ويكيبيديا

    "bir uzay" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فضاء
        
    • فضائية
        
    • الفضائية
        
    • الفضاء
        
    • كائنات فضائيّة
        
    Eskiden, yere çakılan bir uzay gemisinden hayatta kalan tek bebek olduğumu düşünürdüm. Open Subtitles لقد أعتدت منذ الطفولة أن أتصور نفسى ناجية من سفينة فضاء ارتطمت بالأرض
    - Tabi. Londra'nın göbeğine bir uzay gemisi düştü. Bu tüm programı değiştirdi. Open Subtitles لكن أظن أن وقوع سفينة فضاء في وسط لندن ، كفيل بتغيير المواعيد
    Bir gece, küçük kasabamıza, büyük bir uzay gemisi indi. Open Subtitles ذات ليلة ، في قريتنا الصغيرة حطت سفينة فضاء ضخمة
    SP: Doris en çok katkıda bulunan kişilerden biri; o bir uzay arkeoloğu. TED س. ب: دوريس هي واحدة من أكبر المساهمين لدينا. إنها عالمة آثار فضائية.
    1960'ların başlarında, dev gezegenlere kadar bir uzay aracını göndermek düşünülemiyordu bile. Open Subtitles في أوائل الستينات إرسال مركبة فضائية طوال الطريق إلى العـمـالقــة كــان مـسـتـحـيــلاً
    Tam olarak bir uzay gemisinin tabanı kadar. TED وهذا بالضبط هو حجم قاعدة المركبة الفضائية.
    bir uzay gemisi hakkında yazılmış hikayeyi elimde fotoğraf olmadan yayınlayamam. Open Subtitles لا أستطيع نشر مقالة عن سفينة من الفضاء الخارجي بدون صورة
    Hiç olmazsa, iyi tasarlanmış bir uzay gemisinde kan kaybından öleceğim! Open Subtitles على الأقل سأنزف على أرضية سفينة فضاء ذات تصميم جيد حقًا
    Yeraltındaki piramit, bir piramit değil... o bir uzay gemisi! Open Subtitles ذلك الهرم الذي تحت الأرض ليس هرم إنها سفينة فضاء
    Pekâlâ. Büyük, güzel bir uzay gemisi. Oldu mu şimdi? Open Subtitles حسناً سفينة فضاء جميلة وكبيرة ماذا تريدين أن أقول ؟
    Herhangi bir şeyi uzaya göndermeyen bir uzay programı meşru olamaz. Open Subtitles لا يمكننا تبرير برنامج فضاء لم يضع أي شيء في الفضاء.
    Şu an bir astronotu yıldızlara taşıyacak bir uzay gemisinin aşağısında duruyorum. Open Subtitles وأنا الآن أقف تحت سفينة فضاء، ستحمل معها رائد فضاء إلى النجوم،
    Dolayısıyla göz açıp kapayıncaya kadar binlerce kilometreyi katediyorlar. Ve böyle yaparlarken, sadece uzayı eğmezler, fakat arkalarında öten bir uzay da bırakırlar, uzay-zamanda gerçek bir dalga. TED ههما يعبران آلاف الكيلوميترات خلال جزء من الثانية. و خلال ذالك، فإنهما لا يغيران منحنى الفضاء فقط، بل يتركان على عقبيهما فضاء رنانا، موجة حقيقية في الزمكان.
    Tollan'ın yeterince hızlı ya da yeterince yakın bir uzay aracı yokmuş. Open Subtitles تولان ليس لديهم مركبات فضائية سريعة أو قريبة بما يكفي للوصول إليهم
    Hadi! Kuzey Denizi'ne sakladığınız bir uzay geminiz var. Sinyal gönderiyor. Open Subtitles لديكم سفينة فضائية مخبأة فى بحر الشمال وهي تقوم ببث إشارة
    51. asırdan bir uzay gemisi, 18. asırdan bir kadını sinsice izliyor. Open Subtitles سفينة فضائية من القرن الحادي والخمسون تترصد امرأة من القرن الثامن عشر
    Gezegeni yok edecek büyük bir uzay gemisi inşa edeceğim. Open Subtitles أريد أن أبني محطة فضائية عملاقة التي بإمكانها تدمير كوكب
    Eğer o zamanlar bir çiftçiyseniz, uyandığınızda, tarlanıza bir uzay gemisi inmiş sanırdınız. Open Subtitles واذا كنت مزارع حينها سوف تستيقظ وتجد مركبه فضائية هبطت للتو في مزرعتك
    Kısa yanıt, uzaylı sözlüğü derlemeye yıllar harcayan bir uzay gemisi mürettebatını kimsenin izlemek istemeyecek olması. TED الجواب باختصار أنه لا أحد يريد مشاهدة طاقم عمل فيلم المركبة الفضائية يقضون سنوات بالترجمة من معجم المخلوقات الفضائية.
    uzaylı arayan bir uzay araştırmacısı olduğunuzu hayal edin. TED تخيل بأنك مستكشف فضاء وصل لتوه الى كوكب بعيد ، يبحث عن المخلوقات الفضائية.
    Sadece bize bir bakış açısı vermesi için, bu fotoğraf Saturn'ün arka tarafındaki bir uzay aracından çekilen Saturn'ün bir fotoğrafı, Güneş'e bakıyor. TED لأضعكم في صورة ما يحدث هذه صورة لكوكب زحل أخذت من المركبة الفضائية من خلف الكوكب و باتجاه الشمس.
    Dünya başkanı, aileni çok gizli bir uzay görevine çağırdı. Open Subtitles رئيس العالم استدعى والديك في مهمة سرية للغاية في الفضاء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد