Sevgisizlik çok şey yapar ve onun sevgisizliği alabilir canımı ama asla lekeleyemez âşkımı. | Open Subtitles | .. و لا تعزيه في هذه الدنيا و قسوته قد تنهي حياتي . و لكنها لن تدنس حبي |
Eğer yarın gece Desdemona'nın tadına bakmazsan al canımı. | Open Subtitles | .. فإذا كنت في الليلة التالية لا تتمتع بديدمونة .. انصب لي الفخاخ لتفقدني حياتي |
Dudaklarımdan öpme, canımı acıtıp acıtmadığını sorma, ve eğer parolayı duyarsan yaptığın şeyi hemen durdur. | Open Subtitles | لا تقبلني على الشفة لا تسألني إذا كنت تؤلمني وإذا سمعت كلمة السر توقف عما تفعله حالا |
canımı zor kurtardım. Şu an evliliği tartışamam. | Open Subtitles | نجوت بحياتي بصعوبة , لا أستطيع مناقشة الزواج الآن |
- canımı yakmayacaksın, değil mi? - Canını hiç yakmayacağım. | Open Subtitles | ـ أنت لن تؤذيني أليس كذلك ـ لا لن أؤذيك أبدا |
Bütün vaktimi canımı kurtarmak için dövüşmeye ve tehlikeye atarım diye kimseye söyleyememeye mi? | Open Subtitles | لأقضي كل وقتي أقاتل من أجل حياتي ولا أخبر أحداً بذلك أبداً حتى لا أعرضهم للخطر ؟ هيا |
Bugün canımı hiç düşünmeden böğürtlen böreği için verebilirim. | Open Subtitles | أرغب باعطاء حياتي مقابل الحصول على فطائر العناب |
canımı kurtardığın kısmı unutuyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنك تنسين الجزء الذي أنقذتي به حياتي |
- canımı acıtıyorsun. - Elimden bir şey gelmez, doktor. | Open Subtitles | أنت تؤلمني لا أستطيع المساعدة في ذلك دوكتور |
Meslektaşların sohbetini bölmek canımı acıtıyor devam etmesini dinlemek canımı daha da çok acıtıyor. | Open Subtitles | انه يزعجني اضطرار لمقاطعة المزاح بين الزملاء انها تؤلمني أكثر بكثير لأستمع لها تستمر |
Seni götürmeyi ne kadar istediğimi hiç bilmiyorsun. - canımı yakıyorsun! - Yaramaz bir kıza biraz ceza veriyorum. | Open Subtitles | ـ انك تؤلمني ـ انها مجرد كدمات لفتاة صغيرة سيئة |
Bu kurtuluş uğruna canımı feda etmeye hazırım. | Open Subtitles | إنّي مستعدّ للتضحية بحياتي إن عنى ذلك تأمين عمليّة إنقاذ |
canımı zor kurtardım, ama değer verdiğim her şeyin gökyüzünden gelen bir ışın ile yok edildiğini gördükten sonra. | Open Subtitles | هربت بالكاد بحياتي ، لكن ليس قبل أن أرى كل شيء عزيز عليَّ أصبح مباداً بواسطة شعاع ضوء من السماء |
Yanlış adamı yakaladınız. Forster masum. Lütfen, canımı yakmayın. | Open Subtitles | لقد قبضت على الرجل الخاطئ فورستر بريء , لا تؤذيني أرجوك |
- Lütfen canımı yakma. Tamam mı? | Open Subtitles | أرجوك لا تؤذني , أرجوك لا تؤذيني , حسنا. |
düştüğümüzden beri canımı yakmaya başladı, ve hep canımı yakıyor. | Open Subtitles | وهو يسبب لي الالام عندما أكل والان هو يؤذيني في كل الاوقات |
- İşte burada tatlım, tam burada. - canımı acıtıyorsun. | Open Subtitles | لقد حظينا عليه يا ملاكى انت تؤلمنى |
Omuzumda bir delik var ve canımı acıtıyor kendine bir içki al ve kapa çeneni. | Open Subtitles | إن هناك ثقبا فى كتفى وهو يؤلم لذا فلتتناول شرابا وتصمت |
Bu da canımı dünyadaki her şeyden daha fazla acıtıyor. | Open Subtitles | أنة يؤلمني أكثر من أي شئ أخر في العالم أجمع |
bu gerçekten de benim canımı sıkan birşey: Eğer tartışmak savaşsa, kaybederek öğrenmek gibi üstü kapalı bir denklem var. | TED | هذا الشيء يزعجني حقاً: إن كان الجدل حرب، فهناك معادلة ضمنية معادلة التعلم مع الخسارة. |
- canımı yakıyorsun! - Beni bunu yapmaya zorlama. | Open Subtitles | أنت تآذيني لماذا تجعليني أفعل هذا؟ |
canımı acıtman hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | كم يعجبني عندما تؤلمينني |
- Bu canımı yakmadı diyemem. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أنكر أن هذا جرحني |
İyi bir aşçı olduğumu düşünüyorum, gerçekten bu canımı sıkmıyor. | Open Subtitles | انا جيد في الطبخ لذلك هذا العمل لا يضايقني ابدا |
Önü de arkası da canımı yakıyordu. | Open Subtitles | تؤلم كثيرا من الامام ومن الخلف |
Senin için canımı tehlikeye attım, yardım etmiyorsun. | Open Subtitles | خاطرتُ حياتَي لَك وأنت لا تُساعدَ. |