| Çocuğunuz eve yürüyerek gidebilecek. En azından bu konuda şanslısınız. | Open Subtitles | إتركي الفتى يذهب للمنزل به، على الأقل هذا خيار له |
| En azından bu defa korkunç Shipperly'den kaçabildik. | Open Subtitles | على الأقل هذا الوقت هربنا من شيبيرلي المريع |
| En azından, bu yol bize onu kurtarmayı denemek için zaman kazandırır. | Open Subtitles | حسناً , على الأقل بهذه الطريقة أعطانا الوقت لنحاول وننقذه , حسناً |
| Sana gelince Doktor, en azından bu kez kim olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وبالنسبة لك يا دكتور، فعلى الأقل هذه المرة أنا أعرف من أنت |
| Senin korkutmak istemedim. En azından, bu kadar çok değil. | Open Subtitles | لم أقصد أن أخيفك على الأقل ليس بهذه الدرجه |
| - Belli oluyor James. - En azından bu sefer girmedim. | Open Subtitles | ارى ذلك يا "جيمس" على الاقل ليس هذه المرة |
| En azından bu boyda olmak lazım. | Open Subtitles | انت يجب ان تكون على الاقل هذا طويل القامة. |
| En azından bu şekilde bana dokunurdun. | Open Subtitles | على الأقل تلك الطريقة التي تريدين لمسي بها |
| İnanç kalbini güçlendirecek, zayıf bir ihtimal olsa da... en azından bu kesin. | Open Subtitles | القلب المخلص هو من سيمنحك القوة على الأقل هذا مؤكد |
| En azından bu günlerde, bunu polisin yaptığından endişe duymamıza gerek yok. | Open Subtitles | على الأقل هذا الأيام ليس عليك أن تقلق بأن يكون الشرطة هم من فعلوها |
| En azından bu yalan ve iki yüzlülükle babasının kardeşine bıraktığı Krallığı çalmaya çalışmıyor. | Open Subtitles | على الأقل هذا لا يكذب ولاخداع في التعامل ولايسرق مكان أخّيه على عرش أبّيه |
| Ama dediğim gibi, bunları açığa çıkartıp açıklayarak, bunlar hakkında dürüstçe konuşarak bence en azından bu süreci başlatabiliriz. | TED | ولكن كما قلت، أظن بإظهارهم، وبتوضيحهم، وبالتحدّث عنهم بصراحة مطلقة، يمكننا البدء على الأقل بهذه الخطوات. |
| En azından bu şekilde biribirimizle görüşebiliriz. | Open Subtitles | حسنا ,على الأقل بهذه الطريقة, مازلت أستطيع رؤيتك. |
| En azından bu şekilde, her zaman nerede olacağını bileceğim. | Open Subtitles | على الأقل بهذه الطريقة سأعرف دائماً أين أنت |
| En azından bu kez, masum bir sivili öldürmedim. | Open Subtitles | على الأقل هذه المرة كان مدنياً غير بريئاً |
| Sana gelince Doktor, en azından bu kez kim olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وبالنسبة لك يا دكتور، فعلى الأقل هذه المرة أنا أعرف من أنت |
| En azından bu sefer ben de hissettim. | Open Subtitles | ولم أشعر بذلك الشعور تجاه رجل منذ أن مات والدك على الأقل , ليس من أرجع ذلك الشعور لي |
| Sürekli kaçamazsınız. En azından bu hayaletten. | Open Subtitles | لا يمكنكم الإستمرار في الهروب على الأقل ليس من هذا الشبح |
| Konuşmak zorunda değilsin. En azından bu gece. | Open Subtitles | كلا ، لن تفعلوا ، أقلها ليس هذه الليلة |
| İki olmasını umardım. En azından bu konuşmaya kadar. | Open Subtitles | اثنتين على ما آمل على الاقل هذا ما اعتقدته |
| Evet, en azından bu güzel bir takım. | Open Subtitles | جيّد، على الأقل تلك بدلة عظيمة. |
| - En azından bu kadarını yapayım. Bana karşı çok sabırlıydın. | Open Subtitles | هذا اقل ما افعله معكِ انتِ صبرتي علي كثيرا |
| En azından bu şerefsizi yakaladık. | Open Subtitles | حسناً، لقد قبضنا على إبن السافلة هذا على الأقل. |
| En azından bu şekilde bir şey yapmış oluruz. | Open Subtitles | على الاقل بهذه الطريقة سنشعر اننا نفعل شيئا على الاقل |
| En azından bu yaz tek başına kalsın. | Open Subtitles | من الأفضل أنّ تكون لوحدها, على الأقل خلال الصيف |
| En azından bu akşam kampa gidiyoruz. | Open Subtitles | على الأقل نحن نَذْهبُ لإقامة مخيّم اللّيلة. |