ويكيبيديا

    "bir yerden" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • من مكان
        
    • في مكان
        
    • مكان ما
        
    • من مكانٍ
        
    • في مكانٍ ما
        
    • من موقع
        
    • من العدم
        
    • مكان واحد
        
    • فجاة فى هذا
        
    • عن مكان
        
    • من مصدر
        
    • من مكانِ
        
    • مكان حيث
        
    • من المكان
        
    • من على سُلم
        
    Ve bir yerden çıkarken o anda, geriye dönüp çoğunlukla ceplerinizi yokluyorsunuz. TED وهي اللحظة التي تخرج فيها من مكان ما وتستدير وتربت جيوب البنطال.
    bir yerden bir yere gitmek insanlarla tanışmak, serüven yaşamak. Open Subtitles التنقل من مكان إلى مكان .. أقابل الناس .. مغامرات
    Biliyor musun, sanırım kız bu... ve onu bir yerden tanıyorum. Open Subtitles تعرف، أعتقد ان هذة هى البنت وأنا أعرفها من مكان ما
    Her bir flash bir düzeltme. Birileri bir yerden bakmış ve açık sokak haritasının daha iyi olabileceğini farketmiş. TED كل ومضة هي تحرير. شخص ما في مكان ما ينظر على خارطة الشارع المفتوحة، وأدرك إنها يمكن أن تتحسن.
    Ayrıca topluluk üyelerinin bir yerden bir yere olabildiğince hızlı gitmeleri gerekir TED وإلى الانتقال من مكانٍ لآخر بأسرع وقتٍ ممكن.
    35 kg ağırlığında ve bir yerden diğerine taşınması gerekiyor. Open Subtitles وزنه حوالى 75 رطلاً ويحتاج أن ينقل من مكان لأخر
    Peki neden sürekli, bir yerden başka bir yere seyahat ediyoruz? Open Subtitles و لما نرحل دوماً هنا و هناك من مكان لمكان ؟
    Bu para, düşündüğüne benziyor. ...ama bu başka bir yerden. Open Subtitles هذه القطعة تشبه التي تفكّر بها، لكنّها من مكان آخر.
    Ana su borusuna bakın. Tamamen farklı bir yerden evin içine giriyor. Open Subtitles انظري، انبوب الماء الرئيسي انه يدخل الى المنزل من مكان مختلف تماما
    Baban çok uzak bir yerden geliyor ve orada kalması gerekirdi. Open Subtitles والدك اتى من مكان بعيد جداً وكان عليه ان يبقى هناك
    bir yerden geldin ama bir başka yerde olmak istedin. Open Subtitles أنت أتيت من مكان ما وأردت أن تكون بمكان آخر
    Ya da ceset hortumun içine çekildi ve başka bir yerden buraya geldi. Open Subtitles إما هذا أو الجثة سُحِبت لداخل سحابة القمع وألقيت هنا من مكان آخر
    Ben devam et derim. Paranın illa bir yerden gelmesi gerekecekti, değil mi? Open Subtitles أنا أقول أمضي في الأمر المال لابد أن يأتي من مكان ما،أليس كذلك؟
    Sadece başka bir yerden yayılan sinyali güçlendirmek için kullanılan bir röle. Open Subtitles هذا مُجرّد إعادة بثّ يُستخدم لزيادة الإشارة التي تنطلق من مكان آخر.
    Sahte ruh, moleküler enerjiyi bir yerden diğerine aktarır mı? Open Subtitles هل مُحاكي الروح هذا ينقل جزيئات الطاقة من مكان لآخر؟
    Seninle ve dostlarımızla böyle bir yerden haritasız bir dünyaya girmek. Open Subtitles أن أسير في مكان كهذا معك مع الأصدقاء أرض بلا خرائط
    Ya birini görüp ve şeyden itibaren onu takip ettiysem Princeton'dan bir yerden? Open Subtitles ماذا لو شاهدتُ شخصاً و قمت باللحاق به في مكان ما ببرينستون ؟
    Bugün, devasa uçaklar insanları bir yerden başka bir ulaştırıyor... hem de sadece bir kaç saatte. Open Subtitles وفي وقتنا الحاضر تستطيع الطائرات الكبيرة نقل البشر من مكانٍ إلى آخر
    Bu sadece dört milyonluk bir mesele. Eminim bunu bir yerden bulabilirim. Open Subtitles إنها مشكلة أربعة مليون، متأكد إني سأجدها في مكانٍ ما
    Bizim kurban da uyuşturucu alışverişi yapılan bir yerden kaçırılmış. Open Subtitles اذا تلك الضحية هنا تم اخذها من موقع لشراء المخدرات
    Ama birden bire hiç olmayan bir yerden bir kapı oluşuverir ve bu kapı merdivenlere açılır. TED لكن في بعض الأحيان كأنه هناك باب يظهر من العدم ويفتح على درج.
    Sinyalin belki de sadece bir yerden geldiğini söylüyor. Open Subtitles إنه يقول أن الإشارة ربما يكون مصدرها هو مكان واحد
    Fakat gerçek şu ki sen farklı bir yerden geldin.. Open Subtitles ولكن الحقيقة انه عندما جئتى فجاة فى هذا اليوم
    Burada paraları bittiğinde biraz daha bastıkları bir yerden bahsediyorum. Open Subtitles أتحدث عن مكان حين ينفد منهم المال، يطبعوا منه أوراقاً جديدة
    Yani beynimdeki enerjinin bir yerden geliyor olması lazım. Open Subtitles أعني أن الطاقة الموجودة بمخي لابد لها من مصدر
    bir yerden uzaklaşmak için zor bir yaş. Open Subtitles إنه وقتُ عسير لنا بالتنقل من مكانِ لأخر يوجد هناك أماكن كثيرة رائعة نذهب لها كل عام.
    O, bıçaklı kavgaların, araba yarışlarının, kaputta seksin olduğu bir yerden geldi. Open Subtitles أنه آت من مكان حيث فيه قتال بالسكاكين وسباقات مجهده وجنس داخل السياره
    Ve kendimi hiç ait hissetmediğim bir yerden kurtardı. Open Subtitles وانتشلنى من المكان الذى لم أشعر بالإنتماء إليه.
    "Yüksek bir yerden atla." Bu sayılır. Open Subtitles القفز من على سُلم عالِ "، هذا يُحسب "

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد