Büyüklerin küçüklerden sorumlu olduğu dört yaz kampı benim için çok aydınlatıcı olmuştur. | Open Subtitles | بأربع تجارب في المخيمات الصيفيه,بالإضافة الى تجاربي مع الإخوة الكبار, والتي ألهمتني حقا |
Sadece çocukların değil, Büyüklerin de korkunç bulacağı konuşan bir bebek yapması umrunuzda mı? | TED | هل يهمك أنه اخترع دميةً ناطقةً مرعبة والتي أخافت ليس فقط الأطفال ولكن الكبار أيضاً؟ |
Büyüklerin cenazesine vermeyiz, çocuk cenazelerinde kullanırız. | Open Subtitles | لا لقصد تابعا عاديا لجنازات الكبار فقط فى جنازات الاطفال |
O gün, ...Büyüklerin dünyasını ve kendi geleceğimi iyice ölçüp biçtikten sonra, ...buna bir son vermeye karar verdim büyümeyecek ve, orada, ...3 yaşında; peri masallarındaki bir cüce olarak kalacaktım ilk ve son olarak. | Open Subtitles | بذلك اليوم، بسبب ما تصورته عن عالم البالغين وعن مستقبلي، |
Çocuklar büyümekten Büyüklerin yetişkin olmasından daha mı çok zevk alırlar? | Open Subtitles | هل يستمتع الأطفال بطفولتهم كما يستمتع البالغين بمرحلة بلوغهم ؟ |
Eve gelirdim ve "Dışarı çık, bu Büyüklerin konuşması!" derlerdi. | Open Subtitles | كما تعلمين "اذهب إلى الخارج. هذا حديث للكبار" |
Büyüklerin işine karışma, haydi kaybol. | Open Subtitles | أنه ولد مشؤوم , كلما أراه أخسر |
Diğer Büyüklerin inanmadıkları birçok şeye inanıyorum. | Open Subtitles | أؤمن بالكثير من الأمور التي لا يؤمن بها الكبار |
Herkes Büyüklerin sahasında maç yapamaz. Sıkıntı yok. | Open Subtitles | ليس الكل قادر على اللعب مع الكبار كل شيء على مايرام |
Ama ne var ki, Büyüklerin hep paçayı kurtarması beni deli eder. | Open Subtitles | يجعلني غاضباً، بالرغم من ذلك، أنّ الكبار يفلتون من العقاب دوماً. |
Büyüklerin ağladığını ve onların ağlamasına inanamadığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر أن الكبار كانوا يبكون ولم أكن أصدّق أن الكبار يبكون. |
- Bence Büyüklerin seninle alay ediyor tatlım. - Penceresini kırdım. | Open Subtitles | ـ أظن ان الأطفال الكبار يخيفونك يا عزيزتي ـ لقد كسرت نافذتها |
Delikanlı, Büyüklerin sözünü kesmek ayıptır. | Open Subtitles | أيها الشاب، إنه ليس من المهذب مقاطعة الكبار. |
Büyüklerin masasında bir koltuk istedin biz de bunu sağladık. | Open Subtitles | أنتِ بحاجة إلى كرسي على طاولة الكبار وسنفعل على تحقيق هذا المطلب |
Sonrasında, Fransa'da Büyüklerin konuşmalarına kulak kabartmayı sevdim, ve babamın önceki yaşamı hakkında hikayeler duyacaktım, özellikle de 2. Dünya Savaşında "yaptıklarını" Cezayir savaşında "yaptıklarını". | TED | لاحقاً كنت استمتع بإلتنصت على احاديث الكبار وكنت اسمع جميع انواع القصص عن حياة والدي السابقة وخاصة ما قام به في الحرب العالمية الثانية وما قام به في الحرب الجزائرية |
O zamanki büyüklerin: "Bu çok tedbirsiz, pahalı, başarısız olabilir" dediklerini duydum. | TED | وسمعتُ الكبار في ذلك اليوم والوقت يقولون، "إن هذا تهوراً ومحفوفاً بالمخاطر ومكلف، وقد يفشل أيضاً." |
Artık Büyüklerin liginde oynuyorsun, anladın mı? | Open Subtitles | أنت تلعب مع الأولاد الكبار الآن أفهمت؟ |
Bu iş Büyüklerin, anladın mı? | Open Subtitles | إن هذا فقط يخص الرجال الكبار , أفهمت ؟ |
Büyüklerin seks ilişkilerini kavrayabilecek yaşta değil. | Open Subtitles | انه ليس مثقفاً عندما يتعلق الامر ب علاقات البالغين |
Büyüklerin her zaman neler olduğunu bildiğini düşünmüyorum, neler olduğunu bildiklerini söyleseler bile. | Open Subtitles | لا اعتقد ان البالغين دائماً ما يدركون ما يحدث حتى عندما يقولون أنهم يفعلون |
Çocukların arkadaşı olan ve Büyüklerin ümidi olan ve yaşlıların daima desteği bizim Krrish'imiz. | Open Subtitles | صديق للأطفال.. أمل للشباب... و دعم للكبار... |
Büyüklerin işine karışma, haydi kaybol. | Open Subtitles | أنه ولد مشؤوم , كلما أراه أخسر |