| Bu, birine çıkma teklif etmek olabilir, bir ilişkiyi bitirmek olabilir, terfi istemek, istifa etmek, şirket kurmak olabilir. | TED | قد يكون ذلك دعوة شخص للخروج معك أو إنهاء علاقة، أو طلب الترقية، أو إنهاء وظيفة، أو بدء شركة. |
| Bilmiyorum belki 10 yıl önce başladığı şeyi bitirmek istemesinden olabilir. | Open Subtitles | لا أعرف ، ولكن علينا إنهاء ما بدأ قبل عشر سنوات |
| Bu dördüncü kez denediğin. Acele et, paketlemeyi bitirmek üzereyim. | Open Subtitles | هذه المرة الرابعة التي تجربها فيه، يجب أن أنهي التعبئة |
| Eninde sonunda bitirmek zorundaydın, değil mi? Senin günün neden berbat geçti? | Open Subtitles | حسنا ، علينا ان ننهي بعض الامور احيانا ، اليس كذلك ؟ |
| Ben bosandiktan sonra moralim cok bozuldu, tum yapabildigim 11. sinifi bitirmek oldu. | Open Subtitles | بعد طلاقى كنت محبطة جدا وكل ما فعلته وقتها هو انهاء دراستى بالمدرسة |
| Ama Birleşik Devletler'deki Gerçek IRA satışlarını bitirmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | لكن هذا لا يجب أن ينهي أعمال الإيرلنديين في الداخل |
| Beyin fonksiyonlarını bastırmak amacıyla bitirmek kaydıyla uyku hapı verdiler. | Open Subtitles | إذن لإزالة وضائف الدماغ حقنوا له حامض مسكن لغاية الإنتهاء |
| Sadece sonradan aklımda kalmasın diye hemen bitirmek istiyorum yani. | Open Subtitles | أريد أن انهي العمل، حتى لا أفكر به تعرفين ذلك؟ |
| İlişkimizi bitirmek zorunda kaldık çünkü öğrenci kurulu görevlerimizi engelliyordu. | Open Subtitles | كان علينا إنهاء العلاقة لانه يتداخل مع واجبات مجلس الطلاب |
| - Hayır, hayır, hayır. - Çeksene elini, şişeyi bitirmek zorundayız. | Open Subtitles | ـ كلا، كلا، كلا، كلا ـ هيّا، يجب علينا إنهاء الزجاجة |
| Ayrıca "Kim Değişti ve Kim Öldü" kitabını bitirmek üzereyim. | Open Subtitles | وأنا على وشك إنهاء من الذي تغيّر ومن الذي مات |
| Bu özel görevi seninle bitirmek istiyorum, Daniel Edward Holt. | Open Subtitles | كم اود إنهاء هذه المغامرة تحديداً معك دانيال إدوارد هولت |
| Askerlerimizle birlikte Cezayir sularına doğru gidiyor gemi ama adamlarımız işi bitirmek için gemide kalırsa, diplomatik sorun çıkar. | Open Subtitles | أنها متجه إلى المياه الجزائرية ،وعلى متنها جنودنا لكن هذا سيسبب مشكلة دوبلوماسية .إذا بقوا من أجل إنهاء المهمة |
| Yok, en iyisi uzatmadan burada bitirmek. Sen de ben de kurtuluruz. | Open Subtitles | كلّا ،من الأفضل أن أنهي الأمر الآن ،وأخرجنا من حالة البؤس هذه. |
| Orta Krallıktan olan sevdiğim bir söz ile bitirmek istiyorum-- Itjtawy şehrin üzerinde dört bin yıl önce yazılmış olabilirdi. | TED | لذا أردت أن أنهي بمقولتي المفضلة من المملكة الوسطى -- ربما كانت مكتوبة في مدينة إيتجتاوي قبل أربعة آلاف سنة. |
| Ne heyecan verici bir şey. Evet, bir şiir ile bitirmek isterim. | TED | يا له من شيء مثير. أود أن أنهي بمقطع من الشعر. |
| Bu yüzden de ilişkimizi bitirmek en iyisi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | لذلك، أعتقد أنه ربما من الأفضل أن ننهي هذه العلاقة |
| John Irish'le olan ilişkiyi bitirmek kulübü silah işinden çekmek istiyordu. | Open Subtitles | جون اراد انهاء العلاقة مع الايرلنديين ليوقف بيع الاسلحة في النادي |
| Şu anda demolarını bitirmek üzere birkaç tanesini satsa bile, bana destek olabilir. | Open Subtitles | هو ينهي عينة موسيقية وعلى الرغم من قلة الدفع فهو على استعداد لمساعدتي |
| Buna evimde yer yok, ama başladığımı bitirmek zorundaydım. | TED | ليس لدي غرفة لهذا في بيتي، لكن ينبغي علي الإنتهاء مما بدأته. |
| Şimdi size Avelile hakkında kısa bir hikaye anlatarak bitirmek istiyorum. | TED | والآن اريد ان انهي حديثي بقصة قصيرة عن إيفيلي |
| Bay Macholz montajı bitirmek üzereyiz ve sonrasında canlı bir elektrik üretimi yapacağız. | Open Subtitles | من الانتهاء من تثبيت العتاد وسنقوم بتشغيل الإنتاج الكهربائي مباشرة بعد ذلك بقليل |
| Ve bundan hemen sonra bir kadın bana bu küçük çanı getirdi, ve bu küçük notla bitirmek istiyorum. | TED | وبعد ذلك أحضرت لي إمرأة هذا الجرس الصغير، واريد أن أنتهي من هذه المذكرة. |
| Bu çalışmanın gerçekten ilhamı olan insan tarafına geri dönerek bitirmek istiyorum. | TED | أريد أن أنهى حديثي بالعودة إلى الجانب الإنساني فإنه حقاً مصدر الإلهام لهذا العمل. |
| Zil çalmadan önce sandviçini bitirmek üzere geri dönmüştü. Sonra zil çaldı. | Open Subtitles | وقد عاد في الوقت المناسب لينهي شطيرته قبل الجرس، ثم قُرع الجرس |
| William liseyi bitirmek için okula döndü, güvenlik görevlisi sertifikası aldı ve güvenlik görevlisi oldu, şimdi yerel bir okulda çalışıyor. | TED | ويليام واصل وقام بإنهاء دراسته الثانوية وحصل على شهادة حراسة الأمن ليصبح حارس أمن، ويعمل الآن في المدرسة المحلية للحي |
| Evet, sanırım 15.40 günü bitirmek için uygun bir saat. | Open Subtitles | حسنا . اعتقد ان 3: 40 وقت جيد لانهاء اليوم |
| Muhteşem yolculuğa, başlayamamış olduğun ve bitirmek zorunda olduğun. | Open Subtitles | ليس في هذه الرحلة .العظيمة التي بدأتها، ولابد أن تنهيها |
| - Oturup, sigaramı bitirmek istiyorum sadece. - İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | ـ أود الجلوس هُنا وإنهاء سيجارتي وحسب ـ أأنت واثق إنّك بخير؟ |