ويكيبيديا

    "bilmiyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لم يعرف
        
    • لم يعلم
        
    • لا يعرف
        
    • لم يكن يعلم
        
    • يكن يعرف
        
    • لم تعلم
        
    • لم تعرف
        
    • تكن تعرف
        
    • لم تكن تعلم
        
    • لا تعلم
        
    • يعرفوا
        
    • لا يعلم
        
    • لَمْ يَعْرفْ
        
    • أكن أعرف
        
    • يجهل
        
    Ama hiç kimse o kızın kim olduğunu bilmiyordu. Çok uğraştık. Open Subtitles و لكن لم يعرف أحد من هي الفتاة ، كلنا حاولنا
    kanaman olduğunu bilmiyordu, belki de bayılman... belki yemek yemediğin için olmuştur. Open Subtitles ربما لم يعرف أنك تنزفين فالالكت سطقت مغشية لأنك لم تأكلي جيداَ
    Julio ne hissettiğini bilmiyordu. Bildiği tek şey bunun öfke olmadığı idi. Open Subtitles خوليو لم يعلم بماذا شعر هو يعلم فقط أنه لم يكن غضب
    bu siteyi kullanmaya başlamadan önce hiçbiri Almanca bilmiyordu. TED لا يعرف اياً منهم الألمانية قبل ان يبدأوا في استخدام الموقع
    Buraya kz arkadasyla sey yapmaya geldigimi bilmiyordu, anlarsn ya. Open Subtitles لم يكن يعلم اني قدمت اليها، كما تعلم، هي صديقته..
    Şimdi, varsayalım ki, katil onun Bay Baxendale olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles والآن افترض ان القاتل لم يكن يعرف انه السيد باكسيندال
    Yanlış odaya girdi. - benim partide olduğumu bile bilmiyordu Open Subtitles والتقت بالشخص الخطأ لم تعلم اني كنت في الحفله
    Caska sana öyle söyledi, çünkü ne yapacağını bilmiyordu. Open Subtitles قالت كاسكا ذلك لكَ لأنها لم تعرف ما تفعل
    İki resmi de görebiliyor ve aralarındaki farkı söyleyebiliyordu, sadece farkın ne olduğunu bilmiyordu. TED كان بإمكانها رؤية الصورتين والتفريق بينهما، هي فقط لم تكن تعرف ذلك.
    Kimin için çalıştığımı bilmiyordu. Rastgele bir barda bana asıldı. Open Subtitles لم تكن تعلم لحساب من أعمل لقد قابلتني بحانة عشوائية
    Konserve açacağının ne olduğunu bilmiyordu. Kamptaki gibi konserveleri bıçakla açıyordu. Open Subtitles لم يعرف الفتاحة كان يفتحها بالسكين مثلما يفعل اللاجئون في المعسكرات
    Frankie bir not bile bırakmadı, nerede olduğunu kimse bilmiyordu. Open Subtitles فرانكي لم يترك رسالة و لم يعرف أحد أين ذهب
    Aralarından hiç birisi neye bulaştıklarını bilmiyordu, onlar büyük bir oyunun sadece piyonlarıydı. Open Subtitles لم يعرف إيهما ما كانا يفعلان لقد كانا ألواح شطرنج في مباراة كبيرة
    Beni kimse Nicky diye çağırmaz ve kimse Richard'ı Ricky olarak çağırmaz, yani kimse ne hakkında konuştuğunu bilmiyordu. TED ولا أحد يدعوني بنيكي ولا أحد يدعو ريتشارد بريكي. لذا لم يعلم أحد عمن كانت تتحدث.
    oysa ki Darwin, elbette genler hakkında birşey bilmiyordu. TED داروين لم يفكر كذلك، لم يعلم ان الجينات
    Yumruklarını kullanmasını bile bilmiyordu. Open Subtitles ورطم رأسك بالأرض. إنه لا يعرف كيفية اللكم حتى.
    Güzel kadının bir model olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles لم يكن يعلم أن الفتاة الجميلة كانت عارضة
    Sorun şu ki; ...aslında benim hakkımda hiçbir şey bilmiyordu. Open Subtitles المشكلة هي أنه فعلاً لم يكن يعرف أي شي عنّي
    Polis cesede ne yapacağını bilmiyordu, sanırım onu yaktılar veya gömdüler, bilemiyorum. Open Subtitles لم تعلم الشرطه ما الذى تفعله بالجثه لذا أظن إنهم سوف يحرقونه أو ماشابه
    Elbette Maggie'nin bu şekilde kaçacağını bilmiyordu. Open Subtitles بالطبع ماغي لم تعرف بهذا لأنها كانت تركض وتندفع مبتعدة لمئة ياردة.
    Ne yaptığını bilmiyordu. Sarhoştu. Open Subtitles لم تكن تعرف ما كانت تفعله كانت في حالة سكر
    Bilemiyorum. Belki de ateş eden kişinin kim olduğunu dün geceye kadar bilmiyordu. Open Subtitles لا أعلم، ربما لم تكن تعلم من هو مطلق النار حتى الليلة الماضية
    Çünkü elimizde, DNA eşleşmesi yapacak bir şey olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles لأنها لا تعلم أننا نملك ما نطابق به حمضها النووي
    Oluşur mu? evet kıvılcım oluşur fakat onlar bunu bilmiyordu. TED ليس واضحا؛ في الواقع المشررة ستشتعل، لكنهم لم يعرفوا ذلك؛
    Onu davet etmişlerdi ama o ne umacağını bile bilmiyordu. Open Subtitles لقد دعى اليها ولكنه لا يعلم ماذا سيحدث لاحقا
    O bir bebek gibiydi. Böyle şeylerin nasıI yapılacağını henüz bilmiyordu. Korkunçtu. Open Subtitles هو كَانَ بيبي هو لَمْ يَعْرفْ كَيف يَعمَلُ تلك الأشياءِ لحد الآن.
    Bir kaza geçirdim, komadaydım. Kim olduğumu kimse bilmiyordu. Open Subtitles لقد تعرضتُ لحادث لقد تغيبتُ لأربعة أيام ولم أكن أعرف من أنا
    - Belki burada olduğunu bilmiyordu. - İyi mi bari? Open Subtitles ربما كان يجهل أنها هنا - هل هذا شيء سارّ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد