ويكيبيديا

    "bahsediyorsun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تتحدث
        
    • تتحدثين
        
    • تقصد
        
    • تتكلم
        
    • تتحدّث
        
    • تعني
        
    • تقصدين
        
    • تتكلمين
        
    • تقوله
        
    • تتحدّثين
        
    • تقولين
        
    • تتكلّم
        
    • تقولينه
        
    • تعنين
        
    • عمّ
        
    Ve neredeyse aynı fikrin daha zengin bir sürümünden bahsediyorsun gibi. TED ويبدو الأمر وكأنك تتحدث عن نسخة أكثر ثراءً من الفكرة ذاتها
    Bu herifler hangi asırda yaşadığımızı bilmiyorlar, sense hala zamanlamadan mı bahsediyorsun? Open Subtitles هؤلاء الأشخاص لا يعرفون في أي قرن نحن وأنت تتحدث عن الوقت؟
    İlginç. İşin tekniğinden mi yoksa başka bir şeyden mi bahsediyorsun? Open Subtitles هذا مثير للإهتمام ، هل تتحدثين بآلية بحتة أم ماذا ؟
    Tüm yetkileri kendinde topladığı ve İmparator olduğu zamandan bahsediyorsun. TED تقصد عندما أسس السلطة الفردية وأصبح إمبراطور روما.
    Söylediğini duydum. Ben hiç bez kullanmadım. Sen neden bahsediyorsun? Open Subtitles سمعت ذلك , انا لا البس حفاظات عمن تتكلم ؟
    Sen, neden bahsediyorsun, orospunun evladı? Open Subtitles ما الذي تتحدّث عنه بحق الجحيم أيها الحقير؟
    Buraya geldiğim o ilk dakikadaki yakın...o olaydan mı bahsediyorsun? Open Subtitles هل تتحدث عن هذا التصادم فى أول لحظه وصلت هنا
    - Onları alt ettin. - Hey, neden bahsediyorsun sen, Howard? Open Subtitles ـ لقد دمرتهم ـ ماذا , ما الذى تتحدث عنه ؟
    - Onları alt ettin. - Hey, neden bahsediyorsun sen, Howard? Open Subtitles ـ لقد دمرتهم ـ ماذا , ما الذى تتحدث عنه ؟
    - Bu alanda biraz sorunumuz var. - Neyden bahsediyorsun? Open Subtitles لدينا مشكلة في هذا المجال ما الذي تتحدث عنه ؟
    Bir saniye dur, sadece hasta olanlarlar bahsediyorsun, öyle değil mi? Open Subtitles ولكن انتظر , انت تتحدث عن المرضى منهم هنا اليس كذلك
    Neden bahsediyorsun adamım? Sen bizden biri değilsin. Hadi ama. Open Subtitles ما الذي تتحدث عنه يا رجل انت لست واحدا منا
    Ama aradaki fark, sen daima... ayrılıktan bahsediyorsun... ben ise ilişkimizi sağlamlaştırmaktan. Open Subtitles لكن الفرق أنك دائماً تتحدثين عن إنهاء العلاقة وأنا أتحدث عن إستمراريتها
    Ve şimdi tesadüflerden bahsediyorsun. Sanki insanlar hep kayboluyormuş gibi. Open Subtitles والآن تتحدثين عن المصادفات ، كأن الناس يختفون طوال الوقت
    Köprüde generalin kızını kaçıran ekipten mi bahsediyorsun? Open Subtitles أنت تتحدثين عن الفريق من الجسر الذين اختطفوا ابنة الحنرال
    Kasabadaki avam yerden mi bahsediyorsun? Open Subtitles تقصد ذلك الشيء المجاني للجميع الذي أديره في المدينة ؟
    Şimdi ise arkamdan soruşturmalar yapıyorsun, sana karşı kurulan bir komplodan bahsediyorsun. Open Subtitles و الان تترك التحقيقات كلها لى تتكلم عن بعض المشاكل عندك أقصد
    Önceden kararlastırmadan bahsediyorsun, ki bu hep olur. Open Subtitles أنت تتحدّث عن المقدّر الذي يحدث طول الوقت
    - Genelde sarhoşken daha iyi vururum. - Nişan almaktan mı bahsediyorsun? Open Subtitles ـ دائما ما أصيب الهدف وأنا ثمل ـ تعني أنك كنت توجه مسدسك؟
    Muskie adaylığını sabote eden mektuptan mı bahsediyorsun? Open Subtitles هل تقصدين الخطاب الذي قضى على أمل موسكي في الترشيح؟
    Her zaman paradan bahsediyorsun. Niçin zengin bir erkek olmasın? Open Subtitles تتكلمين دائما عن المال لم لا يتم الزواج برجل غني؟
    - Plan, aynı plan. Hepimiz biliyoruz. - Neden bahsediyorsun sen? Open Subtitles انها نفس الخطه، نحن جميعآ نعرفها - ما الذى تقوله ؟
    Gökkuşağından, ilişkilerden, ıvır zıvırdan bahsediyorsun. Open Subtitles تتحدّثين عن أقواس القزح والعلاقات الحميمة وهذا الهراء
    Şimdi sandıktan bahsediyorsun. Open Subtitles الآن أنت تقولين لي هذه القصّة عن الصندوق
    Hadi ama. Onlardan, dişlek köylüler gibi bahsediyorsun. Open Subtitles بالله عليك، تتكلّم وكأنهم قطيع من المعاقين ذهنياً.
    - Sen neden bahsediyorsun ya? - Bence kalsak daha iyi olur. Open Subtitles ما هذا الهراء الذي تقولينه أظن أن الوضع سيكون أفضل إذا بقينا
    Hiç alakan olmayan bir şey için kendinin suçlamandan mı bahsediyorsun? Open Subtitles تعنين انك تلومين نفسك على شيء لا دخل لك به ؟
    - Lütfen bana hayatı zehir etmeyin. - Neden bahsediyorsun? Open Subtitles ـ أرجوك، لا تجعل حياتي يائسة ـ عمّ أنت تتحدث؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد