- Ama efsane diyor ki, Atlantis halki bunu biliyordu... | Open Subtitles | أه ، لكن الأسطورة تقول أن شعب أطلانطس كان لديه |
"Dehset kulesi." Atlantis'in hazinesi, o kraterin içinde bir yerde. | Open Subtitles | برج الخوف كنز أطلانطس في مكانا ما في تلك الحفرة |
Ben Wraith filosu hakkındaki istihbaratı Atlantis'e götürmeyi daha çok isterim. | Open Subtitles | يجب أن نرسل المعلومات التى لدينا عن أسطول الريث إلى أتلانتس |
O uydu Wraithler ile Atlantis arasında duran tek şey. | Open Subtitles | و هو الشئ الوحيد الذى يحول بين الريث و أتلانتس |
Ben Neal Sampat, New York'tan Atlantis Haber adına arıyorum. | Open Subtitles | أنا نيل سامبات, عامل الربط الاخباري في محطة أطلانطيس في نيو يورك. |
Sanırım Atlantis'e botla ulaşmak da iki gün kadar sürer. | Open Subtitles | أعتقد بأنّه سيستغرق منا حوالي يومان للوصول إلى أتلانتيس بالقارب |
Atlantis'in buhar ya da kömür gücünden başka tür bir güce sahip olduğu konusunda aynı fikirde. | Open Subtitles | أن أطلانتس كانت تملك مصدر طاقه من نوع ما أكثر قوه من البخار من .. من الفحم |
Gezegenden ayrılmak yok, Atlantis dışındaki bir medeniyetle iletişim kurmak yok. | Open Subtitles | لا تغادري عالم بيتكِ لا إتصالَ بأيّ حضارة أخرى ماعدا أطلانطس |
Binlerce sene önce, zaman ölçülmeye baslamadan evvel, Atlantis vardi. | Open Subtitles | منذ آلاف السنين قبل أن يكون الوقت نفسه معروف لدي الجميع كما نعرفها كانت أطلانطس |
Niyetim, onun izini takip edip Atlantis'in hazinesini bulmak! | Open Subtitles | وأقترح أن نخطي خطاه ونعثر علي كنز أطلانطس |
Fener'i bulup Atlantis'in varligini ispatlarsam, Akademi'nin beni geri alacagini düsündüm. | Open Subtitles | وهذا سيثبت وجود كنز أطلانطس وحينها سيتم اعادتي الي الأكاديمية لقد أنفقت كل مدخراتي علي هذا الأمل |
Atlantis ve Satedalı arkadaşların arasında seçim yapman mı gerekiyor? | Open Subtitles | يجب أن يأتي يوم لتختار بين أتلانتس وأصدقائك من ساتيدا؟ |
Evet, Bates biz oraya ilk gittiğimizde Atlantis'te hizmet vermişti. | Open Subtitles | نعم.. بيتس خدم على أتلانتس حينما ذهبنا هناك لأول مرة |
Bana bir iyilik yap, Atlantis geldiğinde onlara elveda dediğimi söyle. | Open Subtitles | فقط أسدوا إلي خدمة عندما تظهر أتلانتس أخبرهم أني أقول وداعا |
Albay Caldwell'den soruşturmaya yardım etmesi için Atlantis'e dönmesini isteyin. | Open Subtitles | أطلبوا من العقيد (كالدويل) العودة إلى "(أطلانطيس)" للمساعدة في التحقيق |
Eskiden Atlantis Cable'ın en önemli programının sunucusu görünene göre kendini kaybederek Nisan'da Kuzeybatı Gazetecilik Okulu'nda görüldükten sonra bayanları sevmeye başladı. | Open Subtitles | المضيف الرئيسي ل برنامج الكابل في محطة أطلانطيس, الذي الكثيرون يعتقدون أنه اصبح غير نافع منذ ظهوره في كلية نورث وسترن للصحافة في أبريل الماضي, |
Evet, bu yüzden Atlantis'e, "Eskiler'in Şehri"ne gidiyorum. | Open Subtitles | نعم، ولهذا سأنتقل إلى "(أطلانطيس)" وهي "مدينة الحضارة القديمة" |
8000 yıl evvel, Atlantis okyanusun dibine battı, | Open Subtitles | منذ ثمانية آلاف عام أتلانتيس الموجودة داخل المحيط |
Atlantis Yüce Kristal'i kaybedince, halkım yok olmaya mahkum edilmişti | Open Subtitles | من وسط قلب أتلانتيس شعبي يبدو انه محكوم بالانقراض |
Atlantis'i bulduğumuzu iddia ediyorum o gücü bulduk ve gün ışığına çıkardık. | Open Subtitles | الإحترق الداخلى الحديثه يا ساده , انا أقترح أن نجد أطلانتس نجد مصدر الطاقه |
Atlantis'li Kida, sen ve ben o kadar farklıyız ki, | Open Subtitles | كيدا ملكة اتلانتيس انت وانا لا نختلف كثيرا عن بعضنا |
Atlantis çok miktarda yıldırıma dayanabilmesi için dizayn edilmiş. | Open Subtitles | لقد صممت اطلانطس لاجل مقاومة ضربات البرق.. |
Atlantis, Afrika Okyanusu'na batmadan çok önce büyük olaylar hakkında karar verilmesi için kullanıldılar. | Open Subtitles | وكانت تستخدم لحل كل القضايا الكبيره في الاختيار قبل ان تغرق اتلانتس في المحيط الافريقي |
Ama izlediğimiz kovan gemisi hâlâ Atlantis rotasında. | Open Subtitles | لكن سفينة الريث الأم التي نتعقبها مازالت تتجه لأتلانتس |
Atlantis'in yeni zengin beslenme alanına ulaşmanın tek yolu olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | يعلمون ان اطلنتس هى المدخل الوحيد لارض جديده مليئه بالغذاء |
Bu bir malzeme gemisi... Atlantis'i kuşatan Wraithleri beslemek için gidiyormuş. | Open Subtitles | سفينة امدادات بطريقها لامداد الريث بالطعام الذين كانوا يحاصرون قدماء اطلانطيس |
Jason tahta oturursa Atlantis'i sonsuza dek kaybederiz. | Open Subtitles | إذا استولى (جايسون) على العرش، سنفقد (أطلانطا) للأبد |
"Atlantis"efsanesini hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | والآن,لقد سمعنا جميعاً عن اسطورة اطلانتس |
Bütün üst düzey personelin görev raporları, Atlantis hakkında bir sürü bilgi, Pegasus'ta öğrendiğimiz şeyler. - Hepsi mi? | Open Subtitles | كل شئ ، ملفات المهام للطاقم الأساسى و كذلك مجموعات العمل بأتلانتس |
Sadece Atlantis için en doğru olanı yaptığımna dair seni temin ederim. | Open Subtitles | أنا أؤكد لكم أنا أفعل فقط ما هو أفضل لاتلانتيس. |