bu kararları kim alıyor bilmiyorum ama gerçekçi olmayan şeyler görüyorum. | Open Subtitles | لا اعلم من يصنع هذه القرارات اظن ان المشاهد ليست جيدة |
bu kararları gerçekten düşünmek zorundayız. | TED | بالتالي علينا أن نفكر مليًّا في هذه القرارات. |
Bütün bu kararları bir şekilde kim veriyor? | TED | وعلى كل حال من سيكون المسؤول عن صناعة هذه القرارات |
Zamanı geldiğinde halkım da ordum da bu kararları neden verdiğimi çok iyi anlayacaktır. | Open Subtitles | عندما يأتى الوقت المناسب, سوف يفهم شعبى وجيشى لم أتخذت هذة القرارات |
Biz bu kararları daha gözlemlenebilir kılarsak iyilik yapma fırsatlarını daha çok yakalarlar. | TED | ولكن، عندما نقوم بتوضيح قراراتهم أكثر، يبدأون بالاهتمام أكثر بفرص فعل الأعمال الجيدة. |
- Evet ama bu kararları ben veririm. - Elbette Sayın Başkan. | Open Subtitles | ـ أجل لكنني من يأخذ تلك القرارات ـ بالطبع يا سيدي الرئيس |
Israrımız şu ki; bu kararları geri çekin veya en azından Almanya konusunda hepimiz yeniden masaya oturana dek uygulamayı askıya alın. | Open Subtitles | نحن نُصرّ على ضرورة إلغاء هذه القرارات أو على أقل تقدير تأجيل تنفيذها إلا أن نتآلف مجددًا لمتاقشة مسألة ألمانيا |
Ve sen ve diğer Yeşil Fenerler bu kararları ölümcül yüzüklerinizle mi uyguluyorsunuz? | Open Subtitles | ثم تقوم أنت وبقية الفوانيس الخضراء بتطبيق هذه القرارات بهذه الخواتم المميتة |
Hayır, onun bu kararları alması çok hızlı. | Open Subtitles | لا ، إنها عجلة منه أن يقوم بمثل هذه القرارات |
Hayır, onun bu kararları alması çok hızlı. | Open Subtitles | لا ، إنها عجلة منه أن يقوم بمثل هذه القرارات |
Hükümetin bizim için bu kararları vermesini ister miyiz? | Open Subtitles | هل حقاً نحتاج لهؤلاء المحافظين ليأخذوا هذه القرارات بدلاً منا ؟ |
Sadece bu kararları birlikte vermemiz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد فقط أنه يجب أن نتخذ مثل هذه القرارات معًا |
bu kararları şu an vermelisiniz hâlâ verebiliyorken. | Open Subtitles | الآن الوقــت المناسب لإتخاذ هذه القرارات |
Bak Kate, bir gün sen de benim olduğum konuma geleceksin. Ve bu kararları kendi başına vereceksin. | Open Subtitles | يوماً ما ستكوني بمنصبي وسيتوجب عليكِ اتخاذ هذه القرارات بنفسكِ. |
bu kararları verdin çünkü herkesin iyiliği için olduğunu düşündün. | Open Subtitles | أنت إتخذت هذه القرارات لأنك شعرت أن هذه القرارات جيدة للأفضل |
Eninde sonunda bu kararları verecek olan benim çünkü hayatımın sonuna dek kariyerimle yaşayacak olan benim, bu yüzden kariyerimi taşıyacak, kararları vermem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا الوحيد فى النهاية من بيده اتّخاذ هذه القرارات. لأننى سيتوجّب على أن أتعايش مع ذلك طوال حياتى. لذا يتوجّب علىّ اتّخاذ هذه القرارات، |
bu kararları alırken hiç düşünüp duraksamadınız mı? | Open Subtitles | هل أى من هذا أعطاك أنت أو أى شخص منهم وقفة عندما اتخذتم هذه القرارات ؟ |
Zamanı geldiğinde halkım da ordum da bu kararları neden verdiğimi çok iyi anlayacaktır. | Open Subtitles | عندما يأتى الوقت المناسب, سوف يفهم شعبى وجيشى لم أتخذت هذة القرارات |
Ama bu kararları değiştiremiyordum çünkü toplantılara katılmıyordum, bu yüzden de karşı çıkmaya hakkım yoktu. | TED | لكن لم يكن في وسعي الاعتراض على القرارات، لأني لم أكن أحضر اللقاءات، ولم يكن لدي الحق في أن أعارض قراراتهم. |
bu kararları kendiniz vermelisiniz. | TED | وسيكون عليك أن تتخذ تلك القرارات بنفسك. |
Yasal olarak ben olmadan bu kararları verebileceğinizi düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد بشكل قانوني بأنكن تستطيعن إتخاذ كل تلك القرارات بدون مشورتي |