Öğrenciniz Chih-hao'nun ...bu yarışmadaki tüm başarısı ...ona verdiğiniz eğitime bağlandı. | Open Subtitles | نجاح هاو تلميذك شية في هذه المنافسة كل نسب إلى تدريبكه. |
Bu şovun başarısı benim için çok önemli biliyorsun, değil mi | Open Subtitles | انتي تعلمين ان نجاح هذا البرنامج مهم جدا لي اليس كذلك |
Ve biz de, her ne kadar bireysel olmak istesek de, karmaşıklığın grup başarısı gerektirdiğini kabul etmekten başka çaremiz olmadığı bir notaya geldik. | TED | ووصلنا إلى مكان حيث لا خيار أمامنا لكن الاعتراف، كما فردي كما نريد أن نكون، ويتطلب تعقد نجاح الفريق. |
"Bilgisayar interneti"nin keşfinin, biyolojik olarak başarısı çoktan kanıtlanmış bir ağ modelinin önlenemez bir eseri olduğunu düşünüyorum. | TED | لذلك أعتقد أن اختراع انترنت الكمبيوتر نتيجة حتمية لنموذج بيولوجي سابق مثبت النجاح |
Her zaman ulusal yarışmayı kazanmanın hayatının en büyük başarısı olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | فين كان دائماً يقول بأن الفوز بالناشينولز كان أفضل إنجاز في حياته |
Bu düşmana karşı, başarısı kas gücünden daha fazlasına bağlıdır. | Open Subtitles | ضد هذا العدو نجاحه يحتاج لما هو أكثر من العضلات |
Sürdürülebilirliği sadece önemli olarak değil, şirketin başarısı için de kritik olarak görmeye başladılar. | TED | فقد بدأوا بالنظر إلى الاستدامة على أنها ليست فقط مهمة ولكنها حاسمة لضمان نجاح العمل. |
Bu projenin başarısı, beni aynı metodu dünyanın farklı yerlerine nasıl taşıyabileceğimi düşünmeye sevk etti. | TED | نجاح هذا المشروع دفعني للتفكير في امكانية العمل بـنفس التجربة في أماكن أخرى في العالم. |
Aslında bazıları konuyu saptırdı ve bu bariz başarısızlığı sicim teorisinin en büyük başarısı olarak adlandırdılar. | TED | ولكن الآخرين قلبوا الأمر رأسا على عقب فقالوا، ربما هذا الفشل الواضح هو أعظم نجاح لنظرية الأوتار. |
Böylece bu projenin başarısı sayesinde öğrencilerimi zorlamak için daha fazla mühendislik projesi yaratmaya devam ettim. | TED | وبسبب نجاح هذا المشروع، واصلتُ إنتاج المزيد من المشاريع الهندسية لتحدي طلابي. |
Bu yerleşik alışkanlıklarımıza değinen imla reformunun başarısı için sağduyu, konsensüs, değişimin yavaş yavaş gerçekleşmesi ve sabır gerek. | TED | نجاح كل إصلاح إملائي الذي يؤثر في العادات المتأصلة جذرياً يقع في الحذر والتوافق والتدرج والتسامح. |
Gıda sistemlerimizin başarısı doğrudan bize bağlı. | TED | إن نجاح أنظمتنا الغذائية يرتبط مباشرة بنا. |
Coca-Cola'nın başarısı bu açıdan çok önemli, çünkü onu çözümleyebilirsek, ondan öğrenebilirsek hayat kurtarabiliriz. | TED | إن نجاح الكولا ذا صلة، لأننا لو أستطعنا تحليل ذلك، والتعلم منه، عندئذ يمكننا إنقاذ الأرواح. |
O zamanın üreme başarısı için seçim kriterleri, günümüze pek de uymuyor. | TED | معايير اختيار النجاح للإنجاب في ذلك الوقت لا تنطبق إطلاقاً اليوم. |
Kahverengi ayının başarısı uyku kilosuna ulaşabilmektir. | Open Subtitles | النجاح في عالم الدبّ الأسمر مسألة بسيطة للوصول الي وزن النائم الواحد. |
Burada Giza platosunda insanoğlunun en görkemli başarısı yükseliyor. | Open Subtitles | هنا فوق هضبة الجيزه شامخاً أمامكم أقوى إنجاز للبشريه |
40 yıI sonra bile, Korolev'in başarısı Rusya'da hâlâ göklere çıkarılmaktadır. | Open Subtitles | بعد مرور 40 سنة إنجاز كوريالوف ما زال يُحتفل به في روسيا |
Böylelikle onun önceki başarısı uyum potansiyelinin düşmanı hâline geldi. | TED | على هذا النحو، فإن نجاحه السابق قد صار العدو ضد قُدُراتِه على التكيّف. |
Glabrus'un başarısı için tanrılara eski usul bir kurban sunalım. | Open Subtitles | لنقوم بعمل أُضحية على الموضة القديمة لنجاح جلابروس |
Onların başarısı için emek harcadığınızı ayrıca onların refahını önemsediğinizi gösterirsiniz. | TED | بهذا تظهر اهتمامك بنجاح زملائك بجانب اهتمامك بأن يكونوا في أفضل حال. |
Normanların bilinen en iyi başarısı İngiltere'yi fethetmeleridir. | TED | أكثر إنجازات النورمان شهرة هو غزوهم لإنجلترا. |
Kitabın büyük başarısı ikimizin de tanınmasını sağlamıştı. | Open Subtitles | و نجاحها النقدى وضعنا نحن الأثنان على خريطة الكاتبين |
Yirmi beş yıl sonra, insanlık tarihinin, tartışmasız en etkileyici başarısı: Ay'a insan indirmek. | TED | وبعد خمسة وعشرين عاماً أصبح الإنجاز الأكبر في تاريخ البشرية: هو صعود البشر إلى القمر |
Bazen düşünüyorumda Rhode lsland da sanki diğerlerinin başarısı bu | Open Subtitles | أحياناً أعتقد أن ذلك ممكن عن طريق الإستعانة بأعمال الآخرين وأنا في جزيرة (روبين) |
Churchill bunu Britanya İmparatorluğu'nun yeni bir başarısı gibi satmaya çalıştı. | Open Subtitles | تشرتشل يحاول ان يظهر هذا على انة انجاز للامبراطورية العربية |
Newton'un denklemlerinin başarısı, gezegenler ve yıldızları anlamak için yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştı. | Open Subtitles | إنتصار معادلات نيوتن أتت من السعي لفهم الكواكب والنجوم |
Programımızın başarısı tribünde kaç kişinin kıçlarını salladığı ile belli olmaz. | Open Subtitles | ..لا أظنُ أنه يمكننا قياس مدى نجاحنا ...بعدد الأشخاص الذين يهزون مؤخراتهم في المُدرجات |
Şeytanlar, Kıyametin Atlısı, gerçek evhanımlarıyla alakalı gösterilerin süregelen başarısı. | Open Subtitles | شياطين, فرسان و نبوءات نهاية العالم نجاحهم المستمر يظهر كم أن مربيات المنزل الحقيقيات |
Zi Jing demiryolunun başarısı için acele etmemelisin. | Open Subtitles | تسى جينغ بشأن السكك الحديدية, لا تتعجل لنجاحها |