bu durum aletle temas etmemiş kişilerin etkiye maruz kalmalarını açıklamıyor. Open Subtitles لكن هذا لا يفسر مشاهدات الناس الذين لم يتعاملوا مع الجهاز مباشرة
    Kubbeyi yapan şirketin sahibi benim Ancak bu konumuzun dışında. Open Subtitles انا ادين للشركة التي صنعت القبة ولكن هذا لا يهم
    Bu konuda hiçbir görüş belirtemem Ancak bu kesinlikle o değil. Open Subtitles لا أجرؤ بفرض رأي على ذلك ولكن هذا بالتأكيد ليس هو
    Bu sohbeti Amerika Birleşik Devletleri bağlamında ele alacağım Ancak bu tartışma eşitsizliğin artmakta olduğu her ülke için geçerlidir. TED سوف أضع إطارًا لهذه المحادثة فى سياق الولايات المتحدة لكن هذه المناقشة تنطبق عمليا على أي بلد لمواجهة عدم المساواة
    Ancak bu çağ, İslam dünyasında ümit vaadeden bir çağdır TED ولكن هذه الحقبة .. حقبة واعدة في العالم الاسلامي
    Açıkcası hepimizin bir arada kalmasını yeğlerim, Ancak bu size kalmış. Open Subtitles للامان أنا أقترح أن تبقو هنا سويا لكن هذا يعتمد عليكم
    Ancak bu ona musallat olan bilgi sızıntılarını görmezden geleceğim demek değil. Open Subtitles لكن هذا لا يعني أني عمياء عن التسرب والفساد اللتان تعاني منهما
    Ancak bu, daha uzun bir süre için test denemesi gibidir. Open Subtitles لكن هذا سيكون أشبه بإختبار لنا، إلى أي مدى نستطيع المواصلة
    Ancak bu moda olan, yüksek proteinli diyetlerin tam tersi. Open Subtitles لكن هذا هو عكس ما تقوله موضة الغذاء عالي البروتين.
    Ancak bu seni gözaltına almak zorunda olduğum anlamına geliyor. Open Subtitles لكن هذا يعني أنه سيتوجب علىّ الإبقاء عليكِ ضمن حضانتي
    Ancak bu konsey, uluslararası korsancılık gibi şeyleri çok ciddiye almaktadır. Open Subtitles ولكن هذا المجلس يأخذ الأمور مثل القرصنة الدولية على محمل الجد
    Paganları püskürtmüş ve şehre girmelerini engellemiş olabiliriz Ancak bu bir zafer sayılmaz. Open Subtitles ربما نكون ردعنا الوثنيين ومنعناهم من دخول المدينة، ولكن هذا ليس انتصار محقق.
    Paganlari püskürtmüs ve sehre girmelerini engellemis olabiliriz Ancak bu bir zafer sayilmaz. Open Subtitles ربما نكون ردعنا الوثنيين ومنعناهم من دخول المدينة، ولكن هذا ليس انتصار محقق.
    Ancak bu bir basmakalıp ve basmakalıp tanımlar her zaman olmasa da çoğu zaman yanlıştır. TED لكن هذه نظرة نمطية. والصور النمطية للأشياء غالبا، وإن لم يكن دائما، خاطئة.
    Klasik bir matematik oyunu doğru cevabı şu an verdiğinizde ödüllendirme yapıyor. Ancak bu oyun süreci ödüllendiriyor. TED لعبة الرياضيات التقليدية تكافئك اذا حصلت على اجابات صحيحة الآن، و لكن هذه اللعبة كافأت المجهود.
    Ancak bu “polypill”ler kişisel değil, kişiye göre optimize edilmemiş. TED لكن هذه الحبوب المتعدده ليست شخصية، ولا حتى محسنة حتى توافق كل فرد.
    Daha önce de acil nakte ihtiyacı olmuştu Ancak bu kez sesi beni korkutmuştu. TED لم تكن هذه المرة الأولى التي يحتاج فيها لمبلغ نقدي سريع، ولكن هذه المرة، أرعبني صوته.
    Ancak bu sağlam maddenin bir zayıflığı var: Her yıl on milyarlarca dolarlık bir maliyete yol açan yıkıcı bir çatlamaya eğilimlidir. TED ولكن هذه المادة القوية لديها نقطة ضعف: إنها معرضة لتشقق كارثي يكلف عشرات مليارات الدولارات للصيانة كل عام.
    Pekala, görünen o ki sigorta 6 seansı daha karşılayacak Ancak bu yeterli olur iyileşmesi iyi gidiyor... o yüzden... Open Subtitles على مايبدو أن التأمين تقريبا سَيُغطي أكثر من ست زيارات لكن ذلك ينبغي أن يكون كافيا , لأنه يتعافى بإتقان
    Dünyadaki dinleri semavi dinler ve doğu dinleri olarak ayırıyor, Ancak bu yeterince ayrıntılı değil. TED وهي تقسم العالم إلى الديانات الإبراهيمية والديانات الشرقية، ولكن ذلك ليس مفصلاً بما فيه الكفاية.
    Ancak bu böbrek bana ikinci bir hayat şansı verdi. Open Subtitles ولكن تلك الكلية أعطتني فرصة ثانية بالحياة
    Tekrar neokorteksimizi genişleteceğiz, Ancak bu sefer kapalı alanın sabit mimarisiyle sınırlı olmayacağız. TED سنقوم مجددًا بتوسيع قشرتنا المخية الحديثة، فقط هذه المرة لن نقتصر على تصميم هندسي سياجي معين.
    Karşı koyuyorduk, Ancak bu durumda onların da katılımı yararlı olabilir. Open Subtitles نحن نعارض لكن في هذه الحالة من المفيد وجودهم ضمن الفريق
    Ancak bu durum halkın, ne kadar çaresiz bir durumda olduklarını anlamasını sağladı. Open Subtitles لكنها كانت حيله بارعه جعلت الناس تدرك أننا جميعاً فى موقف ميئوس منه
    Özür dilerim efendim Ancak bu konuda çok katı kurallarımız... Open Subtitles أنا آسف يا سيدي و لكن لدينا هنا قوانين صارمة
    Birkaç gün içinde Ancak bu kadar toplarım. Open Subtitles خلال 3 أيام، أجل، هذا أقصى ما يمكننا فعله
    Ancak bu yıllar önceydi, biz evlenmeden önce. - Hayır. Open Subtitles لكن كان هذا قبل سنوات من زواجنا
    Ancak bu ihtiyarlar Gaea'yı durdurdular ve onu kendileri için çalışmaya ikna ettiler. Open Subtitles لكن هؤلاء الوقراء قد قاموا بإيقافها ليعملوا لصالح رغباتِهم
    Şey, eminim yapmaz, Ancak bu olayda, kayıtlar karışmış olmalı. Open Subtitles أنا واثق من هذا لكن بهذه الحالة لابد من خطأ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد