ويكيبيديا

    "bağlı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يعود
        
    • على
        
    • مربوط
        
    • متروك
        
    • مقيد
        
    • راجع
        
    • مرهون
        
    • مقيدة
        
    • منوط
        
    • يرجع
        
    • مقيدتان
        
    • متعلق
        
    • متصلين
        
    • موصول
        
    • يتعلق
        
    Ve bence, hiç küçümsenmeyecek bir şey, bu çok temel bir gerçeğe bağlı: herhangi bir notasyon sistemine bağımlı değiller. TED واعتقد بأن ذلك يعود وبشكل أساسي الى حقيقة جوهرية وهي أنهم ليسوا ملزمين بنظام منهجي
    Bizim hayatta kalmamızın diğerlenin hayatta kalmasına bağlı olduğunun farkındasınız. TED وأن استمرار بقائنا جميعاً يعتمد على بقاء كل فردٍ منا.
    İkimiz de merak ediyoruz kaza sırasında kemeriniz neden bağlı değildi? Open Subtitles كلانا كنا نتسائل لماذا حزام أمانك لم يكن مربوط وقت الحادثة
    Şimdi problemimi biliyorum ve senin bu konudaki fikrini değiştirtmek bana bağlı. Open Subtitles الآن ، لقد عرفت مشكلتى و الأمر متروك لى لتغيير رأيك فى
    Vizsla bir asker, tıpkı her asker gibi, onura bağlı. Open Subtitles فيسلا جندي , ومثل كل جندي , انه مقيد بالشرف
    Beklemekten başka yapabileceğimiz birşey yok Herşey Prue ve Cole'a bağlı. Open Subtitles لايوجد ما نفعله سوى الإنتظار الأمر راجع إلى "برو"، و كول
    Size bağlı. Zaman tükenmeden önce auranızı bedeninizin etrafında tutmayı başarabilir misiniz? Open Subtitles هذا مرهون بكما، فهل ستتمكّنا من إحتواء الطاقة داخلكما قبل نفاذ الوقت؟
    Her gün masaya bağlı kalmak yerine senin yanında olacağım. Open Subtitles ،بدل أن أقيد بمكتبي طيلة اليوم سأكون مقيدة بك أنت
    İyi de geçeceklerin sayısı gelecek aşamalara bağlı değil mi? Open Subtitles لكن أليس نجاحهم من عدمه منوط بالمراحل المُقبلة من الاختبارات؟
    Eğer isterseniz, silahımı masanın üstüne koyarım, bu size bağlı. Open Subtitles لو أردت فسأضع مسدسي على الطاولة ، هذا يرجع لكم
    Bunun, bireyin genetik alt yapısına veya deneyimlerine bağlı olup olmadığını bilmiyoruz. TED ما إذا كان ذلك يعود إلى خلفيةٍ جينيةٍ أو خبرات فذلك لا نعلمه.
    Ve Sophie'nin nazarında bu başarı kısmen gözlerinin hemen altındaki göğsünde bulunan şeye bağlı. TED وفي حالة صوفي، فإن نجاحها غالبًا يعود إلى ما تملك في صدرها، تحت عينيها تمامًا.
    Hatalarımızdan, acılarımızdan ve başarılarımızdan bir şeyler öğrenmek ve olgunlaşmak bize bağlı. TED والقرار يعود لنا في أن نختار أن نتعلم وننضج من أخطائنا ومآسينا وحتى من نجاحاتنا.
    Bu itirazda ki sıkıntı şudur o da yerel ekonomilerde herkesin birbirine ne kadar bağlı olduğuna dair yanlış anlamalar var. TED والمشكلة في ذلك الاعتراض أنها تعكس سوء فهم تام حيال كيف أن الاقتصادات المحلية تؤثر على كل من يكون مرتبطاً بها.
    Hayatınızın bu pakete bağlı olduğunu hayal edin, Afrika'da bir yerde ya da New York'ta, Sandy kasırgasından sonra. TED تخيل إن كانت حياتك تعتمد على هذه الرزمة، في مكان ما في أفريقيا أو في نيويورك، بعد إعصار ساندي.
    Ona kocasının çam ağacına bağlı ve nasıl acıklı göründüğünü göstermek istedim. Open Subtitles أردت أن أجعلها ترى كيف يبدو مثيرا للشفقة و هو مربوط بشجرة الصنوبر
    Tabii bu uzman cerraha bağlı, ama kendi orada değil. TED الأمر متروك للجراح المشرف لكنه لم يصل بعد.
    İyi bir yem olmadan tam anlamıyla benden gözümü kapamamı elim kolum bağlı tek ayak üzerinde durmamı umuyorsun. Open Subtitles وبدون طعم لائقة، انتى حرفيا تطلبين بان أن أقوم بهذا معصوبا العينين و مقيد الايدى قافزا على قدم واحدة
    Onun yaşayıp ölmesi sana bağlı değil. Open Subtitles هو لَيسَ راجع لك سواء يَعِيشُ أَو يَمُوتُ.
    İnançla neyi kastettiğinize bağlı. Formalitelerle. Open Subtitles الأمر مرهون بما تعنيه بالتقاليد والمألوف
    Sadece, özgür olmak istiyorum ve bir yere bağlı olmak istemiyorum. Open Subtitles أنا فقط أريد أن أكون حرة ولا أريد الشعور بأننى مقيدة
    Bir konuda yardımına ihtiyacım olabilir. Olayların nasıl gelişeceğine bağlı. Open Subtitles ربّما أحتاج مساعدتكَ في شيء، هذا منوط بماهيّة تطوُّر الأمور.
    CA: Ama vizyoner birisi değilsin ve bunları isimlendirmek sana bağlı değil. TED أندرسون:و لكنك لست بالقارئ للمستقبل ، وهذا لا يرجع لك لتسميهم .
    Hala ellerim ve gözlerim bağlı. Open Subtitles ذراعي مقيدتان لكن يوجد هنا شاب طيب ساعدني
    Öğrencilere "Matematikte başarı neye bağlı?" diye sorduğumuz zaman, Kuzey Amerika'da öğrenciler genelde, yani, tamamen beceri ile ilgili yanıtı verirler. TED عندما سألنا الطلابما الذي يجعلكم تتفوقون بالرياضيات، أجاب طلاب أمريكا الشمالية، كل شيء متعلق بالموهبة
    İki dünyanın ayrılmaz şekilde birbirine bağlı olduğunu anlayana kadar iş işten geçmişti. Open Subtitles لم أفهم الأمر إلا بعد وقت متأخر بأن عالمينا كانا متصلين بشكل معقد..
    Hastane çok zayıf bir elektrik şebekesine bağlı ve bu da sıklıkla kesiliyor. TED المستشفى موصول لشبكة طاقة ضعيفة، وتنقطع باستمرار.
    Ve, buna bağlı olarak, benim ilk konum ölüm değil, obezitedir. TED ولذا فأول موضوعاتي، فيما يتعلق بهذا، ليس عن الموت، لكن عن السُمنة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد