Bugün bir yere gitmem gerek, birini göreceğim. | Open Subtitles | ، أنا ذاهب لمكانٍ ما اليوم سأقابل شخصً ما |
Eğer Bugün bir şey olursa, iyi veya kötü ara beni. Nereye istersen gelirim. | Open Subtitles | إذاً, إذا حصل اية شيء اليوم, جيداً كان أو سيئاً, اتصلي بي فقط, سأقابلكِ في اية مكان. |
Hey, inekler, tahmin edin kimin iki baş parmağı var, sınırlı Fransızcası var ve Bugün bir kere bile ağlamadı. | Open Subtitles | أيها الحمقى، احزروا من نال الاعجاب، ويجيد بعض الفرنسية ولم يبكِ مرة واحدة اليوم |
Ben de Bugün bir kaç kavga ettim. | Open Subtitles | لقد واجهت الكثير من المعارك في يومي أيضاً |
Bugün bir şeyler olabilir ama olmayabilir de. | Open Subtitles | جيد. قد يحدث أمر ما اليوم لكن من جهة أخرى، ربما لا يحدث |
- Bugün bir yerlere gidip bir şeyler yapmak ister misin? | Open Subtitles | هل تود الذهاب الى مكان ما اليوم ؟ لفعل شيء |
Bugün bir daire göstermem gerek yoksa, en iyi müşterimi kaybedeceğim. | Open Subtitles | علي ان اظهر بمكان ما اليوم والا سأخسر زبوني |
Pekala,umarım hepiniz Bugün bir şeyler öğrendiniz çocuklar. | Open Subtitles | آمُل ، أنَّ بقيتكم أيها الأطفال تعلمتم شيء اليوم |
Sana söyledim, Danny, Bugün bir şey yakalamak istiyorsak trollemeliyiz.* | Open Subtitles | لقد أخبرتك إن كنا نريد إمساك شيء اليوم ، فعلينا إستخدام الشبكة. |
En azından Bugün bir şey hakkında iyi hislerin var, değil mi? | Open Subtitles | أوه ، على الأقل كان لديك إحساس جيد عن شيء اليوم ، صحيح ؟ |
Doktor, Bugün bir kere elektrik yedim. | Open Subtitles | يا طبيب.. لقد صُعقت مرة واحدة اليوم إن فعلتها مجددًا.. |
Bugün bir elimi kaybediyordum neredeyse. | Open Subtitles | كونوا شاكرين فاليوم كدت أن أفقد واحدة اليوم |
Hatta Bugün bir sürü kadını zübükledim. | Open Subtitles | لا, أنا أغوي الكثير من النساء في يومي |
Bayanlar, baylar Bugün bir dönüm noktasındayız... Columbus Meydanında. | Open Subtitles | لقاءنا اليوم فى مفترق طرق ساحة كولومبوس. |
Ektiğim domatesleri ezsen de Bugün bir keçinin hayatını kurtarmışsın gibi arkadaşım. | Open Subtitles | شوّهتَ نبتة طماطم، لكن يبدو إليّ أنّك أنقذت ماعزة اليوم يا صديقي |
Ulusal Güvenlik Sekreteri Jeh Johnson Bugün bir demeç verdi. | Open Subtitles | سكرتير الأمن القومى (جيه جونسون) قال بيان اليوم يقول فيه |
Simran Bugün bir başka gülüyor. | Open Subtitles | سمران تبدو مبتهجة جدا |
Günaydın. Bugün bir radyo tertibatı üzerinde çalışacağız. | Open Subtitles | سنناقش اليوم تشويش الراديو |
Sırf yarın Logan reddetsin diye Bugün bir anlaşma yapma niyetinde değilim. | Open Subtitles | ولن أتفق معك على شيء هنا اليوم ليتم رفضه من قبل (لوغان) غدًا |
Bugün bir tanesini satmadık diye evlerin değeri düşecek değil ya. | Open Subtitles | حسناً، قيمة هذه المنازل لن تهبط إن لم نبع شيئاً اليوم |
- Sadece söylüyorum. - Bugün bir hayat kurtardım. | Open Subtitles | كلا، فقط قلت لقد أنقذت حياة شخص اليوم |
Bugün bir kez kullandım ama daha şimdiden canım yine istiyor. | Open Subtitles | شربت قطرة اليوم ، وأشعر انني ساقوم بذلك مرة اخرى |
Adamlar Bugün bir eczanedeki başarısız bir soyguna karışmışlardı. | Open Subtitles | الرجلان المسلّحان كانا يقومان بعملية سطو على الصيدلية في وقتٍ سابق اليوم |