Çoğu insan bana inanmıyor. Hile yaptığımı sanıp bir numara arıyorlar. | Open Subtitles | معظم الناس لا يصدقون ما أقوم به ويظنون أنه مجرد خدعة |
- Bu iyi bir numara, çocuk olamaz. - Bu değil. | Open Subtitles | من الأفضل أن لا تكون خدعة يا ولد إنها ليست كذلك |
Şehirde bir numara olmamın eskisi kadar önemli olmadığını anlamış olmaya başlamama rağmen. | Open Subtitles | أن تكون الرقم واحد في المدينة ليس مهماً كما كنت أظن |
Tahmin ettiğiniz gibi, listemdeki bir numara biraz özeldi. | Open Subtitles | كما تتخيّلون، الرقم واحد على قائمتي كان خاصاً نوعاً ما |
5.cadde olmayı mı istersiniz, alelade, salak bir numara? | Open Subtitles | فريق المنطقة الخامسة وتحملون رقماً غبياً |
Polis o hapisteyken kirli bir numara oynadı biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف الشرطة لعبت خدعة قذرة عليها عندما كانت في السجن؟ |
Burada gizli bir numara ya da formül yok, - sadece biraz sezgi gerekli. | TED | ليس هناك أي خدعة أو معادلة في الأمر إنه شيء بديهي بعض الشيء |
Kolumda aşağı veya yukarı giden hiçbir şey yok, herhangi bir numara yok. Herşeyi kontrol edebilirsiniz. | TED | لا شيء يمكنه العبور من والى كم ثوبي, انها ليست خدعة. حيث يمكنكم رؤية وفحص كل شيء. |
İşte size arkadaşlarınıza ve komşularınıza sergileyebileceğiniz bir numara. | TED | هذه خدعة يمكنك أن تفعلها مع أصدقائك وجيرانك. |
Bellek kaybı, insan beyninin sağlıklı kalabilmek için çevirdiği bir numara. | Open Subtitles | النسيـان خدعة يصوّرهـا العقل للبقـاء عـاقلاً |
Eski bir numara. Ekibinden birini öldür ve onlardan olmadığını kanıtla. | Open Subtitles | انها خدعة قديمة , إقتل واحد من زملائك لتظهر انك لست واحد منهم |
Çünkü beni bir numara yapacak hareketlerim var. | Open Subtitles | 'لان لدي الحركات التي ستجعلني الرقم واحد. |
Sadece İki Numaralı saç bandının, bir numara'nın gücüne sahip olmak isteyen her adamın kalbine zerkettiği sayısız vahşete sahip olacaksın. | Open Subtitles | فقط العنف القاتل يحرض الرقم إثنين في قلب كل رجل يرغب في قوة الرقم واحد |
Dualarımız parke döşeli yollar gibi, bizi bir numara'nın kapısına ulaştırdı. | Open Subtitles | صلاوتنا مثل حجارة معبدة قادتنا إلى باب الرقم واحد |
Başka bir numara izlenimi veren bir aygıt kullanıyor olabilir. | Open Subtitles | لعله يملك آلة تظهر أنه يستعمل رقماً آخر. |
En iyi sekiz sonuç: bir numara, Bagel Fırını, El Dorado Sokağı'nda. | TED | اول ثمانية نتائج: رقم واحد مخابز باجل , في شارع ال درادو |
Bu sadece arkadaşlarımdan öğrendiğim bir numara. | Open Subtitles | انها خدعه تعلمتها من اصدقائي الذين تدربت معهم |
Belki de bana ulaşabilecekleri bir numara bulamadılar, yani sanmıyorum. | Open Subtitles | ربما لم يكن لديهم رقم هاتف ، أو ما شابه ، لا لم أفعل |
Evet. bir numara bıraktı ve izini bulabildim. | Open Subtitles | نعم لقد تركت رقما ومن خلاله وصلت الى هنا |
Knibb Lisesi takımı bir numara. | Open Subtitles | فريق كرة قدم ثانوية (نيب) يحكم |
Bunu sevdim. Bu ülke bu sayede hala bir numara. | Open Subtitles | هذا هو السبب خلف بقاء هذه الدولة في المركز الأول |
tamam, bir numara bulup diğer büyücüleri bulmaya çalışmak zorunda. | Open Subtitles | إنه يجب أن يحصل على رقم ويقف خلف المشعوذين الآخرين |
Sen benim listemden bir numara söyle ben de seninkisinden. | Open Subtitles | انت تأخذ رقم من قائمتي وانا آخذ رقم من قائمتك. |
-Aynısını ben de yapıyorum. -Eğitmenimin öğrettiği bir numara. | Open Subtitles | أفعل الشيء ذاته قبل أن أتمرن، إنها حيلة علمها لي مدربي |
bir numara için geri kalan her şeyi fırlat at. | Open Subtitles | ! فقط أرمي كل شيء بعيدًا ما عدا لرقم واحد |
Reklamlarda bir numara olmasını istiyorum, ve oynamasını. | Open Subtitles | أريده أن يكون في المركز الأول في المفاوضات، وأريده أن يلعب |
Uzun, sıkıcı bir numara işte. - Sana söyleyebilirim. | Open Subtitles | إنه رقم طويل ، وممل أستطيع أن أفصح لك به |