ويكيبيديا

    "bariz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الواضح
        
    • الواضحة
        
    • واضحاً
        
    • واضحا
        
    • واضح
        
    • وضوحا
        
    • واضحًا
        
    • وضوحاً
        
    • جليّ
        
    • واضحٌ
        
    • وضوح
        
    • واضحة
        
    • واضحُ
        
    • بنا العلم أن
        
    • بَدِيِهِيّ
        
    Yanlış numara olduğu bariz değil mi? Ne sanıyorsun ki? Open Subtitles من الواضح انه كان رقما خاطئا ماذا كنتِ تفكّرين ؟
    İlk ve en önemlisi, ceset bariz olarak buraya atılmış. Open Subtitles أولاً وقبل كل شيء، من الواضح إنه تخلص من الجثة.
    Bebek bariz şekilde Meksikalı! Karıştırma işini unuttuk o yüzden. Open Subtitles من الواضح ان الطفل مكسيكي لذا تعرف ان الخلط مستبعد
    Ve bu bariz olmayan temel meseleler programın püf noktası oldu. TED ومعالجة هذه القضايا الأساسية غير الواضحة أصبح جزءا أساسيا ًمن البرنامج.
    Evet, bu çok bariz ve bunun normal olarak gerçekleşeceğini düşünüyoruz, ancak olmuyor. TED الآن هذا يبدو واضحاً جداً، و نحن نظن انها طبيعياً ستحدث، لكنها لا تحدث.
    Sadece parayı istediği bariz bir şekilde ortada değil mi? Open Subtitles حسنا أليس هذا واضحا ، إنها تريده من أجل المال
    Şu bariz ki... aramızdaki çekim hala duruyor, ama büyük bir hataydı. Open Subtitles .. إنه .. إنه من الواضح الجاذبية مازالت موجودة . لكنها ..
    Birbirlerinin o sıkı vücutlarıyla temas edemeyecekleri bariz olduğundan bu sayede en azından, birbirlerinin erotik uğraşlarına tanık oluyorlar. Open Subtitles إذًا من الواضح ، بأنهم لن يستطيعوا التقاسم في بعضهم بتضيق ، واجسامهم الصغيرة، لكن بهذه الطريقة على الأقل
    Yani değişikliklerin gerçekleştiği bariz. TED لذلك فمن الواضح أن الأمور آخذة في التغير.
    Özellikle de birbirimize güvenebilmemize ve aynı yolun yolcusu olduğumuzu hissedebilmemize zarar verir, çünkü öyle olmadığımız çok bariz. TED و بالذات انها تدمر ثقتنا ببعض و اننا في نفس السفينة، و من الواضح انه ليس كذلك.
    Ve iki numarada, bariz olarak, destekçilere olan bu bağımlılık, destekçileri mutlu etmek için, ince ve olduğundan daha az gösterilen, hatta kamufle edilen bir bükülme yaratmaktadır. TED ثانياً: من الواضح هذا الاعتماد على الممولين, ينتج إنحراف دقيق، مقَلل من قيمته و مُموَّه لإبقاء الممولين سعداء.
    bariz bir şekilde ev ödevi sorularını yollayan kişiler de vardı. Bana onları kendileri için çözdürmeye çalışıyorlardı. TED هناك ناس آخرين يرسلون لي أسئلة من الواضح أنها واجباتهم المنزلية ويريدون مني أن أؤديها عنهم.
    Çünkü bariz bir şekilde, gerçeğin ne olduğunu söyleyemedigimiz kültürümüz hakkında yorum yapıyor. TED لأنه من الواضح ان ذلك يعطي تعليق عن ثقافتنا حاليا, اننا لا نستطيع ان نقول ما هو حقيقي
    Olasılık dışı şeyler var ama o kadar da bariz hata yok. Open Subtitles هناك عدد معين من الاشياء المستبعدة لكن ليس الكثير من الاخطاء الواضحة
    Ayrıca sorunlarımız arasındaki bariz bağlantıları görmemizi engellerler. TED وهي تمنعنا أيضًا من رؤية الروابط الواضحة بين القضايا.
    Çok geçmeden, hava bariz kararmıştı. TED بعد فترة قصيرة، كان واضحاً أنّ الظلام قد خيّم.
    Çok geçmeden, bariz bir şeyi fark ettik. Bu fikri herhangi bir yere ait kayıp miraslara uygulayabilirdik. TED قبل أن نعلم بذلك، أدركنا أنه كان واضحاً: نستطيع تطبيق نفس الفكرة فيما يتعلق بالتاريخ المفقود في أي مكان.
    En azından çip al da o kadar bariz olmasın. Open Subtitles علي الأقل إشتري بعض الرقائق حتى لا يكون ذلك واضحا.
    Bunların hepsi mükemmel değildi veya mükemmel olmayacak ancak trend çok bariz. TED لم تكن جميعها كاملة، أو ستكون كاملة، لكن اتجاه الإصلاح واضح جدا.
    O zaman tarihteki en bariz soruyu sormama izin verin: Open Subtitles ثمّ يسمح لي لسؤال الأكثر وضوحا السؤال في تأريخ الوقت.
    Ve bu bana, genel manada fakirlerin hapsedilmesinin borçlu hapsi bağlamının dışında, adalet sistemimizde bariz ve merkezi bir rol oynadığını hatırlattı. TED وذكَّرني هذا بأن سجن الفقراء عموماً، حتى خارج سياق سجن المدينين، يلعب دورًا واضحًا جدًا ومركزيًّا في نظامنا القضائي.
    Eğitim olarak ise belki de hepsinden bariz olarak insanları bağlama şeklimizi değiştirebiliriz. TED في مجال التعليم ربما الأكثر وضوحاً بين الجميع, نستطيع تحويل الكيفية لجذب الناس.
    Tamam, anladım. Bu çok bariz oldu. Tüm duymak istediklerim bunlardı. Open Subtitles حسنٌ قدّ فهمت ، هذا صاخب و جليّ هذا كل ما أحتاج إلى سماعه.
    Bence Asyalı olduğu için intihar etti. Bence bu çok bariz. Open Subtitles أعتقد أنهُ قتل نفسه, لأنه آسيوي, ذلك واضحٌ جداً
    Haftalardır uzatıyorum ama ikiniz de bariz biçimde sessiz kaldınız. Open Subtitles تركته يكبر منذ أسابيع، وأنتما الاثنان بكل وضوح صامتان بشأنه.
    Yine de bu bariz bir tasarım kusurunu ortaya çıkardı. Open Subtitles رغم ذلك، فإنّ هذا كشف نقطه ضعف واضحة في التصميم.
    Bunun cevabı bariz bence. Open Subtitles أنا أوَدُّ أَنْ أُفكّرَ الجوابَ إلى ذلك واضحُ.
    Annemizin ölüm gibi bariz bir kavramla durdurulamayacağını bilmeliydik. Open Subtitles حرى بنا العلم أن أمّنا لن يردعها شيء كالموت.
    bariz, gerçekten. Open Subtitles في الواقع هذا بَدِيِهِيّ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد