ويكيبيديا

    "ayakta" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الوقوف
        
    • واقفاً
        
    • واقفة
        
    • مستيقظة
        
    • مستيقظاً
        
    • مستيقظ
        
    • واقفا
        
    • يقف
        
    • قدميك
        
    • مستيقظين
        
    • اقف
        
    • أقدامهم
        
    • أقف
        
    • واقفًا
        
    • قائماً
        
    Lakin ayakta durmaya çalıştığında bütün dengenin buradan geldiğini göreceksin. Open Subtitles لكن إذا حاولت الوقوف ستجدين كل توازنكِ يأتي من هنا
    Bir gece binlerce insan ayakta seni alkışlıyor ismini söylüyorlar. Open Subtitles ذات ليلة كان هناك ألف شخص واقفاً يهتفون، وينادون باسمك
    220 ama eğer ayakta yerseniz daha az kalorisi olur. Open Subtitles أنها 220، لكن على الآقل إذا تناولتِ هذا وأنتِ واقفة.
    Tüm gece ayakta olacağım ve Haroun için tohumları ayıklayacağım. Open Subtitles سأظل طوال الليل مستيقظة . وأُقطعْ البُذور من أجل هارون
    Ve en çok da günün 24 saati ayakta kalmaktan bıktım. Vay! Open Subtitles والأهمّ من ذلك أنا ضجر من كونى مستيقظاً على مدار 24 ساعة
    24 saattir ayakta. Başka birini bulamaz mısınız? Nasıl "Başka biri"? Open Subtitles كان مستيقظ لمدة 24 ساعة أيمكنك أخذ أحد غيره ؟
    Bu paranın küçük bir miktarı. ...bu projeyi ayakta tutmaya yeterli olacaktır. Open Subtitles كمية صغيرة من هذا المال تكون كافيه لإبقاء المشروع واقفا على قدميه
    Arkadaşımın bebeği neredeyse 3 yaşında, ama ayakta duramıyor, yürüyemiyor, konuşamıyor. TED الآن طفل صديفي يبلع تقريباً 3 سنوات ولا يستطيع أن يقف ولا يمشي ولا يتحدث.
    Tüm gün sigara içtikten sonra, ayakta durmak zor geliyor. Open Subtitles لقد لاحظت أنه بعد التدخين طوال اليوم من المؤلم الوقوف
    Bütün bir gece daha ayakta durmak üzere olan değilim. Open Subtitles لست الشخص الذي علي وشك الوقوف علي قدميه لليلة آخري
    Sırtı yarılana ve ayakta duramayacak hale gelene kadar kırbaçlanır. Open Subtitles يقولون انه سيجلد حتى ينفتح ظهره ولا يستطيع الوقوف بعدها
    Benim ayakta durmamı sağlıyor. Hareket koordinasyonunda görev alır. TED وهو يبقيني واقفاً الآن. فهو المسؤول عن الحركة المتناسقة.
    Bir tane karşılıksız iyilikçi ayakta kaldı, silahı tuttu ve yukarı doğrulttu, tıpkı bir İsa heykeli tutar gibi, tıpkı ayda bir delik açmakla tehdit ediyormuş gibi. TED وبقي ما تبقى من عديمي المنفعة واقفاً أمسك بمسدس ووجهه الي، وكأنه يمسك باليسوع رهينة، ويهدد وكأنه سيحدث ثقباً في القمر.
    "Evet. İnekler ayakta uyurlar." TED قال نعم .. الا تعلم . ان الابقار تنام وهي واقفة على ارجلها
    Bu yüzden başlamadan önce, Lamotrigine, Sertraline ve Reboxetine üreticilerine teşekkür etmek istiyorum çünkü bu basit kimyasallar olmasaydı bugün ayakta duruyor olmazdım. TED لذلك قبل أن أبدأ أود أن أشكر صنّاع لاموتريجين و سيترالين و ريبوكسيتين لأنه بدون هذه الأدوية البسيطة لم أكن واقفة اليوم
    Bu, bütün gece çene çalıp seni ayakta tuttuğum için özür dileme şeklim. Open Subtitles إنها طريقتي في قول أسفة لأنني تحدثت كثيراً و أبقيتكِ مستيقظة طوال الليل.
    Onun en yakın bakıcısı halam, ona göz kulak olmak için geceleri ayakta kalarak cidden çok çabaladı ama yine de çoğu zaman onu yatağından ayrılırken yakalayamıyordu. TED عمتي، راعيته الأساسية، كافحت حقًا لتبقى مستيقظة ليلًا لتراقبه، ورغم ذلك تفشل غالبًا في ضبطه يغادر الفراش.
    Bütün gün çalıştım. Gecede müzik yapabilmek için ayakta kaldım. Open Subtitles لقد عملت طوال اليوم بقيت مستيقظاً طوال الليل أصنع الموسيقى
    Ve tanıdığım herkes uyurken ben bütün gece ayakta kalıyorum. Open Subtitles وكل شخص أعرفه نائم وأنا مستيقظ طوال الليل
    ayakta tek bir adam kalacaksa, o da ben olurum. Open Subtitles حتى اذا بقي شخص واحد واقفا فسوف اكون ذلك الشخص
    Tıpkı düşmeden ayakta duran bir insan gibi, Entropica'nın tekerlekli aracı kullanarak çubuğu dengede tutmaya çalıştığını görüyoruz. TED تماماً كإنسان يقف مستقيماً من دون أن يقع، هنا ترى إنتروبكا يوازن بشكل آلي عصا باستخدام عربة.
    Ve eğer liderseniz, size güvenen insanlar sizi dimdik ayakta görmeye ihtiyaç duyarlar. TED وان كنت قائداً فان الاشخاص الذين تعتمد عليهم .. سوف يساعدوك لكي تقف من جديد على قدميك
    Bir sürü implant, uyumadan ayakta kalmamızı sağlayacak bir sürü ilaca sahibiz. TED سوف نحصل على كل أنواع المزروعات. أدوية تجبرنا على البقاء مستيقظين كل الوقت.
    Bugün burda ayakta duruyorum sizinde gördüğünüz gibi, koltuk değnekleri veya bir baston olmadan yürüyorum. TED وانا اقف اليوم اسير اليوم بدون عكازات .. ولا عصي
    Sahip olacakları tek şans ayakta durmalarını sağlayacak bir rehabilitasyon merkezi. Open Subtitles الفرصة الوحيدة لهم هى إعادة التأهيل هذا ما سيساعدهم للوقوف على أقدامهم
    Şimdi, ayakta duruyorum açık bir havada sahilde bir palmiye ağacının altında, tam sahnenizin bir zamanlar olduğu yerde. TED أقف الان في الهواء الطلق، على الشاطئ تحت شجرة النخيل، في نفس الموقع الذي اعتاد المسرح أن يكون فيه.
    Ondan sonrasını pek hatırlamıyorum zaten, tek hatırladığım ayakta kalmaya çalıştığım. Open Subtitles لا أذكر الكثير بعد ذلك، إلا محاولتي للبقاء على واقفًا على قدمي.
    Her nasılsa, halen ayakta duruyor. Onun yakınında yaşamayı seviyorum. Open Subtitles بطريقة أو بأخرى مايزال قائماً أحب العيش بالقرب منه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد