Doğal koruma işi ile ilgilenen arkadaşlarım ile konuşuyordum, ve onlara "Herkesin daha fazla bilgi sahibi olmasını isteyeceğin konu nedir?" | TED | وكنت اتحدث لعدد من اصدقائي في بعض محادثات العمل وقد .. سئلتهم .. ماهي القضية التي تريدون ان يعرفها الجميع .. |
Ama bütün arkadaşlarım orada olacak, -hatta Doris Janney bile- | Open Subtitles | حسناً عزيزتي, جميع اصدقائي سيكونون هنا بالإضافة الي دورز جاني |
Şu anda arkadaşlarım var anne, daha sonra konuşamaz mıyız? | Open Subtitles | إن صديقاتي لديّ الآن. أبإمكاننا التحدّث في هذا الموضوع لاحقاً؟ |
Evet, dikkatli ol. Böyle arkadaşlarım vardı. Bunlara düşman deniyor. | Open Subtitles | نعم، احذري كان لدي مثل هؤلاء الأصدقاء وكانوا يدعون أعداء |
Ben ve Bağımsız Diplomat'taki çalışma arkadaşlarım, Güvenlik Konseyi'nin etrafından dolandık. | TED | حيث ذهبنا انا و زملائي في الدبلوماسي المستقل الى مجلس الامن |
En yakın arkadaşlarım olarak bu akşam gelip örnekleri test edersiniz diye umuyordum. | Open Subtitles | و كنت آمل أن أصدقائى المقربين كلاكما تكونوا على استعداد أن تأتوا الليله |
- Evet. Mezuniyet töreni çok güzeldi. Bütün arkadaşlarım oradaydı. | Open Subtitles | حفل التخرج أيضا كان جيدا وكل اصدقاء العمل كانوا هنا |
Evet, baban ve Direnişteki arkadaşlarım da. | Open Subtitles | أجل توافقين اباك ف الراى وكذلك اصدقائى القدماء |
arkadaşlarım cidden aşık olduğumu anlamıyorsa o zaman arkadaşlıklarına ihtiyacım olmadığına karar verdim. | TED | قررتُ أنه إذا لم يتفهّم أصدقائي محنتي الشديدة، إذًا لست بحاجة إلى صداقتهم. |
Öyleyse burada- New York'da- Amerikalı arkadaşlarım bize Amerikayı yeniden harika yapmamız için yardım etmenizde ısrar ediyorum. | TED | لذا هنا في نيويرك، أنا أحثكم، رفاقي الأمريكيين، على مساعدتنا لجعل أمريكا عظيمة مرة أخرى. |
Kafeden arkadaşlarım. Jen gizemli adamıyla buluşacak hatırladın mı? Evet. | Open Subtitles | اصدقائي من المحـل جين صاحبة الرجل الغـامض , تتذكر ؟ |
arkadaşlarım hakkında iğrenç yorumlar yap diye değil. Sakın unutma. | Open Subtitles | ولا ادفع لك كي تقولي تعليقات وضيعة عن اصدقائي.تذكري هذا |
arkadaşlarım güldü, ama kaba olmak istemedim, o yüzden onunla dolaba girdim. | Open Subtitles | اصدقائي ضحكوا لكن لم ارد ان اكون لئيمة لذا ذهبت للخزانة معه |
- arkadaşlarım böyle bir şey söylediği için biraz utandım. | Open Subtitles | أعتقد أنني شعرت بالاحراج أن صديقاتي يعتقدن أن ساقاك جميلتان |
Bütün arkadaşlarım ya evli ya gay yada her ikisi. | Open Subtitles | كل صديقاتي المدرسات إما متزوجات أو شواذ, أو الاثنين معاً |
arkadaşlarım bu kadar iyi eğitim alan birinin ekonomik olarak nasıl çökebildiğini merak ediyorlar. | TED | يستغرب الأصدقاء من داخلهم كيف يمكن لشخص ذي تعليم جيد أن ينحدر مستواه الاقتصادي. |
Oda arkadaşlarım razı olsa bile, R.A denen herif bildiğin gay. | Open Subtitles | حتى وإن وافق زملائي بالسكن، مشرف مساكن الطلبة هو رجل شاذ |
Şimdi, buna dayanarak, mimar ve tasarımcı arkadaşlarım, özellikle beyaz hemcinslerim, önceliklerimizi anlamlı bir biçimde çeşitlendirmeliyiz. | TED | الأن، من أجل فعل ذلك، أصدقائى في الهندسة والتصميم، خاصة رفاقى البيض، يجب تلقائيا وبشكل كبير أن ننوع من تصنيفاتنا. |
Güçlü arkadaşlarım var dediğimde, güçlüyü kastetmiştim. | Open Subtitles | عندما قلت بأننى عندى اصدقاء اقوياء اعنى اقوى |
arkadaşlarım ve ben kutlamayı ve konukseverliğinizi dört gözle bekliyoruz. | Open Subtitles | انا و اصدقائى نتطلع لاحتفالكم و كرم ضيافتكم الساحر |
Kütüphanemize gelen çocuklar benim arkadaşlarım çünkü ihtiyaçlarını ve geleceklerini önemsiyorum. | TED | إن الأطفال الذين يأتون لمكتبتنا هم أصدقائي لذلك أهتم باحتياجاتهم ومستقبلهم. |
Poker arkadaşlarım oynadıkları ellerle ilgili blöfler yapıyor olabilirlerdi; ama toplumsal inançlarıyla ilgili blöfler yapmıyorlardı. | TED | كان رفاقي في لعبة البوكر يخادعون ويكذبون بشأن الأوراق التي يملكونها ولكنهم كانوا صريحين بشأن معتقداتهم الاجتماعية. |
Bu benim için doğal. Ben ve arkadaşlarım, onlara kolayca bağlanabilirim. | TED | هذا طبيعي بالنسبة لي. أنا وأصدقائي, أستطيع أن أتواصل معهم بسهولة. |
Ben de askere yazılmak istiyorum. Ben olmazsam arkadaşlarım orada ölürler. | Open Subtitles | أريد أن اسجل اسمي صديقاي سيموتا إن لم أكن هناك لأنقذهما |
Ve böylece heryerden öğretmenlerim, sonra dostlarım, sınıf arkadaşlarım vardı. Bugün bir çoğu ile hala iyi arkadaşız. | TED | هكذا، كان هناك المعلمون ثم كان هناك أصدقائي. زملاء الصف من كل مكان. كثيرون منهم ما زالوا أصدقاء أعزاء حتي اليوم. |
Ben yaşadım, arkadaşlarım yaşadı ve unutulacak cinsten bir şey de değil. | Open Subtitles | حدث لي و حدث لأصدقائي و هذا شيء لا يمكن نسيانه أبدا |
Hala bazı yüksek mevkilerde tanıdığım arkadaşlarım var. | Open Subtitles | مازال لدى بعض الاصدقاء فى المناصب العليا |
Hiç uyumazdım, benden bile daha az uyuyan arkadaşlarım vardı. | Open Subtitles | لم أنم أبداً وكان لي أصدقاء ينامون أقل مني حتى |