| Yaş işleri her zaman benim birimim idare etmiştir. | Open Subtitles | تقليدياً، وحدتي تُعالجُ كُلّ العمل الرطب |
| Ordu programı kapattığında birimim gelip, tüm tutuklulardan kurtuldu. | Open Subtitles | حينما قام الجيش بإغلاق البرنامج، قامت وحدتي بالتخلص من جميع السجناء. |
| - Hayır, eski birimim biraz ünlüdür de. | Open Subtitles | لا، ولكن وحدتي القديمة بالجيش كانت معروفة نوعًا ما |
| Irak'taki görevlerden birinde birimim, birliği çatışmada öldürüldükten sonra isyancılar tarafından yakalanmış bir askeri kurtarmıştı. | Open Subtitles | أثناء واحدة من مهماتي بالعراق وحدتي ساعدت في إنقاذ جندية أُسرت بواسطة مسلحين بعد أن قُتل مرافقوها بطلق ناري |
| birimim bana izin verdi. | Open Subtitles | أعطتني وكالتي اجازة. |
| birimim çelik direkleri sökme ve hastane personelinin ifadesinden çok daha fazla şey yapacak. | Open Subtitles | وحدتي ستقوم بكمٍ هائل من الأمور أكثر من مقابلة موظفي المستشفى و وضع الأقماع المخروطة |
| birimim aylardır seni gözetliyor, ve istihbarat toplanmamızda çok yardımcı oldu... izinsiz buraya gelmek için, disiplinli olmak hariç tamamen çok yardımcı oldu. | Open Subtitles | وحدتي كانت تراقبك منذ شهر و المخابرات التي جمعناها كانت مفيدة مفيدة بحيث أتوقع تماما أن تكون منضبطة |
| birimim 24 saat içinde mevzilendiriliyor. | Open Subtitles | وحدتي سيتم ترحيلها خلال 24 ساعة |
| Bir hafta sonra, birimim Musul'a gönderildi, kurşuna dizildiler. | Open Subtitles | بعد أسبوع , وحدتي . "سترسل بعيداً عن " الموصل .حصلت على طلقة من سلاح ناري |
| birimim Mogadishu dışında bir savaş ağasını almaya gönderildi. | Open Subtitles | أرسلت وحدتي لقتل سيد حرب خارج مقديشو |
| Benim birimim, benim kurallarım. Bir polisle mi sevgili olmak istiyorsun? | Open Subtitles | هذه وحدتي هذه قواعدي تريدين مواعدة شرطي |
| birimim adına özür dilemek için buradayım. | Open Subtitles | أتيت إلى هنا باسم وحدتي لأعتذر. |
| Benim görevim Afganistan'da! birimim nerede benim? | Open Subtitles | . مهمتي في " أفغانستان " حيث توجد وحدتي |
| birimim, günde yüz kadar şikâyet alıyor. | Open Subtitles | -يَرِدُ وحدتي أكثر من 100 بلاغٍ يوميًّا . |
| Sen, ben ve Gabe. - Jonas, gelemem. Aile birimim ve doğan çocuklar ne olacak? | Open Subtitles | (جوناس)، لا يمكنني، ماذا عن وحدتي العائلية وباقي الأطفال؟ |
| Bu istihbarat... benim birimim. | Open Subtitles | هذه إستخبارات... وحدتي. |
| -Sayenizde birimim başka yere atandı. | Open Subtitles | -حسنًا، بفضلك، وحدتي أُعيد تعيينها . |
| Mossad'a katıldığımdaki birimim. | Open Subtitles | وحدتي .عندما |
| birimim nerede benim? | Open Subtitles | أين هي وحدتي ؟ |
| - birimim bana izin verdi. | Open Subtitles | -منحتني وكالتي اجازة . |