Ve yerimin sadece Batı'da ya da Afrika'da olmadığını öğrendim, ve hala kimliğimi arıyorum, ama Gana'nın demokrasiyi daha iyi uyguladığını gördüm. | TED | لقد تعلمت بأن مكاني ليس هو في الغرب أو في أفريقيا، ولازلت أبحث عن هويتي، لكني رأيتُ غانا إنشات ديمقراطية بصورة أفضل. |
Babanız Batı'da kalmak istiyordu ve ben de... sizlerle beraber arkasından gidecektim. | Open Subtitles | أراد والدكم أن يبقى في الغرب وأنا كان يفترض أن ألحقه معكم |
Babanız Batı'da kalmak istiyordu ve ben de... sizlerle beraber arkasından gidecektim. | Open Subtitles | أراد والدكم أن يبقى في الغرب وأنا كان يفترض أن ألحقه معكم |
Burada Batı'da bu Üçüncü Dünya işçi uygulamalarını eleştirmek kolay .. | Open Subtitles | هنا في الغرب من السهل انتقاد تصرفات العمالة في العالم الثالث |
Batı'da çoğumuzun bildiği bir hikaye, ya da bildiğimizi sanıyoruz. | Open Subtitles | إنَّها قِصة يعرفها غالبيتنا في الغرب .أو نظنُ أننا نعرفها |
Bu maden bilimi hakkında yazılmış ilk kitap Batı'da yazılmış ilk kitap en azından. | TED | وهو اول كتاب منشور بخصوص التعدين كتب في الغرب .. على الاقل |
Batı'da çok yaygın bir varsayım var, o da; ülkelerin modernleştikçe batılılaşacağı yönünde. | TED | وانا اعلم انه من الشائع في الغرب اعتقاد انه ما ان تتطور الدول حتى تكتسب شخصية الدول الغربية |
CA: Batı'da hala bu konuya şüpheci yaklaşan, veya bunun sadece bir geçiş süreci olduğunu, ardından bir kaosun geleceğinden endişe edenler var. | TED | ك أ: ھناك العديد من الناس في الغرب ما زالوا يشكون أو يفكرون بأن ھذه مرحلة ما قبل فوضى عارمة، |
Ve bizler Batı'da birinin bunu nasıl yapabileceğini, ifade özgürlüğünü ne kadar sınırlayacağını anlayamıyoruz. | TED | ونحن في الغرب لا يمكننا فهم لماذا يقوم شخص ما بعمل ذلك, كم سوف يكون ذلك مقيد لحرية التعبير |
Bu, Batı'da gişe rekoru kıran bir serginin gişe rakamına tekabül eder. | TED | هذا أضخم من أي إقبال على معرض في الغرب. |
Aslında yapılan anketlere bakarsanız, Batı'da serbest ticaret desteklerinde azalan bir ivme olduğunu gösterir. | TED | في الواقع، إذا نظرتم إلى الاستطلاعات، فإنها تظهر اتجاها تنازليا لدعم التجارة الحرة في الغرب. |
Bu uzun süredir, bir süreç içerisindeki zeka enjeksiyonu yüzünden Batı'da ölü olarak kabul edildi. | TED | وهذا بسبب حقنة ذكاء تم حقنها في عملية كانت تُعتبر ميتة منذ زمن طويل في الغرب. |
Manuel Eisner ve diğerleri yüzyıllar boyunca, özellikle Batı’da, cinayetlerde inanılmaz bir düşüşün olduğunu ortaya koydular. | TED | مانويل إيزنر وآخرون أكدوا ذلك لقرون، نلاحظ هذا التراجع الكبير في جرائم القتل، خاصة في الغرب. |
Bence gelişimi ve refahı Batı'da sürdürülebilir kılıcak tek şey az ile çok üretebilmeyi öğrenmek. | TED | وأعتقد أن الطريقة الوحيدة التي يمكننا بها أن نحافظ على النمو والازدهار في الغرب هو إذا تعلمنا أن نفعل أكثر مع الأقل. |
İnsanlar kanser veya kalp hastalıklarından yani bugün Batı'da bizim çektiğimiz yaşam tarzı kaynaklı hastalıklardan ölmedi. | TED | لم يمت معظم الناس بسبب السرطان أو أمراض القلب، أمراض نمط الحياة التي تصيبنا اليوم في الغرب. |
Batı tarihinin en önemli surları, Batı'da bile değildir. | TED | أهم الأسوار في تاريخ الغرب مع أنها ليست في الغرب. |
Batı'da kaybolmakta olan klasik dünyanın paha biçilmez bilgeliğini barındırıyordu. | TED | وضمت علوم العالم الكلاسيكي التي لا تقدر بثمن والتي تلاشت في الغرب. |
Haydi tüm kurumlarımızda değişiklik yaratalım ve sadece Batı'da değil. | TED | لنحدث تغييراً في كافة مؤسساتنا، ليس فقط في الغرب. |
Bugün kadın sünneti olarak düşündüğümüz bir şey, Batı'da 20. yüzyıl kadar geç bir zamanda gerçekleştiriliyordu. | TED | وما يثير تساؤلنا اليوم حول تشويه الجهاز التناسلي الأنثوي إذ كان يُمارس في الغرب حتى القرن العشرين. |
Batı'da çoğu kişi, ileride onları güzel bir geleceğin beklediğine, çocuklarının daha iyi bir yaşama sahip olacağına inanmıyorlar. | TED | العديد في الغرب لا يؤمنون بأن شيئا عظيماً ينتظرهم في المستقبل وبأن اطفالهم سيحظون بمعيشة افضل |
Karalayıcı hiçbir şey yazmayan ama yine de Batı'da okunan tek yazarımız. | Open Subtitles | هو كاتبنا الوحيد الذي لا يدعو للتخريب والذي يقرأونه في ألمانيا الغربية أيضا |