ويكيبيديا

    "bu süre" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ذلك الوقت
        
    • هذه الفترة
        
    • الوقت الحالي
        
    • هذا الوقت
        
    • تلك الفترة
        
    • هذه المدة
        
    • هذا وقت
        
    • وفي هذه
        
    • تلك المدة
        
    • أثناء ذلك
        
    • وكان الشّيء
        
    Bu süre boyunca sayısız çeşitliliğe ulaşıp, ...her türlü yaşam ortamında kolonileştiler. Open Subtitles وخلال ذلك الوقت ، تنوّعت لأشكال لا تحصى وقد استعمرت جميع الأماكن
    Birdenbire, Bu süre zarfında bana işkence gibi gelen şeyi fark ettim: Open Subtitles فجأة أدركت ما الذي كان يؤرقني في اللا وعي كل ذلك الوقت
    Bu süre boyunca yaklaşık 8.000 erkek, kadın ve çocuğun kol ve bacakları kesilmiştir. TED وحوالي 8000 رجل وامرأة وطفل تم بتر أذرعتهم وأرجلهم أثناء ذلك الوقت.
    Bu süre içinde 12 bine yakın köpekbalığı katledildi. Achill Adası'ndaki Keem Koyu'nun ucundan saldıkları manila keneviri halatıyla hepsini öldürdüler. TED وقتلوا حوالي 12,000 سمكة قرش في هذه الفترة فقط عن طريق اوتار حبال مانيلا حرفياً قبالة شاطئ كيم في جزيرة اّشيل
    Makine Bu süre içinde bize hiçbir şey kazandırmadan burada böyle duracak mı? Open Subtitles بينما في الوقت الحالي سيظل المرجل في مكانه دون ان نستفيد منه بشئ؟
    Bu süre boyunca birşey öğrendiysem o da aslında kim olduğundur. Open Subtitles واذا ما تعلمت شىء عبر هذا الوقت فهو: أنت من أنت
    Bu süre boyunca Juno'dan sadece üç kere birinci sınıf D-90 rica hakkınız var. Open Subtitles خلال تلك الفترة ستحصلون على ثلاث درجات من نوع د90 مشتركين فيها مع جونو.
    Bu süre içinde, yarın ne yiyeceğim diye düşünmedin. TED وخلال هذه المدة لم تفكر ماذا سوف تأكل في الغد
    Bu süre içinde inanılmaz bir insan olan ve beni yaptıklarıyla etkileyen Peter Thum ile tanıştım. TED و خلال ذلك الوقت التقيت بانسان استثنائي يدعى بيتر ثام الهمني بافعاله
    Bu süre boyunca eşini burada tek başına bırakman iyi bir fikir olmayabilir. Open Subtitles قد لا تكون فكرة جيدة ترك زوجتك هنا لوحدها طوال ذلك الوقت
    Bu süre içinde, reytinglerimiz tavana vuracak. Open Subtitles و القيام بأشياء مملة و في ذلك الوقت ستخترق معدلاتنا السقف
    Ve Bu süre içinde Wisteria Lane'deki tüm kadınların düşmanı haline gelmişti. Open Subtitles وفي ذلك الوقت أصبح عدوا لكل امرأة في ويستيريا لين
    İki saniyeden fazla görüş alanının içinde tutamazsınız bu yüzden Bu süre içinde öldürücü atışı yapmanız gerekir yoksa döner ve sizi haklar. Open Subtitles لن تكون قادراً على إبقائه بمدى بصرك أكثر من ثانيتن لذا فيجب أن تطلق النار أولاً خلال ذلك الوقت أو سيستدير ويصيبك
    Bu süre içinde ne gönderdiklerini unutup dinlemekten vazgeçmiş olabilirler. Open Subtitles بحلول ذلك الوقت , ربما يكونوا قد نسوا أنهم . أرسلوا أى شئ و توقفوا عن ترقب الرد
    Önemli bir çevresel değişim olması için 10.000 sene geçmesi gerekebilirdi, Bu süre boyunca yeni bir davranış şekli gelişebilirdi. TED يمكنها أخذ 10 ألاف سنة ليكون هناك تغير بيئي ملحوظ، وخلال هذه الفترة من الزمن تكون قد طورت سلوكا جديدا.
    Kendilerini gösterebilir ya da göstermezler ama Bu süre içinde sizi öldürebilir. Open Subtitles تستطيع إظهار نفسها او إخفائها ولكن خلال هذه الفترة.. تستطيع بها القتل
    Doktorun iki çocuğu Anna ve Rudolf ise Bu süre zarfında ebe tarafından bakılıyordu. Open Subtitles ولديه، رودلف و آنا كانا تحت رعاية القابلة في الوقت الحالي
    Bu süre içinde müritlerin nasıl hazırlandıysa, biz de hazırlandık. Open Subtitles كل هذا الوقت أتباعك , كانوا يتجهزون . ونحن أيضا
    Bu süre için bana onları ödünç verir misiniz? Open Subtitles هل تسمحين لي برعايتهم خلال تلك الفترة حتى أقوم بتدريبهم؟
    Bu süre boyunca son derece şanslıyım, Güney İngiltere'de, evimin yakınındaki bu ormana gidebiliyorum. TED كنت محظوظًا للغاية خلال هذه المدة أني استطعت القدوم إلى هذه الغابات القريبة من منزلي في جنوب إنجلترا.
    Bu süre gizlenmeye yeter. Open Subtitles هذا وقت كافي لكِ لتقفزي خارحها و تختبئي.
    Bu süre içerisinde de senin seçtiğin tesise yerleşmiş olur. Open Subtitles وفي هذه الأثناء ستكون قد استقرت في أي مصحة ستختارها
    Ve Bu süre boyunca öldürülenler... ...sadece leoparlar değildi. TED وحتما لم يطال ذلك الفهود فحسب .. في تلك المدة ..
    Bu süre içindeki okuyacak tek materyalim okul çantanın içindeki Napolyon Bonapart ödevindi. Open Subtitles وكان الشّيء الوحيد المتوفّر ليّ لقراءته... هو تقريرك عن المدعوّ (نابليون بونابرت)، من حقيبة مدرستك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد