Kardeşi yaptı. Şimdi burada, hayatı için savaşıyor, başkasının hatasının bedelini ödüyor. | Open Subtitles | , هو هنا الآن يقاتل من أجل حياته يدفع ثمن أخطاء غيره |
Hepimizin hatasının bedelini ödüyor. | Open Subtitles | إنه يدفع ثمن أخطائنا جميعا |
Herkül'de onu diğer çocuklardan ayıran bir şeyler olduğunu biliyordu, belki de bu yüzden kendini tehdit altında hissetmişti, ve Herkül, yaşadığı her gün Hera'nın nefretinin bedelini ödüyor gibiydi. | Open Subtitles | لقد كانت تعلم بوجود شيء مختلف فى (هرقل) غير موجود موجود بباقى الأطفال وأن هذا يهددها بطريقة ما ويبدو أنه كان يدفع ثمن كرهها له كل يوم |
Her neyse, bir suçluyu babası gibi sakladığı ve affettiği için bedelini ödüyor. | Open Subtitles | مهما يكن، إنها تدفع الثمن لتساهلها و تسترها على مجرم مثل والدها |
Juliette, bizim Adalind'in çocuğunu almamızın bedelini ödüyor. | Open Subtitles | جولييت تدفع الثمن بسبب أخدنا لطفلة أدليند |
Oh Tanrım, bu çok aptalca. Bu şehir en sonunda kibirinin bedelini ödüyor. | Open Subtitles | هذا غباء للغاية، ها هى المدينة تدفع ثمن أفعالها الآن |
Tek başına hareket ettin, bir sahtekârı işe aldın ve bütün şirket bunun bedelini ödüyor. | Open Subtitles | قمت بها بنفسك, و عينت محتال و الشركة بأكملها تدفع ثمن هذا |
Bunun bedelini ödüyor. | Open Subtitles | -أنّه يدفع ثمن هذا |
Benim hatamın bedelini ödüyor. Hayır. | Open Subtitles | -إنه يدفع ثمن أخطائي |
Şimdi başka bir arkadaşım da bedelini ödüyor. | Open Subtitles | و الأن صديقة أخرى تدفع الثمن. |
Ve şimdi benim çocuğum benim zayıflığımın bedelini ödüyor. | Open Subtitles | والآن طفلتي تدفع ثمن ضعفي |
Anneni öldürmenin bedelini ödüyor, Krispin. | Open Subtitles | إنها تدفع ثمن حياة أمك يا (كرسبين) |