ويكيبيديا

    "baktım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نظرت
        
    • بحثت
        
    • تفقدت
        
    • نظرة
        
    • ونظرت
        
    • نظرتُ
        
    • تحققت
        
    • راجعت
        
    • فحصت
        
    • بحثتُ
        
    • تفحصت
        
    • اعتنيت
        
    • قرأت
        
    • تحققتُ
        
    • تأكدت
        
    Yere baktım ve taş zemine yer kanalları açıldığını gördüm. TED نظرت للأسفل ورأيت أرضية التصريف قد قطعت من حجر الأرضية.
    Harika olacak." Haritaya baktım, 17 bölge seçtim, hiçbir sorun yoktu. TED كما تعلمون، نظرت إلى الخريطة، اخترت 17 مدينة، فقررت، لا مشكلة.
    Bu aslında biraz garip fakat dışkı organizmaları seviyesine baktım, bu, su yollarımızdaki dışkısal maddeler için bir ölçüm yöntemidir. TED ذلك يبدو غريباً بعض الشيء، ولكنني بحثت في معدلات بيكتريا القولون، والتي تقيس معدل القاذورات في كل من هذه الممرات.
    MapQuest ten baktım. Bardan buraya gelmek sadece 6 dakika sürüyor. Open Subtitles تفقدت الخريطة ووجدت أنه ستّ دقائق للوصول من هناك إلى هنا
    İçeri baktım, kimse yoktu. Lawrence'ı bulabilir miyim diye evine gittim. Open Subtitles ألقيت نظرة ثم لم يكن هناك أحد، لذا ذهبت إلى السقيفة
    Ben de çanların birinin üzerindeki kumru pisliklerini temizledikten sonra baktım. TED لذلك، قمت بمسح فضلات الحمام من على إحدى الأجراس، ونظرت إليه.
    Gözlerinin içine baktım ve en karanlık saatlerinin hikâyelerini derinden dinledim. TED نظرت في عينيها واستمعت بعمق إلى ما تروي عن أحلك ساعاتها.
    Bunu öğrenmek için, üç şeye baktım. Seçmeniz gereken temaya baktım. Nasıl sunulması gerektiğine ve sahnedeki görselliğe baktım. TED ولمعرفة هذا، نظرت في ثلاثة أشياء. نظرت في الموضوع الذي يمكنك إختياره. ونظرت في كيفية تقديمك له ومنظر المسرح.
    Bir sigara yakmak için kibriti çaktı ona baktım ve neden durduğunu anladım. Open Subtitles أشعل عود الثقاب ليشعل سيجارة فقط و نظرت إليه فى السيارة وعرفت السبب
    Şimdi düşündüğümde komik geliyor, ama onun üst dudağına baktım. Kan vardı. Open Subtitles ،في النظر للحادثة السابقة إنه يبدو سخيفاً .لكني نظرت إلى شفتها العليا
    Aynaya baktım ve ilk kez uzun zaman önce tanıdığım birini gördüm. Open Subtitles نظرت في المرآة، وللمرة الأولى والربوحدهيعلممنذ متى .. رأيت شخص ما أعرفه
    Dün gece yapacaktım ama sonra gözlerine baktım ve fark ettim ki benimle gerçekten seks yapmak isteyen birisini bulmak çok zor. Open Subtitles كنت سأفعل ذلك بالأمس ، ولكن عندما نظرت خلال عينها لاحظت أن كم من النادر أن تقابل شخص مستعد للقيام بالجنس معك
    Sonra çantama baktım ve giymek için bir şey bulamadım. TED وبعد أن بحثت في حقيبتي لم أجد شيئًا مناسبًا لألبسه.
    Evet beyin dalgalarını incelemek için. Bu yüzden oraya baktım. Open Subtitles نعم لدراسة إدراكه الحسي لهذا السبب بحثت داخل ذلك المكان
    Yani, her yere baktım ama hiçbir yerde balon yoktu. Open Subtitles أعني، بحثت في كل مكان لم يكن هناك أثر لبالونات
    İşemeye kalktım ve normalde yapmadığım halde Marty'nin barınağına baktım. Open Subtitles حسنا، لقد تبولت في سريري، وقد تفقدت السرير يا مارتي
    Her neyse, ona bir baktım ve yolcuğun boşa gittiğini anladım. Open Subtitles علي أي حال، ألقيت نظرة عليه وعرفتُ أنني سأضيع رحلتي هذه.
    Silah seslerini duyunca dışarıya baktım ve bir adamın koşarak uzaklaştığını gördüm. Open Subtitles لقد سمعتُ بعض الطلقات فحسب ثُم نظرتُ للخارج ورأيت بعض الأشخاص يهربون
    Hava durumuna baktım. 7 derece ve açık. Yağmur yok. Open Subtitles تحققت من تقرير حالة الطقس خمسة وأربعون وصاف، لا مطر
    Defterlere baktım. Kimseye içki satmamış. Her şey kayıtlı. Open Subtitles لقد راجعت الدفاتر ، وهو لم يبيع المشروبات لأى شخص
    Birleşmiş Milletler'in yıllıklarında 150... 130 toplumun demografik yapısına baktım. TED لقد فحصت مابين 130 إلى 150 مجتمع من خلال سجلات السكان السنوية بالأمم المتحدة
    Ama disketini bulamadım. Her yere baktım. Open Subtitles لم أتمكّن من إيجاد قرص حاسوبكِ مع ذلك, بحثتُ في كل مكان.
    Bu odaların hepsine baktım. Diğerlerinde ciddi şeyler yapan çiftler var. Open Subtitles لقد تفحصت كل واحدة من الغرف هناك, أقصد, أزواج جديون هناك
    Emily'yi bebekliğinden beri tanırım. Bütün Rose kızlarına ben baktım. Open Subtitles عرفت إيميلي منذ صغرها لقد اعتنيت بجميع فتيات آل روز
    Örneğin, bir ankete baktım. TED على سبيل المثال، قرأت أحد استطلاعات الرأي.
    Kaza yerinde Chevy'den hiç fren izi kalmadığı için önce frenlere baktım. Open Subtitles بما أن سيارة الشفروليه لم تترك أي علامات جر في موقع الجريمة أول شيء تحققتُ منه هي المكابح.
    Fazla bamyalı gumbo çorbasını denedikten sonra oraya baktım. Open Subtitles تأكدت بعد أخذ عينات جمبو , الذي كان ثقيل على البامية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد