ويكيبيديا

    "bahsetmeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الذكر
        
    • لذكر
        
    • تتكلم عن
        
    • للحديث عن
        
    • للتحدث عن
        
    • مثرثراً بشأن
        
    Denizcilerin bahsetmeye değecek kadar içtiklerini dikkate almadıkça bahsetmeye değecek bir şey yok. Open Subtitles لا شئ يستحق الذكر ما لم تعتبر تناول للكحول مثل البحار يستحق الذكر
    Ama sanırım benin durumumdaki biri için bahsetmeye değmeyecek kadar önemsiz. Open Subtitles ولكني لا أظن أن هذا حقيقةً يستحق الذكر بالننسبة لشخص في مثل ظروفك
    Herif ön kapıdan giriyor ve göğsünden bıçaklanıyor, babasının ve dedesinin de burada mahkûm olduklarından bahsetmeye gerek bile yok. Open Subtitles رجلٌ يدخل السجن فيتلقى طعنةً في صدره مباشرةً، ولا داعٍ لذكر أن والده وجده كلاهما نزلاء في هذا السجن.
    Yani, şeyden bahsetmeye gerek yok şu şey- pizza... Open Subtitles . . أقصد , لا داعي لذكر ان . . اتعلمون , هذه البيتزا
    Onun İkinci Kira olması konusunda büyük ilerleme kaydettik. Neden aniden avcıdan bahsetmeye başladı? Open Subtitles على الرغم من كل ذلك الاستجواب الذي أحيط بـ كيرا الثاني، لماذا تتكلم عن مطارديها..
    Bu arada eski bir personelim de benim için son derece zararlı şeylerden bahsetmeye hazır durumda. Open Subtitles وكان مستعداً للحديث عن أشياء ستكون شديدة الضرر لي شديدة الضرر
    Onunla tahtı paylaştığında, gururdan bahsetmeye gerek bile olmayacak. Open Subtitles حين تشاركينه عرشه لن تكوني بحاجة للتحدث عن الكبرياء
    İlk kez babam beni gerçekten dinliyordum, sahiden de dinliyordu ve sonra sen geldin ve salak yolcu gemilerinden bahsetmeye başladın. Open Subtitles - أتعلم، للمرة الأولى كان والدي ...يستمع إليّ، يستمع فعلا ثمّ ظهرت أنت مثرثراً بشأن .سفن سياحية سخيفة
    Onun doğanın tasarımını, gözünün önündekileri görebilecek kadar zeki olması gerçeğinden bahsetmeye gerek bile yok. Open Subtitles دون الذكر أنه كان ذكياً كفاية ليخترع مبدأ الأنتخاب الطبيعي.
    Peki, sızlayan ayaktan başka bahsetmeye değer şeyler oldu mu? Open Subtitles حسنا بغض النظر عن الم قدميك هل كان هنالك شئ يستحق الذكر ؟
    Ve bundan bahsetmeye gerek görmedin mi yani? Open Subtitles وأنت لم تعتقد بأن ذلك يستحق الذكر ?
    Okulumdan biriyle çıkıyorsun ve bundan daha önce bahsetmeye değmeyeceğini mi düşündün? Open Subtitles و لم تعتقدى ان هذا يستحق الذكر من قبل ؟
    Beni bahsetmeye bile değmeyecek saçma sapan şeyler ile suçlayarak. Open Subtitles باتهامي بأمور سخيفة لا تستحق حتى الذكر
    Fakat uzay aracında patlayıcı bir alet oluşturmanın berbat bir fikir olduğundan bahsetmeye kendimi mecbur hissediyorum. Open Subtitles لكن أشعر بالإضطراب لذكر بأنّ وضع جهاز متفجر في مركبة فضائية فكرة فظيعة للغاية
    Lazeri etrafa saçarsa bizim de havaya uçacağımızdan bahsetmeye gerek yok. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر إذا حرك الليزر حول المكان سننفجر
    Şu küçük şeyden bahsetmeye bile gerek yok. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر هذه المادة الصغيرة هنا. [رييس] أنت كنت تخطّط لفتحه، الآنسة.
    Parasal yansımalarından bahsetmeye gerek bile yok. Open Subtitles دون الحاجة لذكر الخسائر المالية
    gösterdiğiniz nezaket için nasıl teşekkür edebiliriz? bahsetmeye değmez. Open Subtitles لا يمكنني أن أشكرك بما يكفي على عطفك- لا داعي لذكر ذلك-
    Sakın şirket hisselerinden bahsetmeye başlama. Open Subtitles لا تتكلم عن الاستحواذ على الشركه و ما الى ذلك الان
    Futboldan falan bahsetmeye çalış. Open Subtitles حاول أن تتكلم عن كرة القدم أو أي شيء
    Her hâlükârda buraya muzlardan ya da mirketlerden bahsetmeye gelmedik. Open Subtitles على أية حال، لسنا هنا للحديث عن الموز و قطط الصخور
    Buraya İsa'dan bahsetmeye geldiyseniz zaten fanatiğiyim. Open Subtitles "اذا اتيت للتحدث عن "المسيح أنا بالاصل من المعجبين
    İlk kez babam beni gerçekten dinliyordum, sahiden de dinliyordu ve sonra sen geldin ve salak yolcu gemilerinden bahsetmeye başladın. Open Subtitles -حسناً؟ أتعلم، للمرة الأولى كان والدي يستمع إليّ، يستمع فعلا... ثمّ ظهرت أنت مثرثراً بشأن سفن سياحية سخيفة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد