- Ortalıkta dolaşan başka bir teori var. - Nedir? | Open Subtitles | ـ سيد هورمان، ثمة نظرية أخري منتشرة ـ وما هي؟ |
İlginç bir teori, ama kalan 21 dakika içine tek yapmamız gereken, bu kadının bir şekilde işe karışıp karışmadığını öğrenmek, tamam mı? | Open Subtitles | نظرية مثيرة للإهتمام، لكن مع 21 دقيقة متبقية كل ما علينا فعله هو معرفة ما إذا كانت هذه المرأة متورطـة بشكل ما، حسناً؟ |
Einstein ve de Broglie'nin atomu geleneksel yolla açıklamalarına rağmen radikaller, 1924'te, Bohr'un kuantum atlamalarına dayanan yeni bir teori ortaya attılar. | Open Subtitles | في عام 1924 و في تحدٍ لتفسير أينشتاين و دي برولي التقليدي للذرة يضع المتطرفون نظرية جديدة مبنية على قفزات بور الكمية |
Kendimi bulmak için başımın üstünde dolaşan salak meleklerin yardımıyla ilgili olarak başka bir teori daha duymak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع نظرية أخرى منك حيال كيف أجد نفسي بفضل من مهما يكن ملائكة تحوم حول رأسي |
Yaozu'ya göre keşif başlamadan önce bilimadamları bir teori ortaya koymuşlar. | Open Subtitles | طبقاً لكلام ياوزي، أن علمائهم بدأوا بتشكيل نظرية قبل انطلاق البعثة |
Bu artık bir teori değil, komiser, bu bir gerçek. | Open Subtitles | هذه لم تعد مجرد نظرية بعد الان كابتن هذه حقيقة |
Bu artık bir teori değil, komiser, bu bir gerçek. | Open Subtitles | هذه لم تعد مجرد نظرية بعد الان كابتن هذه حقيقة |
Kuantum fiziğinde zamanın sabit olmadığıyla ilgili bir teori var. | Open Subtitles | هناك نظرية في الفيزياء حيث لا يمكن تغيير الزمن فيها |
Ona göre altta yatan daha iyi bir teori olmalıydı. | Open Subtitles | يعتقد أنه ينبغي أن تكون هناك نظرية أفضل كامنة وراءه. |
Fakat bu konuda bazı paleontologlarla yürüttüğümüz bir teori mevcut. | Open Subtitles | لكن لدى نظرية كنت أبحث فيها مع علماء للوراثة القديمة. |
Evet. Yani, bu sosisin söylediği şeyler sadece bir teori. | Open Subtitles | نعم ما أقصده، ان مايقوله هذا السجق هو مجرد نظرية |
Bu şöyle bir teori ki konuştuğun dil, düşünce biçimini belirler diyorlar. | Open Subtitles | إنها نظرية نظرية تقول .. الللغة التي تتكلم بها تحدد طريقة تفكيرك |
Darwin'in Evrim Teorsi de gerçekte çok temel bir teori. | TED | و نظرية التطور لداروين هي فعلا النظرية الأساسية. |
1950'lerde insanlar süper sıvı helyum'un nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyorlardı. bir teori vardı. | TED | في عام 1950 كان العلماء يحاولون اكتشاف ماهية ميوعة الهيليوم القسوى وكان هناك نظرية |
Ama bir teori geliştirdikleri zaman, daha kolay idare edilebilir oldular. | TED | الكثير منها. لكنها أصبحت قابلة للتحكم أكثر عندما إمتلكوا نظرية. |
Bu oldukça iyi bir teori, fakat üç sebepten dolayı bu yanlış. | TED | حسناً، إنها نظرية جيدة جداً، ولكن يتبين أنها خاطئة لثلاث أسباب. |
İşlevselciliğin akılda kalıcı bir teori olduğunu düşünmeniz beni ilgilendirmez. | TED | لن يضرني إن كنت تفكر أن الوظيفية نظرية عملية في الحديث عن العقل. |
Bu pek bilimsel bir teori değil, bu yüzden unut gitsin. | TED | الآن هذه ليست نظرية علمية بالفعل فيمكن لنا أن ننساها. |
Odic güç, 1800'lerde doğaüstü enerji ile ilgili çöpe atılan bir teori | Open Subtitles | إنّها نظريّة مُهملة نوعاً ما من القرن الـ18 لها علاقة بالطاقة الخارقة. |
Gücümüzü böyle bir teori için ikiye mi bölmek istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد أن تشتت جهودنا بناء على هذه النظرية الغريبة ؟ |
Kendini tekrar edeceğine dair bir teori üzerinde çalışıyorsunuz sanırım. | Open Subtitles | إعتقدت أنك كنت تعمل على فرضية أنه يكرر نفسه. |
bir teori embriyodaki yumru denen küçük bir oyuğa yoğunlaşmıştır. | TED | تركّز إحدى النظريات على حفرة صغيرة في الجنين تدعى عقدة. |
Şu anda elimizdeki tek şey bir teori. | Open Subtitles | -حسناً، كلّ ما لدينا مُجرّد نظريّة بهذه اللحظة . |
Yalnızca bir teori. Bir fanatiğin suikast teorisi. | Open Subtitles | لا أملُك دليلاً، إنها مجرّد نظريّة. |
Bu ilginç bir teori, ama ya yanılıyorsanız? | Open Subtitles | .. إنها نظريه مثيره لكن ماذا لو كنت مخطىء ؟ |