Az önce, Lazar Wolf'un ilk karısı burada duruyordu. | Open Subtitles | فروما ساره، فروما ساره زوجة ليزر وولف الأولى كانت تقف هنا منذ دقيقة مضت |
Kan bu boyanın altındaysa demek ki burada duruyordu. | Open Subtitles | إذا كان الدم تحت هذا الطلاء ، يعني أنك كنت تقف هنا. |
Az evvel burada duruyordu, ölmek istercesine bomboştu ve hiçbir şeydi. | Open Subtitles | كانت تقف هناك فارغة كما لو أنها أرادت الموت |
Dün gece tam burada duruyordu ve onu gözetliyordu. | Open Subtitles | كان يقف هنا الليلة الماضية كان يراقبها |
Boulder tam burada duruyordu ve çocuğun vuruşunu gördü. | Open Subtitles | اسمعني ، الجلمود كان يقف هناك لقد رأيت الفتى يضرب بدون إخضاع أرض |
Bombacı burada duruyordu, değil mi? | Open Subtitles | المفجر وقف هنا, صحيح؟ |
Tori Welles tam burada duruyordu. | Open Subtitles | توري ويل" وقفت هنا" |
Ama şimdi burada duruyordu eğer Bunu tanıyamıyor | Open Subtitles | لكنها لو كانت تقف هنا الآن لن أستطيع الإعتراف بهذا |
Ben, kız tam burada duruyordu. | Open Subtitles | يا الهى نعم لقد كانت تقف هنا بالظبط |
Onu son gördüğünde Weena burada duruyordu. | Open Subtitles | وينا كانت تقف هنا عندما شافها |
burada duruyordu değil mi? | Open Subtitles | حسناً, كانت تقف هنا, صحيح؟ |
Kadın tam burada duruyordu. | Open Subtitles | هي كانت تقف هناك. |
Hallie birlikte yemeğe çıkmadan önce burada duruyordu. | Open Subtitles | hallie ... الحق قبل ذهابنا إلى الغداء كانت تقف هناك |
Bayan Steiner tam burada duruyordu. | Open Subtitles | السيدة. (ستينر) كانت تقف هناك. |
Tetikçi Al'i vurduğunda burada duruyordu. | Open Subtitles | مطلق النار كان يقف هنا (عندما أطلق على (آل |
Ellerimi yıkarken dönüp baktığımda ikiniz de kaybolmuştunuz ve Ajan Gibbs burada duruyordu. | Open Subtitles | عندما تلفت صوبكما بعد أن غسلت يدي كنتما قد اختفيتما أنتما الاثنين وكان العميل (غيبز) يقف هنا |
Chloe burada duruyordu. | Open Subtitles | القاتل يقف هنا |
Büyük kırmızı bir kapşonu vardı. Tam burada duruyordu. | Open Subtitles | إنه يرتدي رداء أحمر ضخم كان يقف هناك |
Tam burada duruyordu. | Open Subtitles | كان يقف هناك تماماً |
İçeri girdi. İçeri girdi, ve burada duruyordu. | Open Subtitles | لقد دخل وكان يقف هناك |
Marshall burada duruyordu. | Open Subtitles | (مارشال) وقف هنا |
Lily burada duruyordu. | Open Subtitles | (ليلي) وقفت هنا |