Elimizde çok fazla bilgi var; bunu nasıl düzenleyeceğimizi bilmiyoruz. | TED | لدينا الكثير من المعلومات, نحن لا نعرف كيف نبدأ بترتيبها. |
Hikayemin bir sonu yok, çünkü hikayenin sonunu hala bilmiyoruz. | TED | قصتي ليس لديها نهاية, لاننا لازلنا لا نعرف نهاية القصة. |
- Katilin kim olduğunu bile bilmiyoruz. - Bir şeyler yapmak zorundayız. | Open Subtitles | اننا حتى لا نعرف من يكون القاتل يجب علينا ان نفعل شيئا |
Hidetora'yı nasıl teslim edeceğiz, daha nerede olduğunu bile bilmiyoruz? | Open Subtitles | ،حتى لو أردنا تسليم والدك نحن لا نعلم أين هو |
Genç o, onun için endişelenme. Ne yapmaya çalıştığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | انه شاب لاتقلقى عليه نحن لانعرف ما هو مقبل عليه |
fakat testler olumsuz çıktığı için bizde tam olarak bilmiyoruz. | Open Subtitles | لكن كل تحاليلك سلبية لذا، نحن لانعلم بالضبط ماهي علتك |
Sorun şu ki buradaki buzun altında ne olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | تكمن المشكلة بأننا نجهل حقاً ما ينتظرنا تحت الجليد هنا |
Orada neler döndüğünü bilmiyoruz. Belki de sadece bozuk bir vericidir, tamam mı? | Open Subtitles | لكننا لا نعرف بالضبط ما يجرى هناك قد يكون مجرد جهاز أرسال معطل |
Hayır, bilmiyoruz. Hadi ya. Neyse, şunu biliyoruz ki, Giles Windermir' e vardı. | Open Subtitles | لا, لا نعرف حسنا, نعلم على وجه اليقين ان جيلز وصل الى ويندمير |
Onun hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, ismi ne, ne iş yapar ? | Open Subtitles | نحن لا نعرف أى شئ عنه ما هو إسمه ، ماذا يفعل |
On İki Maymun Ordusu hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, defolun. | Open Subtitles | نحن لا نعرف اي شئ عن جيش القرود الاثنا عشر |
Kesiklerin nasıl oluştuğunu bilmiyoruz ama olayı değerlendirmek için zamana ihtiyaç var. | Open Subtitles | نحن لا نعرف كم أصبح التخفيضات، لكنّنا نودّ بعض وقّت لتقييم حالته. |
Onlar hakkında henüz zekice kararlar verecek kadar çok şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف مع ماذا نتعامل لنتخذ أى نوع من القرارت |
-Bak George, buna ne neden oldu bilmiyoruz, zamana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لا نعرف ما حدث يا ـ جورج ـ اريد بعض الوقت |
Bunun nasıl bir iblis olduğunu bilmiyoruz yani saldırıya geçmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | إننا لا نعرف نوع الشيطان الذي نواجهه، لذا علينا البدء بالهجوم |
Güverteye çıktığınızda birbirinizden ayrılmayın, ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Tamam mı? | Open Subtitles | عندما ندخل ، إبقوا سوية لا نعرف كيف هي من الداخل |
Sence bunu hak etmiyorlar mı? Nasıl çölden çıktığını bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | يستحقون معرفة اننا لا نعرف كيف إنتهى به الامر في الصحراء |
£500 sizin ona ne kadar ödediğiniz. Onun gerçek değerini bilmiyoruz. | Open Subtitles | ٥٠٠ هو ما دفعنه لأجلها نحن لا نعلم كم كلفتنا بعد |
- Ve Fegelein'i getirin. - Führer'im, nerede olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | ـ وأحضر لى فيجيلين ـ اننا لانعرف مكانه، سيدى الفوهرر |
Parayı kimin çaldığını bilmiyoruz ama bu Mondain'ın masum olduğunu kanıtlıyor. | Open Subtitles | نحن لانعلم من الذي سرق النقود لكن هذا يثبت براءة ماندان |
Sorun şu ki buradaki buzun altında ne olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | تكمن المشكلة بأننا نجهل حقاً ما ينتظرنا تحت الجليد هنا |
Biz bunu teknik olarak nasıl yapacağımızı bilmiyoruz o nedenle bu görsel sahte. | TED | ولا ندري كيف يمكننا ان نفعل ذلك تقنيا لذلك هذه الصفحة ليست حقيقيه. |
Ama dostum, hangi yöne gittiklerini bilmiyoruz. | Open Subtitles | لكن، رجل، نحن لا نَعْرفُ الذي طريق ذَهبوا. |
Evet, böyle bir ruhla daha önce karşılaşmadık. Onu neyin öldüreceğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | و نحن لم نلق مثله من قبل، فلسنا متأكدين من كيفية قتله |
Hiçbir fikrimiz yok. Ne olacağı ile ilgili bir şey bilmiyoruz. | TED | لا نملك أي فكرة. لم نكن لنعرف ما الوضع المغاير سيكون. |
Kimler veya neler, bilmiyoruz ama yaşıyorlarsa, ki yaşıyorlar beslenmeleri de lazım. | Open Subtitles | من خلال شيء ما أو من شخص ونحن لا نعرفه لكن هم أحياء , ويعيشون ويعملون ومن ثم يتوجب عليهم الاكل |
Bulana kadar ne aradığımızı bilmiyoruz. | Open Subtitles | الذي لا نعلمُ فيه عمّاذا نبحث حتّى نجده. |
Ve o listede başka kimler var bilmiyoruz öyle mi? | Open Subtitles | ولا توجد لدينا أدنى فكرة عن الأشخاص في تلك القائمة؟ |
İçeride dikkat et. Sakın onu kızdırma. - Neler yapabileceğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | كوني حذرة، ولا تُغضبيها، فإننا لا نعلم ما تقدر على فعله. |
Bu türün en yakın akrabalarını henüz bilmiyoruz. | TED | حالياً، لا نعرفُ في الحقيقة أقرب أقارب هذه المخلوقات بعد. |
Ama en dürüst cevap, henüz bilmiyoruz, çünkü başlangıçla ilgili bir sorun var. | TED | ولكن الإجابة الحقيقية الأمينة هى أننا لا ندرى حقا، فهناك مشكلة فيما يتعلق بأصل الحياة. |