| Bir sivil savaş ve ardından gelen barışçı devrim yeni bir şeyi beraberinde getirmişti siyasal partiler. | Open Subtitles | .. الحرب الأهلية ، ثم الثورة السلمية أدت إلى واقع جديد الأحزاب السياسية .. |
| Bu "barışçı" gösteriye gitme. | Open Subtitles | _ " أنتِ لن تذهبين إلى تلك " المظاهرة السلمية - لا سيدي |
| Benim bir barışçı olmamı istediğini Biliyorum; ama Fogler'a da söyledim. | Open Subtitles | انا اعلم انتي تريدني هادئ مسالم ولكن انا اخبرت فولجر |
| Biz dünya denilen yerden gelen barışçı kaşifleriz. | Open Subtitles | إننا مستكشفون مسالمون من كوكب يسمى الأرض |
| Son olarak, Mantu. halkın bir zamanlar barışçı bir ırktı. | Open Subtitles | واخيرا , مانتو , شعبك كان يسابق للسلام |
| barışçı olsaydım, emin ol şimdi Felluce'de olurdu. | Open Subtitles | أنا أضمن أنني لو كنت من دعاة السلام أنه سيكون في الفلوجة الآن |
| Çok daha büyük bir anlayışla, bir gün, farklılıklarımızın barışçı bir çözüme ulaşacağına inanmaktan yanayım. | Open Subtitles | اظن انها كذلك, بفهم اكثر يمكننا التوصل لحل سلمي لخلافاتنا |
| Bu krize barışçı çözümler aranmalı. | Open Subtitles | والحل السلمي لهذه الأزمه هو الذى يجب وضعه فى الإعتبار |
| barışçı gösteriler bitti artık. | Open Subtitles | لن يكون هناك مزيدا من المظاهرات السلمية |
| Neitzcheans yüzyıllardır Cumhuriyet'in barışçı üyeleri oldular. | Open Subtitles | قضى Neitzcheans قرون كأعضاء في رابطة السلمية. |
| Hayır ben barışçı biriyim. 'Savaşma seviş' taraftarıyım. | Open Subtitles | لا ، أنا السلمية ، وأنا من محبي وليس مقاتل... |
| Belki de Montiquan'lar hiç de o kadar barışçı bir halk değildir. | Open Subtitles | ربما Montiquans لم مثل قبيلة السلمية بعد كل شيء. |
| Yerel halkın barışçı yolları beni biraz yordu. | Open Subtitles | الطرق السلمية للناس هنا انهكتني قليلا |
| barışçı ve dengeleyici bir iblisin, dolu bir trene saldırmasına ne sebep olabilir? | Open Subtitles | ما ابذى يجعل شيطان مسالم بمهاجمة قطار ملىء بالركاب؟ |
| Bu barışçı bir liderler zirvesini neden bombaladığını açıklıyor. | Open Subtitles | و الذي يوضح لماذا أختار أن يفجر مؤتمر قيادي مسالم |
| İnanmayabilirsin ama aslında barışçı biriyimdir. | Open Subtitles | ربما لا تصدقين هذا ولكني ، في أعماقي ، مسالم |
| Dolayısıyla, barışçı ve aydınlanmış olmalılar. | Open Subtitles | لذا اعتقد انهم مسالمون ومنفتحين |
| Goa'uld'ların aniden çıkıp... ..barışçı bir halkı yoketmesi normal değil, öyle değil mi? | Open Subtitles | ليس من الطبيعى ان يظهر الجواؤلد فجأه... و يُبيدواُ أناس مسالمون بدون أي سبب، أليس كذلك؟ .. |
| Bazen barışçı yollara da bir şans vermelisin. | Open Subtitles | احياناً يجب عليكى اعطاء فرصه للسلام |
| Problemlerimizin barışçı bir çözümü olmayacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو انه لن يكون هناك حل سلمي لخلافاتنا في النهاية |
| -Bu sana barışçı gibi geldi mi? Anlaşılan Deleware'in küçük kabilesi için büyük planları varmış. | Open Subtitles | هذا تبدو السلمي بالنسبة لك؟ |