ve bir arkadaşımı gördüm aynı anda hem İsa hem de Judastı. | Open Subtitles | و رأيت صديق لي كان المسيح و كان يهوذا ايضا |
Doktorlar bir arkadaşımı, ne yaptıklarını anladı diye öldürdü. | Open Subtitles | هؤلاء الأطباء قتلوا صديق لي لأنها كانت على إليهم. |
Ben bir arkadaşımı değil, bir Jedi Ustasını arıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أبحث عن صديق أنا أبحث عن معلم جيداى |
Aslında, üniversiten bir arkadaşımı da arıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة انا ابحث عن صديق من ايام الجامعة |
Köyde bir arkadaşımı bırakmıştım, gelmem için bana güveniyor. | Open Subtitles | لقد تركت صديقة لي في القرية المجاورة. إنها تعتمد عليَّ |
Beni de öldürecektin ve bir arkadaşımı az daha öldürüyordun. | Open Subtitles | وربما أيضًا ستقدم على قتلي وكدتَ أن تقتل أحد أصدقائي |
bir arkadaşımı yalanlıyordunuz. | Open Subtitles | أنت كُنْتَ تَكْذبُ تحت اليمين حول صديق لي. |
Diğer şeylerin yanında, bir arkadaşımı öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | حسناً ، ضمن أشياء أخرى لقد حاول قتل صديق لي |
- Evet. Otelde kalan bir arkadaşımı ziyaret etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول العثور على صديق لي نزيل بهذا الفندق. |
Denetlemenin temiz çıkmasını o kadar istiyor ki, bir ihtimal pazarlamada çalışmak isteyen bir arkadaşımı işe alabilir. | Open Subtitles | إنه يريد تقرير نظيفًا من مراقب الحسابات بأي شكل لذا فربما سيقبل بتوظيف صديق لي الذي يبحث على عمل في مجال التسويق |
Müziğe biraz ara verip sahneye bir arkadaşımı çağıracağım. | Open Subtitles | سوف أرتاح قليلاً و أطلب من صديق لي الصعود على المسرح |
- Belki. Bak kardeşim, bir arkadaşımı arıyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | إسمع يا صديقي، أنا أبحث عن صديق لي، إتفقنا؟ |
bir arkadaşımı arıyorum. Buraya daha yeni geldi. - Siyah saçlı, el yerine kancası var. | Open Subtitles | أبحث عن صديق جاء إلى هنا مؤخّراً داكن الشعر ولديه خطّاف مكان يده |
- Hayır, ben bir arkadaşımı arıyorum. | Open Subtitles | لا، في الحقيقة أنا فقط أبحث عن صديق |
Ama bana ulaşmak için bir arkadaşımı kaçırdılar. | Open Subtitles | لكنهم اختطفوا صديقة لي في سبيل الوصول إلي. |
Ama beni ele geçirmek için bir arkadaşımı kaçırdılar. | Open Subtitles | لكنهم اختطفوا صديقة لي في سبيل الوصول إلي. |
bir arkadaşımı görmeye yukarı çıkıyorum. Charlie Fineman. | Open Subtitles | أنا ذاهب للأعلى لأرى أحد أصدقائي إنه تشارلي فايرمين |
Çok sevdiğim bir arkadaşımı genç yaşında AIDS yüzünden kaybettim. | TED | وفقدت صديقًا عزيزًا في سن صغيرة بسبب الإيدز. |
Gün içerisinde bir arkadaşımı havaalanından alacağım. | Open Subtitles | علي أخذ أحد الأصدقاء من المطار لاحقاً فى نفس اليوم |
Eski bir arkadaşımı bulmam için bana yardım edebilir misiniz acaba? | Open Subtitles | أتساءل لو بوسعك مساعدتي لمعرفة مكان صديق قديم لي |
Eğer kesilirse bir arkadaşımı kaybetmiş gibi olacağım. | Open Subtitles | أوه، إذا كان يحصل على أقطعها، سيكون عليه فقدان صديق. |
bir arkadaşımı kaybettim. | Open Subtitles | لقد فقدت صديق لي. |
Bu binaya girdikten sonra çıkmayan bir arkadaşımı arıyorum daha doğrusu. | Open Subtitles | لا، أقصد أن صديقاً لي دخل منذ بعض الوقت ولم يخرج بعد. |
Telefon ettim, sizin civarlarda yaşayan bir arkadaşımı aradım. | Open Subtitles | لكني اجريت اتصالاَ بصديق لي محلي كان يعمل في جسر الغابات |
Ya da NSA'deki bir arkadaşımı arayabilirim. | Open Subtitles | او فقط يمكنني ان اتصل بصديق من ان اس اي |
Öğrenebilmek için Sotheby'deki bir arkadaşımı aramak zorunda kaldım. | Open Subtitles | اضطررتُ للاتصال بصديقة لي تعمل في معرض المزاد العلني (سوذبي) طلباً لمعروف -لأحصل على اسمه |
Ben de Baltimore'dan bir arkadaşımı aradım, ve böylece onun kim olduğunu artık biliyorum. | Open Subtitles | لذلك اتصلت بصديقٍ لي في بالتيمور والآن، بتّ أعرف حقيقتها |