ويكيبيديا

    "baskın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غارة
        
    • مداهمة
        
    • الغارة
        
    • المهيمن
        
    • داهمت
        
    • المهيمنة
        
    • المسيطر
        
    • المسيطرة
        
    • بمداهمة
        
    • الغارات
        
    • مهيمنة
        
    • مسيطر
        
    • مسيطرة
        
    • المداهمة
        
    • إقتحام
        
    Eve bir baskın düzenlemek o kadar zor olmasa gerek. Open Subtitles لا يجب أن يكون صعباً أن تشنّ غارة على المنزل.
    baskın var. Polis her evi arıyor. Open Subtitles إنها غارة, الشرطة تفتش البيوت واحداً واحداً
    Çünkü iş yerinize yapılan bir baskın, yerel polisle şans eseri karşılaşma hayatınızın yönünü sonsuza kadar değiştirebilir. TED بسبب مداهمة على مكان عملك، واحتمال مصادفة شرطي محلي بإمكانها أن تغير مجرى حياتك للأبد.
    Aslında biz baskın sırasında sovyetlerin eski bir iletişim cihazını bulduk. Open Subtitles في الواقع لقد اكتشفنا جهاز اتصال ينتمي للإتحاد السوفياتي في الغارة
    "Ahlaki belirsizlik" 1990 yılından başlayarak sonraki 20 yıl boyunca baskın bir unsur oluyor. TED الغموض الأخلاقي يصبح المهيمن في التلفزيون من عام 1990 و على مدى السنوات ال 20 المقبلة.
    Ekim 2007'de A.B.D. ve koalisyon kuvvetleri Irak'ın Suriye sınırında, Sinjar şehrinde bir El Kaide hücre evine baskın yaptı. TED في أكتوبر 2007، داهمت الولايات المتحدة وقوات التحالف البيت الآمن للقاعدة في مدينة سنجار على الحدود السورية للعراق.
    Siyu'lara karşı baskın yapmak isteyen gönüllüler var mı? Open Subtitles هل يريد أى منكم التطوع فى غارة ضد السوز؟
    Adamlar, Emmet çatıdan inince bir baskın olduğunu düşünmüşler ve kaçmışlar. Open Subtitles و الذين اعتقدوا أنه كانت غارة عليهم لما أتى من السقف , فهربوا
    Çünkü USIDent, yanlış ihbarlara dayanarak mahallemin evlerine baskın yapıyor. Open Subtitles وذلك لأن اللجنة الجمهورية كانت تشن غارة على منزل جارى طبقا لمعلومات خاطئة
    İrtibatı da sağlayacaksın ki baskın yemeden haberin olacak. Open Subtitles بل أن يكون لديك إتصالات تنبؤك بقدوم مداهمة قبل وقوعها
    baskın yaptık, kötü gitti. Open Subtitles كان لدينا مداهمة للمكان وسأرت الأمور على نحو سيء
    baskın esnasında suratına mermi yediğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أنك تلقيت رصاصـة في الرأس أثنـاء الغارة
    baskın esnasında suratına mermi yediğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أنك تلقيت رصاصـة في الرأس أثنـاء الغارة
    Otoritesini ilan eden galip erkek, kendisine bir eş seçiyor ve en sonunda, klan, bir baskın çift etrafında yeniden düzene giriyor. Open Subtitles بعد أن فرض سيطرته يختار الذكر المنتصر شريكته وأخيرا يمكن للقبيلة أن تعاود الازدهار حول الزوج المهيمن
    Şansıma, o gece polisler rıhtımdaki kargolara baskın yaptılar. Open Subtitles كما أراد القدر , تلك الليلة, داهمت الشرطة حمولة على الميناء.
    baskın olacağı noktaya yöneliyor tam ortada - önceki yıllarda zaptetmişti burayı. Open Subtitles توجه للمنطقة المهيمنة التي كان يشغلها خلال العام السابق في المنتصف تماما
    baskın çift merkeze inşa ediyor ve diğer ast düzeydekiler de çevrelerinde çalışıyorlar. Open Subtitles يبني الزوج المسيطر عشه في الوسط تماما وتعمل الحيوانات التابعة الأخرى حولهم
    Ülkemde, barbarlar ve hırsızlara verilen ceza baskın eli almaktır. Open Subtitles الكثير من المخربين واللصوص في بلدي نأخذ منهم اليد المسيطرة
    Komiserim uyuşturucu satılan yere bu gece baskın yapacaktık. Open Subtitles أيها الرئيس ، سنقوم بمداهمة لمنزل المخدرات الليلة
    Nereye baskın yapılacağını söylüyordu. Open Subtitles كان يزودنا بمعلومات عن الغارات التى تحدث على بائعى المخدرات
    Bir iletişim dizisi hâline gelmiştir, kullanıcı tarafından yaratılan içerik ve sosyal ağların baskın olgu hâline geldiği devirdir. TED أصبح مجموعة من الأحاديث، العصر الذي ينشئ فيه المُستخدمون المحتوى وشبكات التواصل الاجتماعي أصبح ظاهرة مهيمنة.
    Kıskançlık, kıskançlıktan bahsetmek gerçek bir tabu, ama eğer modern toplumda tek baskın duygu varsa, o kıskançlıktır. TED الحسد، ان ذكر الحسد امر محظور , و لكن ان كان هنالك شعور واحد مسيطر على المجتمع الحديث، فهو الحسد
    Trajedi sonrası baskın bir rol modelini idolleştirmek doğruyla yanlışı ayırt etmeyi zorlaştırabilir. Open Subtitles محبة قدوة مسيطرة في صحوة مأساة قد تجعل الخط بين الخطأ والصواب ضبابي
    Arama iznini ve tutuklama yetkisini aldık. Yarın şehir çapında bir baskın yapacağız. Open Subtitles لدينا مذكرات التفتيش و عدة تهم سنقوم بعملية المداهمة صباح الغد
    Bize zamanlamanın mükemmel ayarlandığı bir baskın ile arada kaynayacak bir suçlu lazım. Open Subtitles نحتاج إلى عملية إقتحام متزامنة للشرطة ومجرماً لايربطنا به أي شيء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد