Bu notayı çalıp hareketleri 250 kez büyüttüğümüzde bardağın sese tepki olarak nasıl titrediğini ve çınladığını açıkça görebiliriz. | TED | وعندما نعزف النوتة ونكبر الحركات 250 مرة، نستطيع بوضوح تاماً أن نرى كيف يتذبذب الكأس والصدى في استجابة للصوت. |
Lütfen bana, şu bardağın üzerindeki parmak izlerinin Tommy'e ait olmadığını söyle. | Open Subtitles | حسنا اخبرني من فضلك ان هذه ليست بصمات تومي التي على الكأس |
Sen de o bardağın yarısı boş, yarısı dolu zırvacılarındansın, değilmi? | Open Subtitles | انت من اولائك الذين يرون نصف الكأس الممتلئ اليس كذلك ؟ |
Tabii bunlar konuyla ilgili değil, çünkü ilerlemenin gerçekleşip gerçekleşmediği sorusu inançla alakalı değil, iyimser bir tutum takınıp bardağın dolu yarısını görmek de değil. | TED | ولكن كل هذا لا معنى له، ما إذا كان قد تم إحراز تقدم ليس مسألة عقيدة أو نظرة تفاؤلية أو النظر إلى نصف الكوب الممتلئ. |
Evet. O zaman bu bardağın burada işi ne, değil mi? | Open Subtitles | أجل أعتقد بأن هذا يجعل الكوب خارج مكانه أليس كذلك ؟ |
Haydi, bardağın kaldır. Serbest kartını aldın Misafirimiz olmak için. | Open Subtitles | ارفعي كأسك و اشربي فكل هذا مجانا عندنا |
Ama her zaman, bardağın dolu tarafını görmeye çalışmıştı... | Open Subtitles | لكنها بذلت ما بوسعها لتنظر للجانب المشرق |
Bir bardağı ne zaman kavrayacağımızı, ya da o bardağın ne zaman hareket edeceğini ve bizim onu yeniden yönlendirmemiz gerektiğini biliyoruz. | TED | آنت تعلم كليا عندما تريد الإمساك بكأس أو قد يتحرك الكأس فيجب عليك أن تعيد تحديد موقعه. |
Bu yüzden, yanındaki hoparlörden bardağın rezonans frekansında bir nota çalacağız. | TED | والآن، سنقوم بعزف نوتة تردد صدى الكأس هذا من مكبر الصوت الذي بجانبه. |
Çoğunlukla bir bardağın arkasına, arka köşeye saklanırlar. | TED | إنهم في معظم الوقت يختبئون في زاوية خلف الكأس. |
- İzliyorum. Bir zeytin alıyorum, şu bardağın içine atıyorum, ama işte burada. | Open Subtitles | أخذ زيتونة وألقى بها فى تلك الكأس ولكن ها هى |
Islak parmağını bardağın kenarına sürterek bana eşlik et. | Open Subtitles | سايرني عن طريق فرك حافة الكأس بأصبعٍ مبلل |
Dün onları bardağın içine koymuş şimdi de bulamıyor. | Open Subtitles | تركتها في الكأس يوم الأمس ولا تستطيع ايجادها الآن |
Eminim sen " bardağın yarısı boş diyenlerdensin." Değil mi? | Open Subtitles | أنت من النوع الذي يقول "الكأس نصف فارغة"، أليس كذلك؟ |
Aynı Jake, pin pon topunu plastik bardağın içine atabilir mi? | Open Subtitles | جيك الذى تريديه هو من يجيد القاء الكءة فى الكوب ؟ |
Gerçekten niye bazı insanlar bardağın yarısını dolu olarak görürken, diğerleri ise yarısını boş olarak nitelendiriyor? | TED | لماذا ربما يرى شخص ما نصف الكوب مملوءً بالفعل، وشخصٌ آخر يرى نصفه فارغًا؟ |
bardağın üzerinde tuz vardı, hem de bol miktarda. bardağın üzerinde tuz vardı, hem de bol miktarda. | Open Subtitles | كان هناك ملح في الكوب ، حبوب كبيرة من الملح |
- Merhaba Craig. - Angelo, bardağın boş kalmış, doldurayım mı? | Open Subtitles | مرحبا كريغ آه أنجيلو كأسك فارغ إسمح لي |
Emily'nin senin viski bardağın olmadığından emin ol. | Open Subtitles | تأكد بأن إيميلي ليست كأسك من الخمر |
bardağın dolu tarafından bak. | Open Subtitles | حسناً.اتعرف.انظر الى الجانب المشرق من الامر |
Sanki beynime bakıp bir martini bardağın görmüşsün gibi. | Open Subtitles | وكأنك نظرت داخل رأسي ورأيت كؤوس المارتيني تلمع |
Aradığın cevapların, o bardağın dibinde olduğunu hiç sanmıyorum şahsen. | Open Subtitles | و لا أعتقد أنّكَ ستجد إجاباتك في قعر هذا القدح. |
Biri bana, iyi garson asla bardağın dibini görmene izin vermez demişti. | Open Subtitles | ♪ أخبرني أحدهم بأنّ الساقي الجيد لا يدعك ترى قاع كوبك |
Ona bunun bardağın dolu tarafının görülmesi gereken zamanlardan biri olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنه واحد من أنواع الكؤوس نصف مملوءة |
bardağın yarısı dolu. | Open Subtitles | إنّ الزجاجَ نِصْفُ كاملُ. |
bardağın nerede? | Open Subtitles | أين كأسكِ الذي شربتِ بهِ؟ |
bardağın masanın etrafında döndüğünü görene dek bekle dostum. | Open Subtitles | اَنتظرُ حتى تَرى ذلك الزجاجِ ينزلقْ عبر المنضدةِ، ياصديقي. |
Adam öğreniyor ki bardağın içine gözyaşlarını akıtırsa, gözyaşları inciye dönüşüyor. | Open Subtitles | وعرف أنه إذا بكى بالكوب تتحول دموعه إلى لألىء |
bardağın dolu tarafını görün. | Open Subtitles | اشعروا بالتفاؤل. |
Sadece bardağın boş tarafına bakmıyor. Ona göre içindeki sıvı bile yanlış. | Open Subtitles | الكاسة نصفها ليس فارغ انما هي لا تعرف كيف تشرب . |