| Ben Birleşik Devletler Ordusu 209'uncu Hava İndirme Özel Kuvvetler biriminde hizmet verdim. | Open Subtitles | أنا خدمت بجيش الولايات المتحدة الـ 209 وحدة القوات الخاصة , المحموله جوا |
| Duyduğumuz kadarıyla ajan Büro'nun cinsel suçlar biriminde çalışmış ünlü bir profil uzmanı. | Open Subtitles | العميلة.كما علمنا هي محللة شخصيات مشهورة و التي كانت في وحدة الجرائم الجنسية |
| İlk işim üç ay boyunca akciğer kanseri biriminde çalışmak oldu. | TED | عملت في مهنتي الأولى لثلاثة أشهر في وحدة سرطان الرئة. |
| Benim otizme yolculuğum, aslen otizmli yetişkinler için açılmış bir yerleşim biriminde yaşarken başladı. | TED | رحلتي مع التوحد بدأت حقا عندما عشت بوحدة سكنية خاصة بالبالغين الذين يعانون من التوحد. |
| Sanırım, FBI'da Organize Suçlar biriminde başlamış. | Open Subtitles | أعتقد أنّه بدأ العمل في شعبة الجريمة المنظمة لدى المباحث الفيدراليّة. |
| Sen Gabe, biliyor ve bana - biz bir med biriminde birkaç gün yaptım, birkaç morluklar ile uzaklaştı. | Open Subtitles | أتعلمون, قد قضينا أنا و "غابريل" بعضاً من الوقت في الوحدة الطبيّة الإسعافية وخرجنا أخيراً ببعضٍ من الكدمات |
| Aşağıda arındırma biriminde çalışan hemşirelerden biri beni aradı. | TED | تلقيت مكالمة من إحدى الممرضات بالأسفل من وحدة إزالة السموم. |
| Delil biriminde. İşlemde olan bir dosyası var bugün. | Open Subtitles | إنه في وحدة مراقبة الأدلة لديه قضية اليوم |
| Rehin Mallar biriminde çalışan bir polis memuru ne yapar? | Open Subtitles | ماذا يفعل بالضبط شرطي في وحدة متاجر الرهن؟ |
| İlk kez onkoloji biriminde çalışıyor. Duygusal yönden çok zorlanıyor. | Open Subtitles | أول مرة لها في وحدة الأورام تمر بوقت عصيب.. |
| Sanirim ozel arastirma biriminde Costello'nun bir kostebegi var. | Open Subtitles | نعتقد أن كاستيلو لديه جاسوس في وحدة التحقيق |
| Costello'nun ozel arastirma biriminde en azindan bir kostebegi olduguna eminiz. Dogru. | Open Subtitles | نعرف أن كاستيلو لديه على الأقل جاسوس واحد داخل وحدة التحقيق |
| Bay Whitacre, ben Ed Herbst FBI'ın Ekonomi Suçları biriminde çalışıyorum. | Open Subtitles | سيد وايتكر، اسمي إيد هيربست وأنا مع وحدة المباحث الفدرالية للجرائم الاقتصادية |
| FBI Ulusal Çete biriminde çalışıyorlar. | Open Subtitles | من مكتب التحقيقات الفيدرالي من وحدة القبض على المجرمين الدوليين |
| Büyülü bir depolama biriminde çalışıyor olman sana istediğini yapma hakkı veriyor mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أن العمل في وحدة مخازن سحرية تعطيك الحق لكي تفعل ماتشاء؟ |
| Narkotiğe bağlı Kanıt biriminde çalışıyormuş Bölgesel Suçlar biriminde değil. | Open Subtitles | كان يعمل لمكتب مكافحة المخدّرات. ليس وحدة الجريمة الإقليمية. |
| Şu anda şiddet suçları biriminde görevli. | Open Subtitles | حالياً متصل بوحدة الجرائم الجنائية. |
| Neden savaş biriminde olmamı istedin ki? | Open Subtitles | لماذا تريدني أن التحق بوحدة القتال؟ |
| Evet, saldırdığı avukatlar miras varlıkları biriminde görevliymiş. | Open Subtitles | نعم، المحامين الذين هاجمهم كانوا مسؤولين عن شعبة الأصول والارادات |
| Bunu anlayamıyorum, sen Körfez biriminde bile değilsin. | Open Subtitles | أنا لا تحصل عليه. أنت لست حتى في شعبة الخليج. |
| Leandro'nun projesini Rio'daki diğer az gelirli topluluklara taşımakla ilgili hırslı planları var. Jovita ise kurulmasına önayak olduğu emniyet biriminde gönüllü olarak çalışıyor. | TED | لدي "ليوناردو" خطط طموحه أن ينقل نموذجه للمجتمعات ذات الدخل المنخفض الأخري في "ريو" و"جوفيتا" تطوعت في الوحدة الشرطية التي ساعدت في إنشائها. |
| Çete biriminde çalışıp... | Open Subtitles | ماهو شعوركم إذاً يارفاق بما أنكم |