ويكيبيديا

    "beyaz saray" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البيت الأبيض
        
    • البيت الابيض
        
    • للبيت الأبيض
        
    • بالبيت الأبيض
        
    • البيت الأبيضِ
        
    • البيض الأبيض
        
    • والبيت الأبيض
        
    • الأبيض البيت
        
    • بالبيت الأبيضِ
        
    • للبيتِ الأبيض
        
    • بيت أبيض
        
    • بالبيت الابيض
        
    • البيت ألأبيض
        
    • البيت الأبيضُ
        
    • في الجناحِ الغربيِ
        
    Ben ve karım dört yıl boyunca Beyaz Saray'da çalıştık. Open Subtitles لقد عملت أنا و زوجتي لأربعة سنوات في البيت الأبيض
    Daha, Beyaz Saray'ın tüm gücünü kullanmadan bunu nasıl bilebilirsiniz? Open Subtitles وما أدراك بهذا مالم تضع ثقل البيت الأبيض خلف الأمر؟
    Birçok şey hakkında yetkin olarak konuşabilirim, ama Beyaz Saray bunlar arasında değil. Open Subtitles أستطيع الحديث بسلطة في العديد من الأمور, و لكن ليس بخصوص البيت الأبيض.
    Reagan yılları gösterdi ki film yıldızları da Beyaz Saray hesapları yapabilirdi. Open Subtitles سنوات الرئيس ريغان وضعت في إطار لــ يلعب الممثلين لعبة البيت الأبيض
    'demiştir. Hatırlıyorum da, bir keresinde Beyaz Saray'da yemekte Sayın Gorbachev'in yanına oturmuştum. TED وأذكر مرة أني جلست إلى جانب السيدة غورباتشوف في عشاء في البيت الابيض
    Kızın aklı Beyaz Saray'da, çocuğu oraya sokana kadar rahat etmeyecek. Open Subtitles لقد ركزت على البيت الأبيض ولن تتوقف حتى يصل إلى هناك
    4 Ekim'de Beyaz Saray'ı durdurmak için askeri birlik oluşturdu. Open Subtitles فى الرابع من أكتوبر أصدر أوامره لقواته بأقتحام البيت الأبيض
    NSA'dan, Beyaz Saray'dan son iki buçuk saat içindeki bütün telefon görüşmeleri ve e-maillerin veri sıralamasını yapmasını istedim. Open Subtitles جعلت وكالة الأمن القومي .. تُجري ترتيباً للبيانات علي كل مكالمات البيت الأبيض والبريد الإلكتروني خلال آخر ساعتين ونصف
    Burada bir grup imza dosyası var, Beyaz Saray'dakiler ve CIA yöneticileri imzaladı. Open Subtitles لدي هنا نسخ من أوراق كانت قد وقعت من قِبل موظفي البيت الأبيض
    Silahlarınızı indirirseniz canınız yanmaz. Bugün ilerleyen saatlerde Beyaz Saray'a yerleşeceğim. Open Subtitles ألقوا بأسلحتكم ولن يتأذى أحدكم سأنتقل إلى البيت الأبيض لاحقاً اليوم
    Büyükelçim doğruca Beyaz Saray'a gidecek ve ikiniz de işinizden olacaksınız. Open Subtitles السفير السعودي سيذهب مباشرة إلى البيت الأبيض. وستفقدوا أنتم الاثنين وظائفكم.
    Amanda'nın üniversitedeki oda arkadaşını aradım. Beyaz Saray'daki arkadaşlarını aradım. Open Subtitles اتصلتُ بشريكة غرفة أماندا في الكلية، وأصدقائها في البيت الأبيض
    Beyaz Saray'daki adamın yanlış kişi olduğunu insanlar bilmeyecek bile. Open Subtitles لن تعرف الناس أبداً أن الشخص الخطاً في البيت الأبيض
    Artık konu tamamen Beyaz Saray ama bir noktada senden de söz edebilir. Open Subtitles كل ما يتحدث عنه الآن هو البيت الأبيض ولكنه قد يتحدث عنك أنت
