Fakat, bu cinsiyet farklılıkları oldukça sık göz ardı ediliyor. | TED | ولكن في الكثير من الحالات يتم تجاهل الاختلافات بين الجنسين. |
Fakat mesele yalnızca sevdiğimiz hikâyelere karşı göz ardı ettiğimiz hikâyeler değil. | TED | لكنها ليست حول القصص التي نحب فقط مقابل القصص الني نختارُ تجاهلها. |
Tek sayılılarla alakalı bir şey yazmıyor. Yani yedi ile işaretli kutuyu göz ardı edebiliriz. | TED | لا شيء يذكر عن الصناديق ذات الأرقام الفردية، إذًا بإمكاننا أن نتجاهل الصندوق الموسوم برقم سبعة. |
Ama görüyoruz ki bu yerler göz ardı edilemez bir ölçekte değişiyor. | Open Subtitles | لكن يُمكننا الإدراك بأنفسنا أنّ هذه الاماكن تتغير على مستوىً يصعب تجاهله |
insanlarından, kitlelerden ayrı düşmüşler. Şimdi onları ardı ardına yıkılırken görüyoruz. | TED | لقد انفصلت ھذه النخبة عن شعوبھا وجماھيرھا، وھا نحن نراھم اليوم يتساقطون واحدا تلو الآخر. |
Burada bir adam vidalama bulunmaktadır. Ben bunu göz ardı etmek gerekiyor? | Open Subtitles | أنت هنا تقضي على بعض الشبان هل كان من المفترض أن أتجاهل هذا ؟ |
Sebebi, doğanın farklılıklarını ve çeşitliliğini göz ardı etmeye yatkınlığımız. | TED | السبب هو أننا نميل إلى التغاضي عن تنوع العالم الطبيعي. |
Daha sonra, tütsülenmiş balık kokusuyla gerçek tilkinin kokusunu köpeğe koklatarak yanlış kokuları göz ardı etme yeteneklerini araştırırlardı. | Open Subtitles | ثم لاحقاً يسحبون الرنغه على أثر رائحه ثعلب حقيقي ليختبروا قدرة الكلب على تجاهل الرائحة الخطأ أو الأثر الخطأ |
Bunun yanı sıra, ekibimin endişelerini göz ardı etmek istemiyorum. | Open Subtitles | و فى اليد الاخرى , لا أريد تجاهل شكوك فريقى |
Adamın biri krallığıma izinsiz giriş yaptı diye sorumluluklarımı göz ardı edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني تجاهل واجباتي لأن رجلاً واحداً دخل مملكتي بطريقة غير قانونية |
Sizlere şunu söylemek için buradayım, ben göz ardı edilemez bir istatistiğim. | TED | أنا هنا لأخبركم أنني إحصائية لا يمكن تجاهلها. |
Snow uzun bir süre herkesin göz ardı ettiği bu içgüdüsü ile çalıştı. | TED | ولقد إعتكف سنو في معمله طويلاً لإثبات نظريته التي تم تجاهلها من قبل الجميع. |
Sonuncusunu başlangıç noktası olarak göz ardı edersek geriye üzerinde çalışılacak 3 tane kaldı. | Open Subtitles | عندما نتجاهل الاخير كنقطة الاصل يبقى ثلاثة لنعمل عليها |
- Her ne kadar karışık olsa da kardeşinin davranışlarının garip olduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكن أن نتجاهل حقيقة أن تصرفاتها مجنونة |
Ancak göze çarpan şey ise, bu farklılıkların sıklıkla göz ardı edildiğini öğrenmemizdi. | TED | ولكن الأهم من ذلك، أن ما نعرفه عن هذه الاختلافات كثيرا ما يتم تجاهله. |
Biz bu farklılıkların göz ardı edildiğini biliyoruz. | TED | نعلم أن هذا الاختلاف غالبا ما يتم تجاهله. |
Gezegende neler olduğuna dair size ardı ardına iyi haberler verebilirim nelerin daha iyi olduğuna dair, fakat biz ani kötü haberlere konsantre olma eğilimindeyiz. | TED | فبإمكاني إعطاؤكم القصة الجيدة تلو الأخرى حول ما أصبح أفضل في كوكبنا، ولكننا نميل للتركيز على الأخبار السيئة الفورية. |
Bir farınızın kırık olduğunu da göz ardı edemem. | Open Subtitles | و لم أستطع أن أتجاهل بأن لديكم ضوءً مكسوراً |
Charlie, onunla hâlâ birçok ortak noktamız olduğu gerçeğini göz ardı edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك التغاضي عن حقيقة أن لازال بيننا الكثير من الأمور المشتركة |
Oluşturduğunuz bazı bağlar geçmişte olanlara bakmanızı, ve olanları göz ardı etmenizi sağlar. | Open Subtitles | الرباط الذي تعقده مع البعض سوف يجعلك تتجاهل اي شيئ تتناسى كي اصبحوا |
Halk sağlığı otoriteleri onun dediklerini tamamen göz ardı ediyorlardı. | TED | ولقد تجاهلت سلطات الصحة العامة ما ذهب إليه تماماً. |
Şu örümcek kafalı ve modası geçmişliğim yüzünden hep göz ardı edilirdim. | Open Subtitles | دائماً ما يتمّ تجاهلي كأنني تلك الفتاة القديمة |
Jürinin küçümsemesini göz ardı ederek Truth, Alabama'da yasa dışı bir şekilde bir köle sahibine satılan beş yaşındaki oğlu Peter'ın velayeti için savaşmaya geldiğini söyledi. | TED | متجاهلة ازدراء المحكمة، قالت تروث أنها أتت لتحارب من أجل حضانة ابنها بيتر ذو الخمس سنوات، والذي بيع بطريقة غير مشروعة إلى مُستعبِد في ألاباما. |
Söylenen şeyleri nasıl göz ardı edebildin? | TED | كيف يمكن أن تتجاهلي الأشياء التي قيلت؟ |
Demek ki tüm paternleri bu şekilde göz ardı edemeyiz. | TED | اذن لايمكننا فقط استبعاد بشكل موحد كل الانماط هكذا |
Ama şimdi genelde göz ardı edilen orta döneme yönelmek istiyorum. | Open Subtitles | .لكن الان اود بأن اقلب الكثير مما نتجاهله زمن الميدالية |
Ayrıca bizim tarafımızdan gözden kaçırılmış en küçük bir detay olmayacak diyorsa o zaman biz en küçük detayı bile göz ardı edemeyiz. | Open Subtitles | وإذا قال أننا لا ينبغي لنا أن نغفل هذه التفاصيل الصغيرة فعلينا أن لا نغفل أيّاً منها |