ويكيبيديا

    "bıraktığı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تركه
        
    • تركها
        
    • ترك
        
    • تركتها
        
    • تركته
        
    • توقف هو
        
    • يتركه
        
    • تركنا
        
    • تركني
        
    • تركوها
        
    • تتركها
        
    • خلّفه
        
    • تركتنا
        
    • تركتهم
        
    • خلفتها
        
    Eğer şefinin buraya sabahtan gelmesini istiyorsan ve ofisini bıraktığı gibi dağınık bulursun, Open Subtitles لذا إن أردت أن يأتي قائدك صباحاً ويرى مكتبه غير مرتب كما تركه
    Paramı doğal olmayana yatırıyorum. Kadimlerin arkalarında bıraktığı bir silah gibi mi? Open Subtitles أراهن أنها ليست ظاهرة طبيعية سلاح من نوع ما تركه الإنشنتس ؟
    Araziyi satın almak için fazladan para ihtiyaçları olduğunu söyledi bu yüzden Pederin bıraktığı 2500 doları ödünç verdim. Open Subtitles انت قلت لي انهم احتاجوا مزيدا من النقود لشراء الارض لذا اقرضت تلك الألفين وخمسمائة دولار التي تركها والتي
    Bu Çin porseleni ve danteller de. Babamın bana bıraktığı 50 altını unutmayalım. Open Subtitles وأمتلك كل هذه الأواني الخزفية والمفروشات الكتانية وخمسين جنيهاً ذهبياً تركها لي أبي
    George'un nişanlısını mihrapta senin için bıraktığı doğru değil mi? Open Subtitles في الواقع,اليس صحيحا ان جورج ترك خطيبته عند المدبح لأجلك؟
    bıraktığı bütün kişisel eşyalar veya konut 30 gün sonra senin olur. Open Subtitles أى متعلقات شخصية تركتها فى منزلك تصبح ملك لك بعد 30 يوم
    Bu yüzden geride bıraktığı yumurtaların üzerine oturmak zorunda kaldım. Open Subtitles لذا, كان عليّ أن أجلس على البيض الذي تركته خلفها
    Kardeş olarak birbirinize yardımcı olmalı ve babanızın size bıraktığı yolda ustalaşmalısınız. Open Subtitles كأخوين، يجبُ عليكما مساعدة بعضكما البعض وإتقان الدرب الذي تركه والدكما لكما.
    Sev ya da sevme, bana bıraktığı tek miras o. Open Subtitles يعجبني أم لا هذا هو الإرث الوحيد الذي تركه لي
    Kocasının bıraktığı mektup kadının kasasında durduğu sürece ne isterse ödeyeceğiz. Open Subtitles طالما هذا الخطاب الذى تركه زوجها موجود داخل خزانة الأمانات خاصتها سوف ندفع ما طلبته
    Babamın bütün dükkanını aynen bıraktığı şekilde sakladım. Open Subtitles حافظت على مخزن أبي بكامله بالطريقة التي تركه عليه
    Ama onu da beni 10 yıl önce nehrin kenarında bıraktığı gibi bıraktı. Open Subtitles و لكنه تركها كما تركنى على الجانب الآخر من النهر منذ عشرة أعوام
    Ne yani, şimdi babanın sana bıraktığı sorunu çözdün mü yani? Open Subtitles مفاجئة أوه,انتظري,هل تخبريني أنك حللت لتو المشكلة التي تركها أباك لك؟
    Yani oğlunun geri dönme sebebi babasının geride bıraktığı ganimetleri aramak mıydı? Open Subtitles لذلك عاد ابنه لكى يبحث عن غنائم الحرب التى تركها والده ؟
    Hürmet gösterdiği bir yeğeni var. Servetini ona bıraktığı farz ediliyoruz. Open Subtitles و الذي من المفترض أنه ترك له ثروته الهائلة
    Servetini ona bıraktığı farz ediliyoruz. Open Subtitles و الذي من المفترض أنه ترك له ثروته الهائلة
    Konuyu değiştirmek gibi olmasın ama babaannemin bana bıraktığı hediyeyi anlayamadım. Open Subtitles بدون أن أغير الموضوع لكنني لم افهم الهدية التي تركتها جدتي
    Bu izler, tabloyu sık sık yerinden oynatan ellerin bıraktığı izler. Open Subtitles هذه الأثار تركتها الأيدي التي تحرك الصورة غالباً
    Fakat, bunu yapmak için sadece üç günümüz vardı, ve elimizdeki tek kumaş başka bir mukimin geride bıraktığı yatak kılıfıydı. TED ولكن كان لدينا ثلاثة أيام فقط لصنعه، والنسيج الوحيد الذي نملكه كان غطاء لحاف قديم تركته أحد المقيمين وراءها.
    O zavallı ölü şeyin bıraktığı para da öyle Open Subtitles وأيضا المال الذي تركته لك القتيلة المسكينة
    Sanırım bıraktığı yerden bizim devralmamızı istiyor insanları kurtarmak, o şeyleri avlamak. Open Subtitles أظن أنه يريدنا أن نكمل من حيث توقف هو ننقذ الناس , نصطاد الأشياء
    Eğer bizden ilerideyse ve onu göremiyorsak o zaman onu görebilene kadar arkasında bıraktığı izi takip etmemiz gerekiyor. Open Subtitles إذا كان أمامنا ولا نستطيع رؤيته حينها سنقوم بتقفّي الأثر الذي يتركه حتى نستطيع رؤيته
    Evet. Ama bazen, dünyanın bizi uzun zaman önce geride bıraktığı hissine kapılıyorum. Open Subtitles أحياناً يأتينى إحساس بأن العالم تركنا وراءه منذ زمن طويل
    Bende bıraktığı yoğun duygu korkutucu bir saygı ve keyifti evrene ve bizim olabildiğine anlamaya çalışma gücümüze. TED ولقد تركني بشعور مكثف من الرهبة والبهجة من الكون وقدرتنا على الفهم بقدر ما نفعل.
    Bu kalıntıları ilk olarak 100 yıl önce keşfettik, ve o zamandan beri kendimizi Goa'uld'un geride bıraktığı sırlara çalışmaya adadık. Open Subtitles إكتشفنا هذه الأطلال منذ أكثر 100عام و منذ ذلك الحين كرسنا أنفسنا لدراسة الأسرار التي تركوها الجواؤلد ورائهم
    Çocuklarını koruması için annelerin arkada bıraktığı gözleri vardır. Open Subtitles انها العيون التي تتركها الأم لحراسة أطفالها
    Enfeksiyon kayboldu... ama enfeksiyonun bıraktığı hasar bununla yaşaman lazım. Open Subtitles لقد اختفى الإنتان لكنّ الضّرر الذي خلّفه الإنتان سيلازمك بقيّة حياتك
    Mona bunu avukata hiç yollamadı ama bu bizi karanlıkta bıraktığı anlamına gelmiyor. Open Subtitles اذا، مونا لم ترسل ذلك المحامي، لكن هذا لا يعني انها تركتنا فالظلام
    Sana miras bıraktığı bu dans göbeğini daha iyi haketmelisin. Open Subtitles من الأفضل أن تستحقى أجراس الرقص التى تركتهم لكى
    Bu kadar büyük olduğunu, yarattığı etkiden ve bıraktığı kraterden anlıyoruz. TED نعلم أنها كانت بذلك الحجم بسبب الأثر الذي سببته والفوهة التي خلفتها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد