Belki de onda iğrendirici bulduğun şey Peter'ın babası olduğuna göre onun annesiyle yani bir başka deyişle senin kız arkadaşınla seks yapmış olmasıydı. | Open Subtitles | ولعل ما وجدت حقا كان مثير للاشمئزاز باعتقاده لذلك في طلب أن يكون والد بيتر لابد أنه كان على علاقة جنسية مع والدة الطفل |
Kurtuluşunu onu bulduğun yere götürmen gerekir ya da onun seni bulduğu yere. | Open Subtitles | عليك أن تُفرغ شحناتك أينما وجدت المكان المناس أو أينما المكان المناسب وجدك |
Yazdığın tek olumsuz yazı, kanepenin altında bulduğun bir dilim pizzayla ilgiliydi. | Open Subtitles | السلبي الوحيد الذي كتبته ، كان لشريحة من البيتزا وجدتها تحت الأريكة |
bulduğun o haber küpürlerini araştırana kadar aklıma hiç gelmemişti. | Open Subtitles | لم يُثِر شكّي شيئاً حتى تعقبتُ قصاصات الصحف التي وجدتها. |
Cep telefonunun yanında bulduğun anahtarla 253 numaralı kutuyu aç. | Open Subtitles | بواسطة المفتاح الذي وجدته بجانب الهاتف افتح الصندوق رقم 253 |
Banyomda bulduğun tamponu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكرين ذلك الواقي الذى وجدتيه في الحمام ؟ |
Bu da, bulduğun sembollerin şifresini çözmen için iyi bir sebep. | Open Subtitles | وهو سبب وجيه لك أيضاً لكي تترجم تلك الركوز التي وجدت |
Peki ya Lily'nin tırnaklarında bulduğun dokular katille boğuşurken oluştuysa. | Open Subtitles | حسنا، ماذا لو كان الأنسجة التي وجدت تحت الأظافر ليلى |
Leonard, seni seven ve önemseyen bir kadın bulduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | فصيل عبد الواحد. ليونارد، أنا سعيدة جدا أن كنت قد وجدت امرأة |
Peki o gece Andrea'yı bulduğun anı bize anlatır mısın? | Open Subtitles | لاحقاً بهذه الليله , عندما وجدتها أيمكنك وصف ذلك لنا؟ |
Toprak, arılar, bitkiler ve hayvanlar için bir kaç şey söylemek istiyorum. Ve size bir araçtan, bulduğun çok basit bir araçtan söz etmek istiyorum. | TED | أريد قول كلمة للتربة والنحل والنباتات والحيوانات وأقول لكم عن أداة، أداة بسيطة جدا قد وجدتها |
bu onun bir temsili. Sokoto'da bulduğun mağara taş yapılar vardı. | TED | هذا شكل للكهوف الصخرية والتي وجدتها في موقع في سوكوتو |
Telefonumda bulduğun bir şey için bana kızgın değil misin yani? | Open Subtitles | إذا أنتِ لستِ غاضبة مني بسبب شيء وجدته على هاتفي ؟ |
Çıkarken anahtarı bulduğun yere bırak. | Open Subtitles | أثناء خروجك .. أعد المفتاح للمكان الذي وجدته فيه |
Senin bulduğun ceset oldukça iyiydi, oldukça inandırıcıydı. | Open Subtitles | الجسم الذي وجدته كان متقناً لدرجة تصديقه |
Bugün bulduğun çek defteri, nakit olarak yazan. | Open Subtitles | الشيك الذي وجدتيه اليوم مكتوب ليصرف نقدا |
Çocukları az önce bulduğun küften zehirlenince hepsi de belediyeyi dava etti. | Open Subtitles | جميعهم قاضوا المدينه عندما مرضوا ابنائهم من نفس القوالب التي وجدتيها الان |
Beni bulduğun zaman sana güvenmemi söyledin. | Open Subtitles | عندما وجدتني أخبرتني بأن يكون لدي بعض الإيمان |
Her gece keşfe çıkarsan bulduğun en güzel şeyler bile, acı verici olabilir. | Open Subtitles | عندما يكون عليك أن تكتشف في كل ليلة حتى الأشياء الجميلة التي عثرت عليها يمكنها أن تصبح أشياء مؤلمة |
Delia'nın garip bulduğun bir davranışı olursa ilk önce bana anlatmanı istiyorum, | Open Subtitles | اذا كان هناك أى تصرف ل دليا تجدينه شاذا فأخبرينى فى الحال |
İyi düşün, dostum. İyi iş, iş bulduğun yerdedir. | Open Subtitles | فكر بها يا صديقي الاعمال الجيدة هي حيث تجدها |
- Sana buradan, Mars'tan bir ipucu verebilirim. - Su, bulduğun yerdedir. | Open Subtitles | ـ أستطيع أن أعطيك درساً من هنا عن المريخ ـ الماء موجود حيث تجده |
- Evet. Lanet esnasında, hastaneden uzak başıboş gezerken beni bulduğun yer. | Open Subtitles | أجل، حيث عثرتِ عليّ أثناء اللعنة حينما همتُ على وجهي مِن المشفى |
Hayır, hayır, Suzy. Beyefendi onları bulduğun yere bırakmanı söyledi. | Open Subtitles | لا، لا، سوزي.الرجل المحترم يقول وضعهم الظهر حيث وجدتهم. |
Ve yerini bulduğun zaman sadece bilgi toplayacaksın, devreye girmeyeceksin. | Open Subtitles | وعندما تجدين مكانه عليك ان تجمعي معلومات لا ان تتدخلي |
Calder hakkında bulduğun her bilgiyi buna yazacak su geçirmez kılıfına koyacak, sinyalini açacak ve bizim alacağımız bir çöp kutusuna atacaktın. | Open Subtitles | اكتبى كل المعلومات التى تجدينها عن كولدر وضعيها فى الجهاز وسوف نستقبل المعلومات |
Bir şeyler kaybettiğin için olmazsın. Bir şeyler bulduğun için olursun. | Open Subtitles | ليس لأنكِ خسرتي شيئاً ولكن لأنك وجدتي شيئاً |