Gitmeliyim. - Bir şeye ihtiyacın olursa. - Haydi yukarı, yukarı. | Open Subtitles | حسناً ، عليّ الذهاب إذا احتجت أي شيء ، هذه بطاقتي |
Bir şeye ihtiyacın olursa, her ne olursa bana güvenebilirsin, demek için uğradım. | Open Subtitles | حضرت فقط لأقول: إن احتجت أي شيء فاعتمدي علي إن أصبحت ضعيفة, سأكون موجوداً أنا ـ هورهي ـ |
Bir şeye ihtiyacın olursa ben buralardayım. | Open Subtitles | حسناً اذن، أردتك فقط أن تعلم أنني هنا اذا احتجت لأي شيء. قهوة. |
Eğer Bir şeye ihtiyacın olursa, ona bir "alo" demen yeter. | Open Subtitles | إذا كنت بحاجة إلى أي شيء بوسعك أن تتصل عليها. |
- Dinle. Önümüzdeki birkaç gün kendine iyi bakacaksın. - Bir şeye ihtiyacın olursa da beni arayacaksın. | Open Subtitles | اسمع، استرح هذه الأيام وإن احتجت شيئاً اتصل بي |
Bir şeye ihtiyacın olursa, bana haber ver. İcabına bakarım. | Open Subtitles | إذا احتجت إلى أي شيء قولي لي وسأهتم بذلك |
Bir şeye ihtiyacın olursa bana haber ver, tamam mı? | Open Subtitles | اذا احتجتي أي شيء, فقط دعيني أعلم, حسناً؟ |
Bir şeye ihtiyacın olursa, söyle yeter. | Open Subtitles | أردت فقط أن أقول إذا احتجت أي شيء أخبرني. |
Bir şeye ihtiyacın olursa kesinlikle uğra. Güzel, güzel. | Open Subtitles | ونجلب مُجفف شعر جديد، مرَّ علينا إن احتجت أي شيء |
Burada büyük bir travma atlattınız. Bir şeye ihtiyacın olursa bana söyle, tamam mı? | Open Subtitles | عندما يأتي المصابون إلى هنـا، إن احتجت أي شيء أعلمني، حسنا؟ |
Seni görmek ne güzel dostum. Bir şeye ihtiyacın olursa, haberim olsun. | Open Subtitles | من الجيد أن أراك ، يا رجل لو احتجت لأي شيء ، أخبرني |
Peki, Bir şeye ihtiyacın olursa beni çağır. | Open Subtitles | نعم شكراً لك حسناً ، ناديني إذا احتجت لأي شيء |
Söylemek istediğim şey, Robert, Bir şeye ihtiyacın olursa ne olursa olsun, gelip istemekten çekinme. | Open Subtitles | أردت القول إذا كنت بحاجة إلى أي شيء لا تتردد في سؤالي سأكون سعيدة |
Ben dışarı çıkayım da sen de yerleş. Bir şeye ihtiyacın olursa seslen. | Open Subtitles | سأذهب وأتركك لترتاح، إذا احتجت شيئاً نادني فحسب. |
Bak, Bir şeye ihtiyacın olursa beni ara. Tamam mı? Hiç çekinme. | Open Subtitles | إسمع إذا احتجت إلى أي شيء إتصل بي موافق ؟ |
Şimdi Bir şeye ihtiyacın olursa buradaki iki adama söyle. | Open Subtitles | إن احتجتي أي شيء اطلبي هذين حسنا ؟ |
Silah ve malzemeleri toplamak için Bir şeye ihtiyacın varsa beş sente boş bir un çuvalı verebilirim. | Open Subtitles | إن أردت شيئاً لحمل المسدس، أستطيع أن أعطيك كيس طحين فارغ مقابل نيكل. |
Biliyorum şu an başından bir sürü şey var ... bilirsin, Bir şeye ihtiyacın olursa her ne olursa, | Open Subtitles | أنا أعلم أن لديك الكثير مما يجري الآن. إذا احتجتِ لأي شيء على الإطلاق. |
Ama öyle görünüyor ki, Bir şeye ihtiyacın var. | Open Subtitles | لا أريد شيئاً منك لكن أنا واثق أنك تحتاج شيئاً |
Bir şeye ihtiyacın olursa, mesela konser bileti, pedikür... | Open Subtitles | إن احتجت لشيء ما، تذاكر سهرة، تطبيب الأرجل، |
Her neyse, dinle, diyecektim ki... apartman yöneticisiyle aram iyi... yani herhangi Bir şeye ihtiyacın olursa... beni aramaktan çekinme. | Open Subtitles | على أية حال، إسمعي، أنا أتصل فقط لأعلمكِ أنه إذا كنتِ... تعلمين، بحاجة لأي شيء... تربطني بالمدير علاقة وثيقة، لذا... |
Eric, eğer Bir şeye ihtiyacın olursa her ne olursa, bana gel, duydun mu? | Open Subtitles | اريك, اذا احتجت اي شيء أي أي شيء, فقط اخبرني, هل تسمعني؟ |
Tamam, Bir şeye ihtiyacın olursa haber ver. | Open Subtitles | حسنا , إذا احتجت شيئا ستخبريني , اتفقنا |
Eğer Bir şeye ihtiyacın olursa, ben buradayım. | Open Subtitles | و إن احتجت أيّ شيء فأنــا هنــا لأســاعدك |
Bir şeye ihtiyacın olursa odam orası. Nihayet tanıştığımıza memnun oldum. | Open Subtitles | إن احتجت إلى شيء فسأكون هناك، سررت بالتعرّف بك أخيراً |