Görülüyor ki dr.Chandler diğer arteri de klipslemiş, ama klipslere bakarmısın. | Open Subtitles | لقد تبين أن د.تشالندر قام بقص الشريان الثاني ولكن انظروا للمشابك |
Arka kısmı daha dominant o yüzden arteri bulmak için ayak tabanından girmeyeceğim. | Open Subtitles | إنه قريب من الظهر، لذا لن أقوم بعمل شق أخمصي للعثور على الشريان. |
- Onu kurtarabilirim. Almama izin ver. - Son arteri bağlıyorum. | Open Subtitles | ـ يُمكنني تولي هذا، دعيني أفعلها ـ أنا أربط الشريان الأخير |
Va sağda da aslında inşaa edilmiş bir Carotis arteri görülüyor. | TED | و على اليمين هنا ترون شريان سباتي تمت هندسته بالفعل. |
arteri falan delmedim. Aniden durdu. | Open Subtitles | لم أثقب شرياناً لقد توقف فقط |
Onu açtığımız zamansa tümörün pulmoner arteri aşındırmış olduğunu gördük. | Open Subtitles | عندما قمنا بفتحه، شاهدنا أن الورم جعل شريانه الرئوي يتآكل. |
Kardiyologlar, tıkanmış arteri anjiyoplasti adı verilen bir işlemle balon şişirerek yeniden açılabilir. | TED | يستطيع أطباء القلبية إعادة فتح الشريان المسدود عبر نفخه بواسطة بالون بعملية يطلق عليها رأب الوعاء. |
Genellikle, arteri açık tutmak için metal ya da polimer bir stent yerleştirirler. | TED | يُدخِلون أيضاً وبشكل متكرر دعامة معدنية أو بوليمرية تُبقي على الشريان مفتوحاً. |
Adamın bacağı kırıktı, femural arteri de kopmuştu. | Open Subtitles | كان لديه كسرٌ في الفخذ و الشريان الفخذي منفجر |
Hepatik arteri tıkandı ve kan akışı kesildi. Bu yüzden karaciğeri şoka girdi. | Open Subtitles | قام بسد الشريان الكبدي أوقف تدفق الدم، فأصيب كبدها بصدمة |
Ölümcül darbe, bileğine aldığı ve ana arteri kesen darbe olmuş. | Open Subtitles | الإصابة القاتلة التي بالمعصم فصلت الشريان الزندي والقطري |
arteri onardık, böbrekleri için diyalize soktuk. | Open Subtitles | لقد أصلحنا الشريان وبدأنا بالتحالّ الدموي من أجل الكليتين |
Hepatik arteri aşındırmış ve kanamaya sebep olmuş olabilir. | Open Subtitles | وامتدادهُ إلى الشريان الكبدي هو سبب النزف |
Sağ ve sol pulmoner arteri tıkayan emboli. | Open Subtitles | انسداد أوعية دموية مما أدى إلى إنسداد الشريان الرئوي الرئيسي الأيمن و الأيسر |
Şimdi endişelenmeyi bırak ve elini sabit tut ki ben de arteri bağlayıp hastayı kurtarabileyim. | Open Subtitles | أريدك أن تتوقفى عن القلق وأن تجعلى يدك ثابتة حتى أستطيع أن أربط هذا الشريان وأنقذ مريضك |
Hepatik arteri ve portal damarı kapatamazsak adamın hiç şansı kalmayacak. | Open Subtitles | لن يكون لديه أى فرصة إذا لم نغلقه الشريان الكبدي والوريد البابي. |
Çabucak kanayan büyük damarlar olan sol karotid arteri ve karın aortunu kesmiş. | Open Subtitles | طعن خلال الشريان السباتى الايسر و الشريان الاورطى شرايين رئيسية من شأنها ان تنزف سريعا |
Bu tümör pulmoner arteri aşındırmış. | Open Subtitles | هذا الورم منتشر عبر الشريان الرئوي مباشرة. |
Bir kitap nasıl olur da kas dokusunu ve ana arteri keser? | Open Subtitles | كيف لكتاب أن يقطع خلال النسيج العضلي و يمزق شريان رئيسي؟ |
Eğer tendonu ya da arteri kesersen bir daha ameliyat yapamayabilirsin. | Open Subtitles | لكن إذا قطعتِ وتر أو قطعتِ شريان قد لا تستطيعين أن تقومي بأي عملية مرة أخرى |
arteri falan delmedim. Aniden durdu. | Open Subtitles | لم أثقب شرياناً لقد توقف فقط |
Koroner arteri kesilmiş, o yüzden anında kalbi durmuş. | Open Subtitles | شريانه التاجي قُطع، لذا قلبه إنفجر على الفور. |
Femoral arteri alınarak by-pass yapılamaz mı? | Open Subtitles | هناك طريقة لتبديل الوريد لتجنب المناطق المزدحمة ، أليس كذلك ؟ |
Hareket eden bir ambulansta iliak arteri onardığını duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك أجريت عملية إصلاح للشريان في سيارة إسعاف |