Eğer iş için kabul ederseniz, bir günlüğüne bir adamınız oldu. | Open Subtitles | لو تريدون ان تأجروني سوف تحصلون على عمل رجل ليوم واحد |
Bir dudak okuyucunuz olduğunu duydum. Onu bir günlüğüne bana verin. | Open Subtitles | سمعت بأن لديك قارئة شفاه تعمل لصالحك، دعني أستعملها ليوم واحد |
Ki, tabii ki, yapmadık. Alvarez bir günlüğüne ölü taklidi yapıyor. | Open Subtitles | الأمر الذي لم نفعله بالطبع جعلناه يمثل أنه ميت ليوم واحد |
bir günlüğüne burayı bırakıyorum döndüğümde neye benzeyeceğini biliyor musun? | Open Subtitles | إذا تركت هذا المكان ليومٍ واحد أتدري ماذا سيحدث له؟ |
Bence bir günlüğüne iyi olmamak seni öldürür | Open Subtitles | لا أظن أنه سيقتلك إذا كنتي جيدة لمدة يوم واحد |
Tekrar tutuklandık. Kardeşim bir günlüğüne göz altına alındı ve ben hapse gönderildim. | TED | تم اعتقالنا مجددا، تم ارسال أخي إلى الحجز لمدة يوم واحد، وأنا تم إرسالي إلى السجن. |
bir günlüğüne, ben olabileceksiniz. İzin veriyorum , yaşayın bunu. | Open Subtitles | ليوم واحد يمكنكن ان تكن مثلي على حسابي تصرفوا بجنون |
Fiyatlar bir günlüğüne öyle indirilecek ki müşteriler mağazamıza akın edecek. | Open Subtitles | سيتم خفض الاسعار ليوم واحد فقط الزبائن سوف يتزاحمون في متجرنا |
Her çocuk bir günlüğüne ben ve babanızla zaman geçirecek. | Open Subtitles | كل طفل سيحصل على إنتباهي وإنتباه والدكم الكاملين ليوم واحد |
Bir keresinde, bir günlüğüne Apple çağrı merkezinde oturma ayrıcalığını yaşadım. | TED | كان لي الشرف بان استمع الى مكالمات الدعم الفني لشركة ماكنتوش ليوم واحد. |
Zamanla da, sanki sadece bir günlüğüne gitmişsin gibi davranırız. | Open Subtitles | ومع مرور الوقت سنتظاهر بأنك لم تبتعدي عنه سوى ليوم واحد |
Siz bir günlüğüne ayrılıyordunuz. Bir bavul hazırladınız ve üç arama yaptınız. | Open Subtitles | كنت راحلاً ليوم واحد حزمت حقائبك و أجريت ثلاث مكالمات |
Sana bir günlüğüne şehirde olacağımızı söylemiştim, değil mi? | Open Subtitles | لقد أخبرتك اننا سنكون في المدينة ليوم واحد |
ateşlice bir günlüğüne... sonra atmış. | Open Subtitles | ليوم واحد ثم قذفه بعيداً مثل شجرة الكريسماس |
Yarın hiçbir şey olmamış gibi işe gideceksin. bir günlüğüne. | Open Subtitles | أذهب غدا إلى عملك كما شىء لم يحدث فقط ليوم واحد |
Tek isteğim bir günlüğüne prenses olabilmek. | Open Subtitles | كُل ما أردته هو أن أكون أميرة ليوم واحد. |
bir günlüğüne kendini küçük düşürmeli ve romantizmi pahalı bir tabakta servis etmelisin. | Open Subtitles | ولابأس أن تأتي بأعمال تسخر من رجولتك ليومٍ واحد وتقدم لها الرومانسية علي طبق من فضة |
-Ama, sadece bir günlüğüne! | Open Subtitles | نعم لكنه كان يعنى أن يكون سلطانا لمدة يوم واحد |
Esas bir günlüğüne de olsa beni merkezden çıkardığın için ben teşekkür etmeliyim. | Open Subtitles | الاستماع، وأرجو أن الشكر لكم للحصول على لي خارج المكتب لمدة يوم. |
Boynundakine karşılık sana bir günlüğüne yer veririm. | Open Subtitles | ذلك الشيء الصغير حول رقبتك سيؤمن لم المكان لهذا اليوم |
Bunu istediğim için üzgünüm ama sadece bir günlüğüne. | Open Subtitles | انا اسف لطلبى و لكن لمده يوم واحد |
Onu bir günlüğüne müzeye götürmeme izin ver. | Open Subtitles | فقط أتَركَني آخذُه إلى المتحفِ ليومِ واحد. |
Sadece bir günlüğüne olsa da hala seninle ilgilenmek istiyorum. | Open Subtitles | ،ما زلت أود الاعتناء بك حتى لو حدث هذا اليوم فقط |
Sanırım bir günlüğüne prenses olmaya hazırım. | Open Subtitles | لذا أنا مستعدة لأن أكون أميرة لمدة يومٍ واحد |
Yani, orada bir günlüğüne, ilk gittiğimiz akşam bulunacaksın ve sonra da Chippewa şelalesine gidebilirsin. | Open Subtitles | مثل , الخاسر النهائي هذا سَيَكُونُ يوماً واحداً الليلة الأولى |
Max, lütfen. bir günlüğüne de olsa bu konuyu açmasan olmaz mı? | Open Subtitles | من فضلك يا (ماكس)، هل يمكننا المرور بيوم دون ذكركِ لذلك الموضوع؟ |
bir günlüğüne sorun çıkmaz, öyle değil mi? | Open Subtitles | ستكون الامور على ما يرام أليس كذلك, فقط ليوم واحد؟ |
bir günlüğüne gemiden ayrıldım. Kahrolası bir gün be! | Open Subtitles | أتمنى لو تمر لحظة واحدة للسفينة دون متاعب |
Acayip çok sever, ama bir günlüğüne çaldım. | Open Subtitles | إنها دراجة أبي إنه يحبها جداً .. لكني سرقتها |