Avluları olan bloklar var zemin katta yayalar için tüm bağlantılar var. | TED | لديها هذه المباني في الساحات ومن ثم في الطابق الأرضي لديك جميع الاتصالات للمارة. |
Bir robot kolunu ele alalım, oldukça iyi tanımlanmış sert bağlantılar ve harekete geçirici motorları var, bunlar eklem bağlantılarını taşırlar. | TED | إن أخذتم ذراع روبوت، فهي مجموعة محددة من الروابط الصلبة والمحركات، التي نسميها المشغلات، وهي تحرك الروابط حول المفاصل. |
Şimdi bu nöral bağlantılar önemli çünkü bunlar insan iş gücünün tanımıdır. | TED | وللعلم، إن اتصالات الخلايا العصبية مهمة، لأنها أساس ما ندعوه رأس المال البشري. |
Var olmayan bağlantılar kurma. Çözümü asla sabote etmeye çalışmadık. | Open Subtitles | لا تفتعلي روابط غير موجودة ما كنا لنحاول تخريب القرار |
Ne tür bağlantılar arıyorsun? | Open Subtitles | ليس على حد علمى عن أى نوع من الصلات تبحث؟ |
Araştırma yaptım, bağlantılar geliştirdim, ciddi işler yaptım. | Open Subtitles | أجري أبحاثاً. أقوم ببناء إتصالات. أقوم بوضع عمل جاد. |
bağlantılar yaparken, her ne kadar teknolojiyi yoğun olarak kullanmak gerekse de | TED | وعند إجراء الإتصالات هو جوهر المسألة، قوة التكنولوجيا تخرج مع الكثافة الخاصة. |
Başımıza dert açacak tek dizilim, tüm bağlantılar kırmızı olursa gerçekleşir. | TED | سيعطينا مثلثا أزرق. لذلك الطريقة الوحيدة التي يمكن أن توقعنا في ورطة هي إذا كانت جميع الاتصالات بينهما حمراء. |
Ancak doğru bağlantılar varsa, dünyanın bu kısmında bile medeniyetten çok uzak değiliz. | Open Subtitles | على أيّة حال بعد إجراء الاتصالات الصحيحة حتى في هذا الجزء من العالمِ ستدركين أننا مُتَحضّرينَ تماماً |
Gerçek bağlantılar bağış toplayarak kurulur Barney. | Open Subtitles | جمع التبرعات , هذه هي الطريقة التي تقوم بها الاتصالات الحقيقية |
Çalışma ve alıştırma ile beyninizdeki bağlantılar güçlenir | TED | حيث تزداد الروابط العصبية قوةً ونماءً بالدراسة والتمرين. |
Ancak, diğer tüm bağlantılar güçlü ve güvenilir olursa, sizin bağlantınızın ehemmiyeti daha önemli hale gelir. | TED | ولكن عندما تصبح كل الروابط الأخرى قوية وموثوق بها، تُصبح أهمية الرابط أمرا أساسياً بشكل أكبر. |
Bunlar, aslında tabiatı dayanıklı kılan bağlantılar. | TED | إنها الروابط التي في الحقيقة تجعل الطبيعة مرنة. |
Bunun yeni bağlantılar kurmak ve yeni fikirler oluşturma yetisine neler katabileceğini düşünün. | TED | تخيل ماذا ممكن أن تفعل من أجل القدرة على إجراء اتصالات جديدة وتكوين أفكار جديدة. |
bağlantılar kuracağım. | Open Subtitles | لن أَمضي الوقت سأكتشف هذا ,أَعمل اتصالات |
Var olmayan bağlantılar kurma. Çözümü asla sabote etmeye çalışmadık. | Open Subtitles | لا تفتعلي روابط غير موجودة ما كنا لنحاول تخريب القرار |
onlara ders vermektir. Bir tahta çıkarırsın ve resimler çizersin ve anlayacakları bağlantılar kurarsın. | TED | خذ لوحة بيضاء وارسم صورًا واخلق روابط يمكنهم فهمها. |
Eski dünya ile bağlantılar hikâyenin girişinde başlamaktadır. | Open Subtitles | وتبدأ الصلات القديمة عبر زمان ومكان القصة |
Bazı üst düzey yöneticilerle aranda bağlantılar olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | -الإشاعات هنا تقول بأن لديك إتصالات كبيرة في المدينة |
The Giang Hu yeraltında kuracağın bağlantılar... mevkiini korumanda yardımcı olur. | Open Subtitles | الإتصالات ..في عالمالجريمةِجانج هو. يُمْكِنُ أَنْ يَضْمنَ موقعَكَ. |
Benim açımdan tüm mantık ve nedenleri inkar eden bağlantılar. | Open Subtitles | الإرتباطات التي، لي، أنكر كلّ المنطق والسبب. |
Gerçekten büyük öneme sahip değerler. bağlantılar havayolları içindir. İnsanlar için, 300'ün üzerinde kablolu TV kanalı var. | Open Subtitles | الترابط يكون للمطارات، أما الناس فلدينا لهم ما يفوق 300 قناة مدفوعة |
Ve aslında bu bağlantılar oldukça genişti, ve hepimiz bu geniş bağlantıların birer parçası olarak birbirimize bağlıydık. | TED | وأنه في الحقيقة، هذه الوصلات كانت شاسعة، وأننا جميعاً جزء لا يتجزأ في هذه المجموعة الواسعة من الوصلات مع بعضنا البعض. |
Herkesin anlaşmasını ve aynı fikirde olmasını istiyoruz, iş arkadaşlarıyla daha derin bağlantılar kurmalarını. | TED | إننا نريد أن نضمن أن الجميع مواكبون لبعضهم البعض، ويكوّنون صلات أعمق مع زملائهم. |
Şu andan itibaren sahadaki ajanlar ve bağlantılar ile irtibat kurmayacaksın. | Open Subtitles | ومن الآن ليس مسموح لكِ بالإتصال بالممتلكات أو الوكلاء في الميدان |
Sınırlar olmadığını gördüm, benim çalışmalarımın evrimine bakınca anlamlı bağlantılar görüyorum. | TED | تعلمت أنه ليس هناك حدود. وعندما أنظر إلى مراحل تطور عملي أستطيع أن أرى مواضيع و علاقات منطقية. |