    Ben de Beyaz Saray'da tek başıma kalmaya alışık olmadığım için buraya geleyim de kongre konuşmasının nasıl gittiğine bakayım, dedim. Open Subtitles لقد غادر الأطفال إلى المدرسة الداخلية، ولم أعتد على البقاء لوحدي في البيت الأبيض بعد، ففكرت، لم لا آتي إلى هنا،
    Beyaz Saray'da şarkı söylüyor, ama benim için iptal edecek. Open Subtitles ،كان سيغنّي في البيت الأبيض لكنّهُ سيلغي ذلك من أجلي
    ve seni Beyaz Saray'da gördüğüm zaman neredeyse özür diliyordum. Open Subtitles وكنت على وشك الإعتذار لك عندما رأيتكِ في البيت الأبيض
    Önümüzde o büyük Beyaz Saray'a dürüst bir adamı oturtma fırsatı var. Open Subtitles أنا فقط أقول أن هذه فرصتنا لنوصل رجلاً شريفاً إلى البيت الأبيض.
    Çünkü bir dakika önce Beyaz Saray'ın yolunu tuttuğumuzu sanmıştım. Open Subtitles لأنني ظننت منذ دقيقة اننا في طريقنا الي البيت الابيض
    Bu durum, 10 gün sonraki seçim için Beyaz Saray açısından aksilik olabilir. Open Subtitles ومع مسافة عشرة أيام فقط قبل الإنتخابات ممكن أن تكون مشكلة للبيت الأبيض
    Görevli, Beyaz Saray uydu sistemine kadar çağrının izini sürmüş. Open Subtitles لقد تتبعت مصدرها وكانت لحساب القمر الصناعي الخاص بالبيت الأبيض
    Sheldon Tercott, CNN, Beyaz Saray'dan bildiriyor. Open Subtitles شلدرون تيلكوت، سي إن إن من البيت الأبيضِ
    Beyaz Saray'daki çoğunluğumuz ve muhtemelen şu koltukta ikinci kez oturmanız tehlikede. Open Subtitles ونخسر أغلبيتنا في البيض الأبيض وهناك إحتمالية أن تخسر فرصة ولاية ثانية
    Ama 2004'te Bush ve Beyaz Saray, Bath'in ismini karaladı. Open Subtitles ولكن في 2004 قام بوش والبيت الأبيض بحذف اسم باث
    Beyaz Saray'da buluşmak çok resmi olurdu. Basın gelirdi. Open Subtitles جداً رسمية الأبيض البيت في مقابلته هناك الصحافة
    Az önce Beyaz Saray'la konuştum ve 15 dakika içerisinde Başkan, krizin bittiğini ilan edecek. Open Subtitles أوه، أنا للتو أغلقت الاتصال بالبيت الأبيضِ وفي خمسة عشر دقيقةِ الرئيس سَيُعلنُ أن الإضراب انتهى
    Ajan Romo, Beyaz Saray'a geri dönmem gerek. Open Subtitles حضرةَ العميل (رومو) يجب أن أعودَ للبيتِ الأبيض.
    Kongre, kendi soruşturmasını tamamlayınca Beyaz Saray, raporun 28 sayfasını sansürledi. Open Subtitles ولكن عندما أنهى الكونجرس تحقيقه الخاص قام بيت أبيض بوش بفلترة
    Sayın Hâkim, sadece açıklığa kavuşturmak için Ruth Yamaguchi Beyaz Saray'da çalışıyor? Open Subtitles حضرة القاضية ، لأكون واضحة .. ان روث ياماغوتشي تعمل بالبيت الابيض
    Askeri bir helikopterin bu sabah erken vakitlerde Beyaz Saray'ın güney tarafına iniş yapmasından dolayı gizli servis memurlarında oluşan şaşkınlık halen sürüyor. Open Subtitles مساء الخير ، مكتب الخدمات السرية لازال يفتش عن لغز هبوط طائرة الهليكوبتر التابعة للجيش ، في وقت مبكر هذا اليوم في الجاني الغربي من البيت ألأبيض
    Sizce Beyaz Saray, bireysel haklarımıza tecavüz etmiyor mu? Open Subtitles أنت هلا تعتقد بأن البيت الأبيضُ يُفكّكُ حرياتَنا المدنيةَ؟
    Bayım, Bay Walsh ve ben Beyaz Saray'ın Batı Kanadı'nda size özel bir tur teklif ediyoruz. Open Subtitles سيدي، السّيد والش وأنا نرغب بعرض جولة خاصة لك في الجناحِ الغربيِ البيت الأبيضِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد